artwork

İkinci WFA Global Census, kapsayıcılık konusunda herhangi bir gelişme göstermiyor

11 ay önce

0

2021 anketinin ardından, sorunlarla ilgili farkındalık artmasına rağmen ilerleme yaşanmadı

Dünya Reklamverenler Federasyonu‘nun çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık üzerine gerçekleştirdiği 2021 Global Census (DEI) ile karşılaştırıldığında; ikinci ankette insanların reklam endüstrisindeki kapsayıcılık duygularında umulan gelişme kaydedilmedi.

İlk nüfus sayımı, reklam endüstrisinde yeni verilere bakıldığında devam eden “büyük zorluklar” belirledi. Kadınlar, iki yıl öncesine göre kendilerini daha “dahil” hissetmiyor ve LGBQ+, etnik azınlık ve engelli katılımcılarla birlikte, hala meslektaşlarından daha kötü deneyimler yaşıyorlar.

WFA; etnik azınlıkta beş kişiden biri, altı kadından biri, altı LGBQ+ katılımcısından biri ve dört engelli kişiden birinin DEI (Diversity Equality Inclusion) eksikliği nedeniyle sektörden ayrılacağını bildirdiğinin altını çizdi.

Sektörün Kantar tarafından hesaplanan kapsayıcılık indeks puanı (2021’de) %64’ten (2023’te) %63’e düştü.

WFA, “zorluklar, toplumda çok köklü ve sistemik” olduğu için sonuçlara “çok şaşırmadığını” ancak katılımcıların bu zorluklarla başa çıkma çabalarına ilişkin yüksek farkındalık düzeyinin umut verici olduğunu söyledi.

WFA CEO’su Stephan Loerke: “İlk adım, sorun hakkında farkındalık oluşturmaktır. küresel olarak kayda değer bir yükseliş elde edememiş olabiliriz ancak sektörün çabaları giderek daha görünür hale geliyor. Şimdi odağı bozmadan ikiye katlama zamanı çünkü nihayetinde çabalarımız; en iyi yeteneklerin akın edeceği daha çeşitli, eşitlikçi ve kapsayıcı iş yerleriyle ödüllendirilecek.” dedi.

Kapsayıcılık indeks puanının aksine, yanıt verenlerin çoğu, sektörün son iki yılda daha çeşitli ve kapsayıcı olma açısından ilerleme kaydettiğini söyledi. Çalıştıkları şirketin aktif olarak daha çeşitli ve kapsayıcı adımlar attığına inanıp inanmadıkları sorulduğunda, %72’si evet dedi ancak ülke düzeyinde bu, Kanada – %87’den Japonya – %49’a kadar değişiyordu.

DEI’daki boşluk nedeniyle sektörden ayrılacağını söyleyenlerin sayısında (2021) %15’ten (2023) %14’e hafif bir düşüş yaşandı ancak WFA, bunu önemli bir ilerleme olarak değerlendirmedi.

2023 anketi, 91 ülkede yaklaşık 13.000 katılımcıyı çekti; bir önceki 27 ülkede 10.300 katılımcıyla gerçekleşmişti. Kadınların (2021’de %58’den 2023’te %63’e), engellilerin (%7’den %10’a) ve LGBQ+ katılımcılarının (2021’de %16’dan 2023’te %19’a) oranlarında gözle görülür artışlar oldu. WFA’ya göre bu değişiklikler genel kapsayıcılık puanını etkilemedi.

İngiltere bu yılın başlarında Kantar tarafından yönetilen kendi “All In” Census’u yürüttüğü için dahil edilmedi. Bu anket, WFA çalışmalarının çoğu için bir model olarak kullanıldı.

Girişim, 10 küresel pazarlama ve reklamcılık kuruluşunun (WFA, VoxComm, Campaign, Kantar, Advertising Week, Cannes Lions, Effie Worldwide, IAA, Global Web Index (GWI) ve Adweek ) yanı sıra 160’tan fazla kuruluşun oluşturduğu bir koalisyon tarafından destekleniyor. Yerel düzeyde, pazarlama endüstrisinin bugüne kadarki en büyük iş birliği olmasını sağlıyor. Bayer, BP, Danone, Diageo, Dentsu, The Estée Lauder Companies, Haleon, Havas, KraftHeinz, L’Oréal, McCann, Meta, Philips, Reckitt, Sanofi ve WPP gibi şirketler tarafından da destekleniyor.

Ana bulgular

Bildirilen en yaygın ayrımcılık biçimleri hâlâ yaş, cinsiyet ve aile durumuyla ilgilid. Kadınların beşte ikisi (%41), ebeveynlerin %42’si ve bakıcıların %39’u aile sorumluluklarının, kariyeri engellediğini düşünüyor. 18 – 24 yaş arasındaki her 10 kişiden biri (%12) ve 55 ila 64 yaş arasındaki kişilerin %17’si kişisel olarak yaş ayrımcılığına maruz kaldıklarını söylüyor (genel küresel ortalama ise %8).

