İçerik oluşturma ve entelektüel birikim

İçeriğin ne olduğu ve bu içeriğin nasıl ifade edildiği PR’ın en önemli konularından biri. PR ajansları ya da kurumsal iletişim departmanları kurumsal stratejiye uygun bir dil geliştirirken birçok proje geliştiriyorlar. Bu projelerin,  en temel sorunlarından biri çok ezber bir anlayışın üzerinden kurgulanmış olmaları. Bu ezber ve popüler kültür yaklaşımıyla ortaya konan projeler, bazen ses getirse bile sürekliliğinin olamaması ve özgünleşememesi nedeniyle hedefine ulaşmayan, kimlik kazanamayan bir işler yığını oluşturuyor.

Bunun en temel sıkıntılarından birinin PR projelerini tasarlayan kişilerin, ekiplerin entelektüel çabalarının eksikliği olduğunu görüyorum.  Sosyal bilimlerden yararlanamayan, felsefe, psikoloji, sanat ve müzik ile ilişkisini sınırlı tutan, günlük gazete bilgisinin ötesinde hayatı anlamaya, yorumlamaya çalışmayan bir insan kaynağı profili ile oluşturulan projelerin iletişimi de sıradan bir kimlik kazanıyor.

İletişim alanında çalışan kişilerin fotoğrafın bütününü görmeye çalışmak gibi bir misyonu olmalıdır. Dünyadaki gelişmeleri iyi izlemek,  sosyal bilimlerle ilgilenmek, edebiyatı, şiiri elinin altında tutmak yapacağınız iletişim çalışmalarında size ayrıcalıklı bir iş yapma becerisi kazandıracaktır. Tabii bu yaratıcı işlerin anlaşılması ve hayata geçebilmesi için tek taraflı bir vizyon yeterli olmamaktadır. Bunu talep eden, anlayan ve destekleyen bir müşteri tarafının gerekliliği kaçınılmazdır. Ama tabii bu başka bir yazının konusu…

Özetle; iletişim bilgisi ve becerisi entelektüel birikiminizden ayrı düşünülemez. Bu entelektüel çaba PR projelerinizin, kurumsal stratejinizin, pazarlama odaklı iletişim çalışmalarınızın, medya iletişiminizin içeriğini belirleyecek olan zemindir. Bu nedenle içerik geliştirme kavramının PR çalışanlarının gündeminde daha üst sıralarda yer almasının zamanı çoktan gelmiştir. İçerik, entelektüel birikiminizin üzerinde yükselecektir.

Tülay Şamcı
İDA Üyesi

Bu yazı Campaign Türkiye Eylül 2014 sayısında yayınlanmıştır.