artwork

İklim değişikliği neden gülünecek bir konu değil?

6 ay önce

0

Weber Shandwick’in EMEA Baş Strateji Sorumlusu Gen Kobayashi, mizahın iletişimde ne kadar etkili bir unsur olduğunu çok ciddi bir konu üzerinden aktarıyor: İklim Değişikliği…

Apple’ın yakın zamandaki “Doğa Ana” (Mother Nature) reklamı, çevreci mesajların illa ki değerli veya sıkıcı olmasının gerekmediğini gösterdi.

Bu yazıya, başlığının bir noktaya kadar yanıltıcı olabileceğine dair bir uyarıyla başlamak istiyorum. İklim değişikliğini kişisel olarak çok ciddiye aldığımı ve çocuklarım ve onların çocuklarının geleceği için bu gezegeni nasıl bir durumda bırakacağımı çok önemsediğimi en baştan açıkça belirtmek isterim.

Ancak Apple’ın sürdürülebilirlik vizyonunu tanıtan son reklamını yayınlamasından bu yana gün ışığına çıkan bir konuyu gündeme getirmek istedim. “Doğa Ana” (Mother Nature) başlıklı reklamı izlemeyenler için, eğer beş dakikanız varsa izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

O kadar zekice hazırlanmış bir içerikti ki sonuna kadar izlediğimde beş dakika sürdüğünü fark etmedim. Reklam, Apple’ın karbon ayak izini azaltmak için gerçekleştirdiği tüm önemli eylemleri ve önümüzdeki yıllarda yapmayı planladığı tüm eylemleri ustaca anlatmak için çalışıyor. Bu reklamda, dünyanın en değerli markalarından birinin çalışanlarına çeşitli fırsatlar sunan Doğa Ana (şaşırtıcı bir şekilde, Octavia Spencer tarafından canlandırılıyor) ile bir sürdürülebilirlik “statü toplantısı” düzenleyen aceleci ve gergin Apple yöneticileri (ana karakter Tim Cook da dahil) yer alıyor. (Gezegeni önemsediğini iddia eden bir şirket olarak sözlü bir tartışma içerisindeler.)

Beş dakikanın sonunda (evet tam beş dakika) kendimi Cook’un keskin Doğa Ana karşısında şirketini savunmak zorunda kalmasının garipliğine gülerken buldum. Ancak kendimi aynı zamanda Apple’ın sürdürülebilirlik stratejisinin temel bileşenlerine yatırım yaptığımı hatırladığım: 2030’a kadar karbon nötrlüğü, 2024 sonuna kadar tüm plastiklerin ortadan kaldırılması, işin %100 temiz elektrikle yürütülmesi ve tüm Apple ofislerinin karbon nötr olması bunlardan bazıları. İşin ilginç yanı da şu; buna gerçekten inanıyorum.

Apple’ın sürdürülebilirlik eylemleri ve taahhütleri diğer büyük çokuluslu şirketlerinkinden çok farklı değil ve eylemlerini duyuran ilk marka da değil.

Buradaki fark, sürdürülebilirlik mesajlarının hafiflik, zeka ve çekicilikle iletilme biçiminde olması. CEO’ların yüz yüze samimi filmlerin arasına rüzgar türbinleri ve şelalelerin stok görüntüleri serpiştirilmesi trendine karşı çıkan Apple, bu videoyu son derece ciddi bir konuyu ele alırken bizi eğlendirmek için mizahtan da yararlanmış. Peki iklim değişikliği mesajlarıyla mücadelede mizahın kullanımı neden bu kadar nadir? Bilim size ciddi konuları ele almak için mizah kullanma yaklaşımının haklı olduğunu söyleyecektir. Mizahın yüksek gerilimli durumları etkisiz hale getirme konusunda sakinleştirici bir yeteneği olduğunu biliyoruz.

Ancak bunu bize söyleyen yalnızca sezgi değildir. Mizahın biz insanlar üzerinde de fizyolojik bir etkisi vardır. Güldüğümüzde oksitosin hormonunu salgılarız ve insanlar arasında yakınlık ve güven duygusu oluşturan da oksitosindir. Seks ve doğum sırasında salgılanan hormonla aynıdır. Birisi bizi güldürdüğünde ona güvenme olasılığımız artar.

Mizahın akılda kalıcılığı sağlama ve teşvik etme gücüne işaret eden kanıtlar, mizahın reklamcılık üzerindeki etkisi analiz edilirken ortaya çıkıyor.

Kantar’ın son AdReaction araştırması, mizahın insanları bir marka mesajına çekmenin en güçlü yolu olduğunu ortaya çıkardı. Mizah kullanan reklamlar, ciddi bir üslup kullanan reklamlara göre daha anlamlı (+27 puan artış), daha kapsayıcı (+14 puan) ve daha belirgindir (+11 puan).

Mizahın iletişimde etkili olduğunu gösteren bu kadar çok kanıt varken, umarım bunu gerçekten yaparız. Kahkaha, iyilik yapmakta en güçlü silahlarımızdan biri olabilir.

Gen Kobayashi

Weber Shandwick’in
EMEA Baş Strateji Sorumlusu