Ajanslar için 4 ipucu

The Freelance Circle Kurucusu Casey Bird, geleceğin freelance çalışmada olduğunu vurgularken ajansların bu yeni sisteme nasıl uyum sağlayabileceklerini ve freelance çalışanları nasıl yönetebileceklerini anlatıyor.

Zaman, yaptığımız işler ve bu işleri nasıl yaptığımız değişiyor. Hayatımızda bağımsız yani freelancer dediğimiz çalışanlar var ve gün geçtikçe sayıları da artıyor. Kendi şartlarında, kendi kurallarına göre, çalıştıkları ajanslara/şirketlere başarılar vaat ediyorlar. Üstelik bu çalışma şekli kariyerlerini şekillendirirken A planı olarak yer alıyor.

Ajansların da artık bu çalışan grubunu nasıl yöneteceklerini, onlarla birlikte nasıl çalışacaklarını netleştirmeleri gerekiyor.
Ben de dört yıl boyunca yaklaşık 20 farklı şirket için serbest yani bir freelancer olarak çalıştıktan sonra The Freelance Circle ismini verdiğim oluşumu kurdum. İşletmeler ve freelance çalışanlar arasında değişen standartlar beni çok etkiledi. Ödemelerin geç yapılması, kötü bilgilendirme, sağlıksız iletişim… Bütün bunlar sürekli değişkenlik gösteriyor ve serbest çalışanların dünyasını ciddi anlamda etkiliyor.

Bununla birlikte işletmelerin bu bağımsız yeteneklere güvenleri arttıkça onlarla daha çok çalışmaya başlayacakları aşikâr. Bu nedenle de bir an önce freelance çalışanlardan en iyi, en verimli nasıl yararlanacaklarını anlamaları şart.

Peki nasıl?

1- Onu takımınızın bir parçası olarak görün.
Freelance çalışanlar sadece harika projelerde yer almak değil, aynı zamanda harika yerlerde harika insanlarla çalışmak isterler. Kısa süreli beraber çalışacak olsanız bile onlara ekibinizin bir parçası olduklarını ne kadar hissettirirseniz verimleri de o kadar artar. Sadece bir hafta beraber çalışacak olsanız bile onlara ihtiyaç duydukları araçları sağlayın, projeye karşı heyecanlarını ve tutkularını devam ettirmeleri için yardımcı olun. Bu, onlara sizinle gerçekten birlikte çalıştıklarını hissettirecek ve hem size hem de işe olan bağlılıklarını artıracaktır.

2- Temel ihtiyaçlarını karşılayın.
Bağımsız çalışıyor olabilirler ama bina girişi için sağlayacağınız bir çalışan kartından, ofisinize geldiğinde çalışabileceği bir masaya kadar ihtiyacı olabilecek her şeyi sağladığınızdan emin olun. Sizin işlerinizi yapabilmeleri için zamanınızı ve paranızı veriyorsunuz. Bunun doğru ve verimli bir şekilde ilerlemesini istiyorsanız pürüzleri ortadan kaldırın.

3- Çalışma yönteminizi anlatın.
Her ajansın kendine ait bir çalışma kültürü var. Bu yüzden lütfen freelance çalışanlarınıza çalışma şeklinizi açıklamak için zaman ayırın. Bağımsız olarak çalışan biriyle anlaştığınızda unutmayın ki proje, marka ya da ekibinizin nasıl çalıştığını bilmediği yeni bir iş yerine giriyor. Bu noktada en sık yapılan hata; sanki ajansta neler olduğunu biliyormuş gibi yüzeysel bilgilerin verilmesi. Onlara işi, çalışma şeklinizi anlatırken daha çok detay verin. Müşteriyle daha önce çalıştıysanız geçmiş projeleri, sunumlarınızı, beğenilen ve beğenilmeyen işlerinizi mutlaka gösterin.
Size detaylı, özenli ve yaratıcı bir iş çıkarmasını istiyorsanız gerekli malzemeyi sunduğunuzdan emin olun. Tabii standartlar içinde kalmak istemiyorsanız…

4- Finanasal konularda doğru bilgiler verin.
Son olarak ama belki de en önemlisi, freelance çalışanlar arasında yaşanan en büyük sıkıntılardan biri olan; finansal durumlarla ilgili kötü iletişim. Freelance olarak çalışacak kişiyle anlaşmanızı yaparken fazla mesai, ödeme koşulları gibi konuları doğru bir şekilde açıkladığınızdan emin olun. Yanlış bilgilendirme, freelance çalışanın beklediği zaman ödeme alamamasına bundan ötürü de öfkeli e-postalar göndermesine ve muhtemelen sizin hakkınızda pek de iyi yorumlar içermeyen tweet’ler atmasına neden olur.

Baktığımızda bu dört adım da oldukça küçük görünüyor olabilir ama son derece önemliler. Standart bir proje ile harika bir proje arasındaki farkı görmek istiyorsanız deneyebilirsiniz.

Casey Bird
The Freelance Circle
Kurucu.

Bu yazı, Campaign Türkiye 93. sayısında yayınlanmıştır.