Kristal Elma Nostalji: Cem Topçuoğlu

TBWA\Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Başkanı Cem Topçuoğlu, “Tüm Türkiye’ye mal olmuş bir değer” yazısında Kristal Elma Yaratıcılık Festivali’ni anlatıyor.

Kristal Elma bu sektörün en önemli sembolü ve Türkiye reklam sektöründeki en kıymetli hatıramız. Benim hayatımda da önemli bir yer taşıyor. 2018’de bu sektördeki 35 yılımı tamamladım. Bunun 30 yılı Kristal Elma ile geçti! Benim reklam dünyası içerisindeki hikayemle neredeyse birebir örtüşüyor. Yani ben Kristal Elma öncesini yaşamadım gibi bir şey. Kristal Elma müthiş görkemli başladı ve 80’li yılların Türkiye’sinden belki de bugüne kadar uzanan en önemli yarışmalardan biri. Ülkemizde bu kadar yılı devirmiş ve geleneksel hale gelmiş çok az yarışma var. Dolayısıyla bu yarışma ve festival sadece reklam endüstrisinin sahip olduğu bir değer değil. Tüm Türkiye’ye mal olmuş bir değer. Reklamcılar, reklamverenler, yaratıcılığa dokunan tüm sektörler, devlet ve benzeri her sektör ve yapının sahiplenmesi gereken bir oluşum.

Kaçınılmaz dönüşüm

Yıllar içinde büyük ve görkemli bir yarışmadan festivale dönüşmesi kaçınılmazdı. Doğrusu da buydu. Hatta daha ileri giderek bölgesel ve uluslararası bir yapı da kazanabilirdi tabii. Bu tür hayallerimiz benim başkanlık dönemimde oldukça ileri çıkmıştı. Özellikle Türkiye’nin 2000’li yılların başındaki yükselme döneminde doğru bir hamle olabilirdi. Türkiye artık bölgenin en güçlü oyuncusu olmuş ve dünyanın da gündeminde olan ülkelerden biriydi. Ancak bu fırsatı kullanamadık ve bölgedeki ilgi Dubai Lynx, Portoros hatta Güney Afrika Lories gibi organizasyonlara kayar hale geldi.

Ben gerek şahsi gerekse uzun zaman yönettiğim TBWA\Istanbul üzerinden Kristal Elma’ya elimden geldiğince destek olmaya çalıştım ve olmaya da devam edecegim.

Bir yaratıcılık platformu

Kristal Elma bu ülkenin reklam sektörünün ve yaratıcılığının her alanında öncülük eden en önemli değeridir demiştim. Kristal Elma, artık yaratıcılık çıtasını belirleyen ve yaratıcılıkta doğru rekabeti yaratan bir yarışmanın yanı sıra yeni festival yapısıyla bir yaratıcılık platformuna dönüştü. Bu bence kaçınılmazdı ve doğru bir yapı kuruldu. Artık yeni reklamcılık anlayışında sadece klasik yaratıcı işler yok ve tek başına yaratıcılık yetmiyor. Tamamen marka ve müşterinin iş sonuçlarına ve büyüme hedeflerine odaklanmış bir bakış açısı kaçınılmaz. Veriyi okumak ve içgörüler oluşturmak her zamankinden daha önemli. Birçok platformda her şeyi birbiriyle en koordineli şekilde ve doğru zamanda yapmak gerekiyor. Zaman = para haline geldi. Medya stratejilerinden dinamik yaratıcılığa, dijital platformlardan veri toplamaya, medya satın almasından ürün satış ve pazarlama stratejilerine kadar her şeyi anında, koordineli ve en hızlı şekilde takip etmek gerekiyor.

İşte Kristal Elma Festivali’nde yeni dönem reklamcılarının bu perspektifte olaya bakacakları bir ortam oluşturulmaya çalışılıyor. Reklam sektörünün gelişimi, dünya ile entegrasyonu ve markalarla devam eden yolculuğumuzda çok önemli bir rolü var.

Nasıl daha iyi yerlere getirebiliriz?

Öncelikle herkesin bu organizasyonu sorgusuz sualsiz sahiplenmesi gerekli. Sonra el ele vererek “nasıl daha iyi yerlere getirebiliriz” sorusunun cevabının aranması şart. Bu festival pazarlama ve reklam dünyasının ortak malıdır. Evet, her zaman Reklamcılar Derneği’nin geçmişteki güzel vizyonu ile başlatıldığı bilinecek ve derneğin en önemli değeri olmaya devam edecektir. Ancak sektörü oluşturan tüm paydaşlar tarafından bir ortak değer olarak sahiplenilmeli. Gerek reklamveren gerek medya ve sektör dergileri gerekse tüm yaratıcı endüstriler bir araya gelerek her sene daha ileri gidecek bir festival için gayret göstermeliler. Türkiye’nin dünya platformundaki yarışı ve gelişmesi için bu kesinlikle çok önemli.

Sonuç olarak Kristal Elma Festivali platformunun topyekûn bir sahiplenme ile hak ettiği daha iyi yerlere gelmesi hiç uzak değil. Sektörde çok değerli marka, pazarlama, yaratıcılık odaklı organizasyonlar var ve olmalı. Ancak söz konusu Kristal Elma olunca, tüm sektör oyuncularının bu organizasyon etrafında birleşmesi ve gereken değer ile katkıyı sunmaları çok önemli.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 82. sayısında yayımlandı.