artwork

Birlikte plié yapan ajans, birlikte harika işler yaratır

1 yıl önce

0

Kopenhag’ın Tivoli Bahçeleri’ndeki ikonik sahnede bir baletin performansından önce &Co.‘nun, 2500 saat boyunca pratik yapan bir bale şirketi kurması büyük bir adımdı. Öyleyse ajans, işiyle tamamen alakasız bir beceriyi öğrenmek için neden kayda değer bir vakit ayırdı?

Çok ileri gitmiş olabilirdi ama &Co.’nun bu kısa filmde belgelenen Yaratıcılık Balesi büyük bir çıkış yaptı. Sadece bir plié yapma yeteneği kazanmakla kalmadı, aynı zamanda ofise gitmenin “meydan okumak, kişisel gelişim elde etmek ve insanların boş zamanlarında normalde aradıkları türden deneyimler” anlamına gelmesini sağladı.

Bale şirketi yaratıcı departmandan oluşturulurken tüm ajans projenin arkasındaydı; eğitimleri takip ediyor, videoları izliyor, gülüyordu. Gösteri gününde, ajansın geri kalanından 500’den fazla kişi, aileler ve arkadaşlar izlemek için Tivoli Bahçeleri’ne geldi.

2000 yılında kurulan ve merkezi Kopenhag, Danimarka’da bulunan &Co. yaklaşık 100 çalışandan oluşan, birbirine sıkı sıkıya bağlı nispeten küçük bir topluluk olmaktan gurur duyuyor. Pandeminin getirdiği zorunlu ayrılığın ardından insanlar uzun süre birbirini görmedi. Ajans kültürü zayıflamıştı ve Büyük İstifa ufukta gözükmüştü.

“Bizi vurmadan önce bu konuda bir şeyler yapmamız gerektiğini düşündük. Aşikar bir sorundu ve bale, yeniden bir araya gelmek için garip bir fikir olsa da bunu başardı. Konfor alanımızın dışına çıkmak, büyümek için hayati önem taşıyor. Kesinlikle sıfır deneyime sahip olduğumuz bir şeyi yapmak, iş birliği değerimizi artırdı.” diyor &Co. CEO’su Ørnulf Johnsen.

&Co. başlangıçta düşük olan müşteri kaybı seviyelerinin, bu yıl belki de 100 kişiden üçünün ayrılmasıyla rekor seviyede olduğunu bildiriyor. Proje için başka herhangi bir KPI bulunmamasına rağmen, bu tek başına onu büyük bir başarı haline getirmek için yeterli. Gerçekten de Yaratıcı Yönetmen Robert Cerkez, gösteriyi “sihirli” olarak nitelendirdi.

Verimli bir döngü

Ajansın yaratıcılığa ve problem çözmeye yönelik genel yaklaşımı göz önüne alındığında, bale hikayesinin o zaman neden Campaign’in 2021 Yılın Küresel Ajansı Ödülü’nü kazandığı açık.

“Kültürümüz, kazandığımız tüm ödüllerden daha güçlü ancak sahip olduğumuz kültür, insanların ödül kazanan işler yaratmasını sağlıyor, bu yüzden bu verimli bir döngü.” diyor Johnsen.

Şimdiye kadar kazanan bir formül. Pandeminin etkilerine rağmen &Co. 2021’de yaklaşık %25 büyüdü, çalışan sayısını artırdı ve Lego, Coca-Cola, Costa Coffee ve Aldi gibi markalardan yeni işler aldı.

Ajansın her zaman yaratıcılığın fark yaratabileceği yeni alanlar aradığını açıklıyor ve sürdürülebilirlik, iş dönüşümü, şirket içi kültür ve reklam satış zorluklarının hepsinin yaratıcılıkla çözülebileceğine işaret ediyor.

