artwork

Kahramanlar: Semih Şimşek

10 ay önce

0

Rafineri Reklam Yazarı Semih Şimşek, kahramanın kim?” sorusuna yanıt arıyor: “Öncelikle burada Yumoş Ayımdan, Don Kişottan, Alex De Souzadan ve Bernbachtan herkesin huzurunda özür diliyorum.

Semih Şimşek

Her şey bir hayalle başlar…

Kısaca bahsetmek gerekirse:

Benim kahramanım: Her zaman peşinden koştuğum, uçsuz bucaksız hayal gücüm!

Uzun uzun anlatmak gerekirse:

Öncelikle burada Yumoş Ayımdan, Don Kişottan, Alex De Souzadan ve Bernbachtan herkesin huzurunda özür diliyorum. Üzgünüm, hiçbiriniz benim için tam bir kahraman olamadınız. (Bernbach üstadın yerini ayrı tutalım, şu sıralar hâlâ idolümdür.)

Benim için en büyük kahraman, her yaşta yolumu bulmamı sağlayan, en mutlu olduğum anların başlangıç noktası: Hayal gücüm.

Çünkü, her şey bir hayalle başlar…

Öyle çokta şaşaalı bir kahraman gibi gözükmüyor olabilir ilk bakışta tabii. Ama gelin bir de benim gözümden bakın.

Mesela küçükken, okuduğum kitaplarda hikayeleri yarım kalmış karakterleri tamamlarken ufkumu genişletti.

Biraz daha büyüdüm, her erkek çocuğu gibi ben de topçu olma hayalleri kurdum bu sefer. Ama benim hayal gücüm benden topçu olmayacağını dank ettirdi çabucak. :)

Liseli oldum, okula giderken evde biraz daha uyuyabilmeyi hayal ettim. Uyumayla hangi insan başarılı olur Semih diye sert bir tokat attı hayal gücüm. (Ya da Trakyanın ayazı da olabilir, oradan tam emin değilim. Çok kurcalamadım.)

Üniversite zamanları, Kayışdağı’nda otururken Bomontiye staja giderdim. O uzun yolculuğumda da eşlik etti bana. Üstlerim gibi başarılı işlerde kalemimi konuşturduğumu hayal ederek tüm yolu arşınladım. (Bi küçük, Kayışdağı’ndan Bomontiye teleferik çekseler ne güzel olur diye de düşünmedim değil.)

Profesyonel oldum, (En azından kendimce.) 

büyük ödüllerden bikaç tane kopardığımı hayal etmeye başladım. (Aramızda kalsın hâlâ daha hayal ediyorum.)

Uzun lafın kısası, hep hayal kurarak büyüdüm. Böyle olunca da hayal gücüm en büyük kahramanım oldu, beni 28 yaşıma kadar getirdi.

Hem hayallerimiz de olmasa ne sıkıcı reklamcılar olurduk…

(Şimdi çok sıkıcı değilmişiz gibi)

Yazıyı, hayal gücünü çok sevdiğim birisinin cümlesiyle bitirmek istiyorum.

Ne demiş ünlü bir abimiz:

‘’Belki de bu yüzden yalnızca hayalperestlerin işidir reklam!’’ 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 133. sayısında yayımlandı.