artwork

2024 yılına umutla yeni gözlerle bakma zamanı

4 ay önce

0

2023 yılı hepimiz için zor bir yıl oldu. 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük ve hepimizi derinden etkileyen deprem, geride büyük üzüntüler ve acılar bıraktı. Bireysel desteklerin yanı sıra tüm markalar seferberlik gösterdi. Türkiye’nin adeta tek yürek olduğu bu seneyi unutmayacağız. Sektörün gündemi de depremle birlikte öncelikli acil çözümlere ve devamında bölgede yaşamı sürdürmeye odaklı destekler oldu. Kriz ve Afet yönetimi ile birlikte eğitim, istihdam, kadın ve çocuklarla ilgili sorunların kalıcı çözümlerine yönelik atılan adımlar ve bunları iyileştirmek için uygun yöntemlere odaklanıldı. Yaşadığımı bu zorlayıcı süreç, hepimizin önceliklerine yeniden baktığı, samimi yaklaşımın bizi kalıcı çözümlere götürdüğünü de gösterdi. Pandemi döneminde de benzer bir sorgulama yaşamıştık. Sessiz kalan ya da destekler de geciken markalar güven ve değer konusunda kayıplar yaşadı.

Samimiyet ve değer kavramlarına yeniden baktığımız bu yılda ‘’dönüşüm’’ odaklı çalışmalar sürdürülebilirliliğin kapsamını da genişletti. Sürdürülebilirlik konusunda atılacak adımların insandan başladığını markalar daha iyi kavradı. Yani artık yeni dönem, iklim değişikliği ve çevre yönetimi konusunda atılacak adımların yanı sıra insanların sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmelerini, onları daha iyi bir yaşama teşvik edecek yöntemlere evrilmesi gerektiğini de göstermiş oldu. 

Markalar bu konuda kurum içi eğitimlerden başlayarak paydaş yönetimine kadar bilinçlenmeyi öncelik haline getirdi. Kahve atıklarından, tekstil boyalarına, yapı malzemelerinden birçok farklı malzemelerle sürdürülebilir çözümler üretildi. Yeni dönemde, geri dönüşüm kadar ileri dönüşüm konusunda yapılan çalışmalarla daha fazla karşılaşacağımızı söyleyebiliriz. Eski ve yeniyi birleştirerek malzemenin farklı kullanımıyla tasarlanan ürünleri, uygulamaları, sanat eserlerini yaşamın her yerinde sıklıkla göreceğimiz günler bizi bekliyor. Yapay zekânın geri dönüşüme daha fazla katkı sunacak ve süreci kolaylaştıran çalışmaları da 2024 yılında deneyimleme fırsatımız olacak. Malzeme ve doğru materyallerin ayrıştırılmasına kolaylık sağlayan yapay zeka uygulamaları ile doğru atık ve plastik yönetiminde greenwashing’in önüne geçecek. Müşterilerin çevre konusunda artan hassasiyetleri ile markaların bu konuda daha da bilinçli projeler uygulaması için bizler de stratejilerimizi geliştireceğiz.

Yaratıcılık Ve Değerler Öncelikli Olacak

2023 yılında sürdürülebilirlik ve sosyal fayda kadar yapay zekânın da dönüşümüne tanıklık ettik. Sadece hayatımızı kolaylaştıran ya da hızlı çözümler üreten bir uygulamadan öte yaratıcılık ve yetenek konusunda yeni yetkinlikleri ve gelişimleri de beraberinde getirdi. Markalar, kendi içerisinde çalışanlarının gelişimlerine odaklanarak yapay zekâ destekli çözümler ve eğitimlerle kendilerini yeni döneme hazırladı. Tabi biz iletişimciler de yakından takipçisi olarak öneriler sunduk. Yapay zekâ, fırsatları daha iyi görmemizi ve buna uygun adımlar atmamıza olanak sağlarken yeni dönemde Al ile birlikte yaratıcılığa da eskisinden daha fazla ihtiyacımız olacağının da farkındayız. Müşterilerin beklentisinin artık onlara sunulan faydadan öte tutkularını destekleyecek ve insanların ihtiyaçlarına uygun ‘’daha iyi bir yaşama’’ ulaşma konusunda teşvik edecek yaratıcı çözümler ve kültürel değerlerle beslenerek gelişecek. Yapay zekanın duygusal yükünü hafifletecek -beklentimizi karşılayacak- şey yaratıcı bakış açısı olacak.

2024 yılında, markaların ve kurumların sanata yaptığı yatırımların arttığını da göreceğiz. İnsanları sanat yoluyla bilinçlendirerek yaratıcı düşünceye yer açacak eserler, markaların sosyal sorumluluk ve sosyal fayda odaklı çalışmalarıyla birlikte bir ifade biçimine dönüşecek. Sanat eserleriyle insan arasında yaşadığı yer, değerleri ve yaratıcılığı ile daha fazla bağ kurulacak.

Veriye Dayalı Halkla İlişkilerin Yükselişi

Tüm bu gelişmeler yaşanırken halkla ilişkiler sektörü de veriye dayalı sonuçlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyacak. PR’ın, ölçümleme ve sonuçlara ulaşmada daha somut ve stratejik uygulamaların önünü açtığını biliyoruz. Veriye dayalı çalışmalar, doğru hedef kitlelere ulaşmak ve performansların izlenmesi ile sonuçların daha hassas bir şekilde ölçülmesine olanak tanıyor. Müşteri memnuniyetinin kişiselleştirmeden geçtiği bir dönemdeyiz. Genel çözümler yerine özgün ve yaratıcı çözümlere odaklanarak uygun mesajlarla stratejileri geliştirmemiz gerekiyor. Bunu yaparken de veri inceleme konusunda becerikli bir yaklaşımla yapay zekânın yanıtıcı tuzaklarından, yanlış erişim ve bilgilerden de kaçınmak önemli. Tüm bu verilere ve kalıcı çözümlere odaklanırken, samimiyetle yapılan işlerin değerli olacağını da unutmamalıyız. 

2023 yılı iletişim sektörü için zorlu bir yıldı. Ekonomik belirsizliklerle birlikte değişen bütçeler ve projelerin uygulanılması konusunda da zorluklar yaşadık. Ancak yaşadığımız bu olumsuz tablonun dönüştürücü gücü olduğunu da biliyoruz. Değişen ihtiyaçlar ile birlikte daha kalıcı çözümlere odaklandığımız ve markaların iletişim bütçelerini bu bilinçle yeniden gözden geçireceklerinin farkındayız. Tüm bu süreçleri doğru şekilde yönetmek için biz iletişimcilerin yeteneklerini ve becerilerini de artırmaları gerekiyor. 2024 yılı, insanın anlam arayışının daha fazla olacağı yerden, içsel dengeyi koruyan, merak eden, sorgulayan, samimi ve insan ilişkilerine yatırım yapanların yılı olacak gibi görünüyor. Biz iletişimcilerin ve markaların da bu değerler ile çalışmalarımızı yeniden dönüştürmemiz gerekecek.

Herkese sağlıklı, mutlu seneler!

Aydan Öksüz                           

Flink PR & Digital Works                               

Ajans Başkanı