“Geleneksel olarak eğitilmiş reklamcıların temel becerilerini, yeni türden sorunları çözmek için kullanmanın sevincini yaşadıklarını görmek inanılmazdı. Sektörümüzde temel yetkinliğimiz için yeni yollar bulmalıyız çünkü yaratıcı reklamcılık büyüyen bir kategori değil ancak yeni düşünme biçimlerine ihtiyaç duyan problemler var. Dolayısıyla düşüncemizi yalnızca harika reklamlar oluşturmak için değil, birden çok türde çözüm oluşturmak için de kullanabiliriz.”

Johansen, yaratıcı ajansların yaratıcı problem çözme merkezlerine dönüşeceğini tahmin ediyor. &Co. “işletme sorunlarını çözmek ve güçlü, duygusal, yaratıcı hikayelerin yalnızca ürün satmakla kalmayıp şirketleri dönüştürmesinin nasıl mümkün olabileceğini araştırmak” için giderek daha fazla çalışıyor.

Danimarkalı konteyner taşımacılığı devi Maersk’in B2B işini ele alalım. Ajansın kazanan çalışması, insanların lojistiği yeniden düşünmelerini sağlamaya yönelik üç yıllık kampanyaydı; daha önce Lions ile birlikte WARC Etkililik Ödülleri’nde bir Grand Prix de kazanmıştı. Bu küresel pazarlama referansı; 228,5 milyon görüntüleme, 2,7 milyon tepki ve %48 görüntüleme oranı sağlayan kampanyalarının Maersk için oluşturduğu marka değerinin göstergesiydi.

Çalışmaları ayrıca insanları AB seçimlerinde oy kullanmaya, meyan kökü denemeye (nefret etseler bile) ve gerçekten İskandinav olanı düşünmeye etkiledi. Danimarka Karayolu Güvenliği Konseyi kampanyası, insanları bisiklet sürerken kask takmaya teşvik etti. Kasklarını gururla takan bir grup insanın (yani Vikinglerin) yardımıyla, kask takamayacak kadar kibirli insanları nazikçe alaya aldı.

Küçük meyan kökü markası LBB için tarihteki en büyük numune kampanyası olan “Share it with a hater” kampanyası; gezegendeki herkesi, meyan kökü düşmanı biriyle paylaşmaya söz verirlerse meyan kökü numunesi almlarına izin veriyor. &Co. 412 yılda bu saçma görevin, dünyanın %84’üne meyan kökü sevdireceğini hesaplamıştı.

Aptalca bir şey söyle

Ajans liderleri, tüm bunların “güzelliğe, zanaata ve çeşitliliğe değer veren” güçlü bir ajans kültürünün sonucu olduğunu söylüyor. Danimarka gibi küçük bir ülkeden gelen ajans, düşüncesinin ve yaratıcılığının gelişmesi gerektiğini biliyor ve bu da ancak herkesin ilk başta aptalca görünen bir şey fikir sunabileceği kadar kendini güvende hissettiğinde mümkün.

ECD Thomas Hoffmann: “Özgünlük, ciddiye alınan aptallıktan gelir ve her zaman kendimiz, müşterilerimiz ve toplum için aptalca orijinal şeyler yapmaya çalışıyoruz.” diye açıklıyor.

2021’de Campaign’in Küresel Yılın Ajansı Ödülü’nü kazanması, genç yaratıcı insanların gelip çalışmak isteyeceği, istek uyandıran bir ajans olarak &Co.’nun konumunu sağlamlaştırdı. Elbette tüm ajanslar yaptıkları işlerin toplamından daha fazlasıdır. İş son derece önemli tabii ancak ajansların aynı zamanda müşterilerle iş birliği içinde çalışma becerisi de önemli.

Johansen, Campaign’in 2022 Yılın Küresel Ajansı Ödülleri’nde kısa listeye girmek veya kazanan olmak isteyenler için strateji, yaratıcılık, müşterilerle bencil olmayan türde yapılan iş birliklerini dikkate almayı öneriyor.

 

Çeviri ve Uyarlama: Necla Eylül Durukan
Kaynak: Campaign