artwork

Hayatım Reklam: Hüseyin Berk Başaran

1 yıl önce

0

Bu sayımızda, Rabarba Creative Group Head’i Hüseyin Berk Başaran, “Hayatım Reklam” köşemizin konuğu oldu.

Hüseyin Berk Başaran

Reklamcı olma sebebim:

Yazmaya şiirle başladım, şarkı sözüyle devam ettim. Ardından kendi hikâyelerimi kaleme aldım. En sonunda da hikâyelerimi gerçeğe dönüştürebileceğim paralel bir evren olan reklamcılıkla tanıştım. Sebep değil süreç benimkisi. 


İçinde bulunmaktan gurur duyduğum kampanyalar:

Tabii ki her işimizde bolca kan, ter ve gözyaşı var. Ancak 16.İstanbul Bienali-7.Kıta kampanyası çevreci duruşuyla, Enpara-Halay kampanyası ise absürtlüğüyle çok ses getirdi. Yaptığımız güzel çalışmalar arasında burun farkıyla öne geçen işler diyebilirim.

Başkası tarafından yaratılmış favori kampanyam:

Birçok sevdiğim iş var. Mesela son dönemde aşırı hoşuma giden bir işi buraya bırakıyorum: Ribena-When you’ve Ribena bit caught out. 

Kariyerimdeki en iyi an:

Staj bulamadığım için uzun süre barlarda çalıştım. Hayatımı devam ettirmek çok zorlaşmıştı. Cebimde ne para kalmıştı ne de motivasyon. Belli ki reklamcı olamayacaktım. Dayanamadım. Bir akşam bavulumu topladım. Ertesi gün Ankara’ya kesin dönüş…
Sabah telefonum çaldı. Nihayet, aylarca beklediğim o haber geldi. Uzatmalarda gelen altın gol gibiydi. O anı unutamıyorum. Kariyerimde çok güzel anlara şahit oldum fakat başlangıç anı gerçekten ibretlik. 

İş hayatımdaki en utandırıcı anım:

İlk senaryomun setindeydik. Oyuncular arasında bir de manken vardı. Yabancı uyruklu bu mankenle gerçekleştirdiğim yoğun diplomasi trafiğinden ötürü ajansa gönderildim. (Evet ilk setimden kovuldum)

Bu sektörde birlikte çalışmaktan en mutluluk duyduğum insan:

İşine ve iş arkadaşlarına saygı duyan her insan.  

Kariyerimde büyük etkiye sahip olan kişiler:

Sırasıyla Mustafa Sarıgül (şaka değil), Can Faga, Kerim Gürsel ve Pemra Ataç Açıktan. 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 130. sayısında yayımlandı.