Gel, gör, duy, hisset, düşün, yaşa demek için…
7 yıl önce
0
Hem reklamveren hem de izleyiciler için çift yönlü fayda barındıran sanat pazarlaması kavramını, Türkiye’den kurumlar ve ajanslarla konuştuk.
Daniska Kreatif Direktörü Erkul Yazgan
Reklam ve pazarlama faaliyetleri doğası gereği taraflı olmak zorunda. Hep bir ürünün, bir markanın, bir hizmetin, bir görüşün hedef kitlesi açısından iyi, olumlu taraflarını öne çıkarmaya, sesini duyurmaya, dikkat çekmeye odaklı.
Ölçülebilir bir etki beklentisi içinde, belli bir hedefe odaklandığı zaman pazarlama faaliyetleri başarılı oluyor.
Konu sanat/sanatsal faaliyetler olunca dengeler biraz değişiyor.
Sanat, her zaman öncelikle kendisi taraflı olmak durumunda, tarafsız sanat diye bir kavram belki bazı sanatçılar için amaç olabilir ama onun içinde bile sanatçının kendi duruşu saklı.
Böyle bir eylemin pazarlama faaliyetleri ister istemez tarafsız olmak durumunda. Hedef kitlesinin eyleme geçmesini değil katılmasını amaçlıyor her şeyden önce.
Bu bir sergi olabilir, bir performans olabilir, bir konser, bir sahne sanatı olabilir. Konu ne olursa olsun içerik her zaman kendisi kahraman olarak merkezde. Peki biz tasarımcılara, reklamcılara düşen görev ne? Sanatsal faaliyetin içeriğini bozmadan, gereksiz katmanlar eklemeden, kullanılan mecra ne olursa olsun, hedef kitlesine ulaşması için her türlü fikri, tasarımsal katkıyı sağlamak.
Yaratıcılık eylemini kullanmaktan kaçındım çünkü sanatsal her türlü faaliyet bir yaratıcılık eylemi, içine aldığı herkesi fikirsel, düşünsel, duygusal bir yere götürmeyi vaat ediyor.
Size bir şey satmıyor ama daha önemlisi sizin fark etmenizi sağlıyor; kapı açıyor, çağırıyor, hayal ettiriyor. Bunu da yaratıcılığı kullanarak yapıyor, bazen parçalıyor, bazen bozuyor, sonra tekrar inşa ediyor, tekrar oluşturuyor, aynı süreci hedef kitlesine de yaşatıyor.
Sanatsal eylemin pazarlanması da bütün bunlara paralel olduğu zaman başarılı oluyor. O nedenle konser duyuruları, sergi posterleri, festival reklamları, tiyatro afişleri ve tüm sanatsal pazarlama faaliyetleri mecralarda yanyana durduğu kardeşlerinden ayrı bir yerde duruyor. Al, tüket, harca, tekrar al, daha çok al demek için değil. Gel, gör, duy, hisset, düşün, yaşa demek için…
Sıradaki İKSV Pazarlama Direktörü İrem Akev: Kreatif anlamda güçlü iş birlikleri ortaya çıkıyor.
Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Şubat 2017 sayısında yayınlanmıştır.