Altı kadından biri (%16), LGBQ+’ın %17’si, etnik azınlıkların %22’si ve engelli katılımcıların %24’ü DEI mevcut olmaması sebebiyle sektörden ayrılacaklarını söyledi. Daha genç profesyoneller (25-34 yaş) ve bakıcıların ayrılma olasılığı da küresel ortalamadan biraz daha fazla (%18’e %14).

Son beş yılda doğum izni alan kadınların üçte biri (%36), erkeklerin %8’ine kıyasla bunun kariyerlerinde dezavantaj yarattığını düşünüyor.

Yanıt verenlerin yaklaşık yarısı hala terfi veya işe alma kararlarının ayrımcı olabileceğini düşünüyor ve yalnızca %55’i şu ifadeye katılıyor: “Üst düzey yönetim, kendilerine raporlayanların işe alımı veya kariyer ilerlemesi söz konusu olduğunda ayrımcılık yapmaz.” Bu, kadınlar için %52’ye, etnik azınlıklar için %51’e, LGBQ+ için %49’a ve engelli katılımcılar için %43’e düşüyor.

Akıl sağlığı da önemli bir endişe kaynağı, katılımcıların %42’si iş yerinde kendilerini stresli ve endişeli hissediyor Bu, İtalya’da %52 ile zirve yapıyor ve şirketlerinin, akıl sağlığı sorunları konusunda açık olduğunu kabul eden katılımcıların yüzdesinin en düşük olduğu pazar (%31) olarak da dikkatleri çekiyor.

Endüstri tepkisi

Reklam sektöründen liderler, endüstrinin DEI konularında ilerleme kaydetmek için daha fazla çalışması gerektiğini dile getirdi.

Loerke: “Bardağın yarısı boş, yarısı dolu olarak görmeliyiz. Sadece iki yıl içinde küresel endüstride ölçülebilir bir değişiklik görmememize çok şaşırmadık çünkü zorluklar toplumda çok köklü ve sistemik. Ele almak ve üstesinden gelmek zaman alacak ancak ilk adım, sorun hakkında farkındalık oluşturmaktır.

EACA CEO’su ve VoxComm Başkanı Tamara Daltroff şunları ekledi: “Öncelikle Census’a katkıda bulunan herkese tek tek teşekkür etmek istiyorum. Sayenizde ilerlemenin kabul edildiğini görebiliyoruz, bu da doğru yönde ilerlediğimiz anlamına geliyor. Ancak kadınların, LGBTQ+’ların, etnik azınlıkların ve engellilerin karşı karşıya kaldığı süregelen ayrımcılık, daha gidilecek çok yol olduğunu gösteriyor.”

Kantar’ın Küresel Kurumsal İlişkiler Direktörü Ed Gemmell şu yorumu yaptı: “En iyi ihtimalle reklamcılık, değişim için olumlu bir güç olabilir ancak ‘sattığımız’ değerleri yaşamalıyız. Bu sonuçlar, görmeyi umduğumuz değişikliği göstermiyor. WFA’in sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık için stratejik ortağı Kantar, pazarlama camiasını bir kez daha sözlü iletişimin ötesine geçmeye ve tüm meslektaşlarımız için çeşitlilik içeren, eşitlikçi ve kapsayıcı bir ortam yaratmak için gereken olumlu adımları atmaya çağırıyor.”

Haymarket Media Group Küresel Portfolyo Direktörü Jessica MacDermot: “Son Küresel DEI Census sonuçları, projenin ne kadar hayati olmaya devam ettiğini gösteriyor. İlerleme zor kaydedilir ve her yıl muazzam düzeyde çaba gerektirir. Bu dev projeyle iş birliği WFA’e ve diğer tüm ortaklara teşekkür ederim.” dedi.

Cannes Lions DEI Başkan Yardımcısı Frank Starling: “Bu veriler, kuruluşların DEI’I iş stratejilerine daha çok dahil etme ihtiyacını güçlendiriyor. Birlikte çalışırsak ve tutarlı eylemlerde bulunursak kapsayıcı uygulamalarla desteklenen bir sektör mümkün.” dedi.

GWI Baş Araştırma Görevlisi Jason Mander: “Sektörde DEI’ın önemini anlayamayan insan yok, bu gerçekten bir değişiklik yapmak için gerekli. Zorlu olan, bu ilgiyi sektör genelinde ve ötesinde bir fark yaratmak için ihtiyaç duyulan değişime dönüştürmektir. Her birimiz bu değişime uyum sağlamalı ve bu eylemde rol almaya istekli olmalı.” dedi.

Çeviri ve Uyarlama: Necla Eylül Durukan
Kaynak: Campaign UK