Brooklyn Film Festivali “Trajediden sanat doğar” diyor
29 Ekim 1929’da New York borsasının çöküşüyle Amerika’da “Büyük Buhran” adı verilen dönem başlamış, 1933’te halk büyük bir çaresizliğin içinde kalmış ve işsizlik oranları %25’e çıkmıştı. İnsanlar yiyecek bulmakta bile zorlanırken aradıkları kaçışı Duke Ellington, Louis Armstrong, Benny Goodman ve diğer sanatçıların müziğinde buldular. Brooklyn Film Festivali bu temayı ele alıyor ve reklam filminde “Trajediden sanat doğar” diyor.

Brooklyn Film Festivali bu yıl “Berbat Hayatlarımızın En Güzel Gecesi” isimli kısa filmle “Trajediden sanat doğar” temasını işliyor.
Brooklyn Film Festivali reklam filminde caz müzik eşliğinde swing yapan bir çifti izliyoruz. Genç kadın “O kadar eğleniyorum ki Büyük Buhran döneminde yaşadığımızı bile unuttum adeta” diyor. Birbirlerine kaç gündür yemek yemediklerinden, nasıl şartlarda yaşadıklarından, üstlerindeki kıyafetleri kaç kişiyle paylaştıklarından bahsediyorlar (benzer bir sahneyi Deadpool’da da izlemiştik). Sonuç olarak müzik ve dans tarihinde önemli bir yere sahip olan caz ve swing’in nasıl bir ortamdan doğduğunu öğreniyoruz. Ayrıca festivalin posterleri de trajedinin sanatla ilişkisini özetler nitelikte.
Peki bunun günümüzle ve Brooklyn Film Festivali’nin “Kötü zamanlar iyi sanatın ilham kaynağıdır” önermesiyle ne ilgisi var? “Berbat Hayatlarımızın En Güzel Gecesi” isimli reklamın sonundaki tek bir kare tüm durumu özetliyor.
İyi seyirler.
Reklamın künyesi
Reklamveren: Brooklyn Film Festival
Reklam Ajansı: TBWA/Chiat/Day New York
ECD: Ian Reichenthal, Guillermo Vega
CCO: Chris Beresford-Hill
Reklam Yazarı: K.S. Shanti
Prodüksiyon: Biscuit
Yönetmen: Aaron Stoller
Görüntü Yönetmeni: Sebastian Pfaffenbichler
Müzik: Human