artwork

“Kurgu ve distopyanın peşinde”

3 yıl önce

0

Başarılı fotoğrafçı Serden Salman ile fotoğrafçılığa nasıl başladığını, ne tür fotoğraflar çektiğini ve nelerden ilham aldığını konuştuk.

1977’de Bursa’da doğan Serden Salman, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra fotoğrafa olan ilgisini bir adım daha öne taşımak için 2011 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’ne girdi. Birbirinden başarılı ve dikkat çeken till-life fotoğraflar çeken Salman, Türkiye’de PPR prodüksiyon firması tarafından temsil ediliyor, aynı zamanda da Berlin’de kurucularından biri olduğu VisualKoop oluşumunda çalışıyor.

Burak Becan: Serden Salman kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Serden Salman: 1977 Bursa doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Akademi döneminde fotoğraf ile ilgilenmeye başladım. Özellikle still-life ve kurgu fotoğrafları ilgi alanım oldu. Belirli zamanlarda bu alanlar ile ilgili workshop çalışmalarına katıldım. Fotoğraf alanında derinleşmek için 2008 yılında İstabul’a geldim. 2010 yılında Bulgaristanın Sofya kentinde ilk kişisel sergimi açtım. 2011 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü’ne girdim. Aynı dönemlerde İstanbul’da Kooperatif Art & Art Performance Hall mekanının kuruluş sürecinde ve sonrasında da görsel iletişiminde çalıştım. Akademinin son dönemlerinde still-life ve reklam fotoğrafı üzerine yoğunlaştım. O dönemden beri de still- life fotoğraflar çekiyorum. Türkiye’de PPR prodüksiyon firması tarafından temsil ediliyorum. Aynı zamanda sık sık ziyaret ettiğim Berlin’de bir arkadaş ile birlikte kurduğumuz VisualKoop oluşumunda sanat alanlarının, performansların fotoğraf ve video dokümantasyonun da çalışıyorum.

Burak Becan: Profesyonel kariyerinize nasıl başladınız? Fotoğraf hayatınıza nasıl girdi?

Serden Salman: Fotoğraf bölümünde okurken sürekli başka işlerde çalışıyordum. Son sınıfa geldiğimde çalışma hayatımın da fotoğraf alanında olması gerektiğini düşündüm ve fotoğraf asistanlığı yaparak bu alana doğru rotamı çizmeye başladım. Bu alanda başarılı olup olmama konusunu gerçekten bilemiyorum. Genel hatları ile oluşan bazı kriterler var galiba. Bu kriterlere doğru yaklaştığınız zaman, başarılı olma tanımına doğru gidiyorsunuz diyebilirim. Kişisel dünyamda başarılı olmak benim için, daha çok yapmak istediğim çekimleri yaptığım zaman gerçekleşiyor ve o zaman mutlu oluyorum.

Burak Becan: Çalışmalarınızda ilham kaynağınız neler oluyor?

Serden Salman: Hızla görsel bir dünyaya doğru giderken ilham kaynaklarım da çok değişken hale geldi. Birçok şeyden etkilenebiliyorum. Genel olarak bazı kavramlar çevresinde dolanıyorum diyebilirim. Özellikle kurgu ve distopya beni hep peşinden sürükler. Ticari çekimler dışında, kişisel işlerimde metin yazar gibi anlatmak isterim. Bu durum da beni hep fotoğraflarımda kurgu yapmaya iter.

“Hızla görsel bir dünyaya doğru giderken ilham kaynaklarım da çok değişken hale geldi. Birçok şeyden etkilenebiliyorum. Genel olarak bazı kavramlar çevresinde dolanıyorum diyebilirim.”

Burak Becan: Yurt içinde ve yurt dışında bir çok deneyiminiz var. Bu deneyimler kariyerinizi nasıl şekillendirdi?

Serden Salman: Yaşadığım her türlü deneyim bana en çok düşünce biçimlerinin yaşadığımız dönemin ile ne kadar ilişkili olduğunu hissettirmiştir. Bu yüzden her bir deneyim kariyerimde karşılaştığım durumlar karşısında nasıl çözümler üretebileceğim, neleri görmezden gelebileceğime ve bir adım geri çekilip kendimide değerlendirebilmeme yardımcı oluyor.

Burak Becan: Hedefleriniz ve hayalleriniz neler? Bunların şu an için neresindesiniz?

Serden Salman: 15 yıl önce keyif alabildiğim fotoğraflar çekebilmek hayalimdi. Hâlâ da deniyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                                                                                                 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 104. sayısında yayımlandı.