Zafer Külünk: Yaratıcı işi, yaratıcı olmayanlar yapamaz
Bu yıl özellikle Cannes Lions’taki varlıkları ve yaptıkları satın almalarla dikkatleri üzerlerine çeken danışmanlık şirketleri ve dijital platformlar, yaptıkları hamlelerle globalde değişim rüzgarları estirirken bu rüzgar Türkiye’yi nasıl etkilecek? Sektörün önde gelen isimleri yorumluyor…
Zafer Külünk
Güzel Sanatlar Ajans Başkanı
Dünyanın en büyük 10 reklam şirketi sıralaması tarihinde ilk kez dört danışmanlık şirketi birden gördük. Bunun doğal bir sonucu olarak da bu yıl Cannes’da öne çıkan konulardan biri danışmanlık şirketlerinin kreatif anlamda satın almalar yapmaları oldu.
Bunu iki açıdan değerlendirmek gerekir. Birincisi büyümekte olan şirketlerin faaliyet alanlarını genişletme eğilimi göstermeleri gayet normal ve beklenen bir durumdur. İkincisi ise uzun zamandır tartışılan bir konu: İçinde bulunduğumuz dönemde “data ile yaratıcılığın savaşı” gibi başlıkların sıkça atıldığını görüyoruz. Reklam ve pazarlamada datanın değeri tartışılmaz. Ancak bu durum datanın doğru yorumlanmasıyla ortaya çıkacak kreatif fikrin hayati derecedeki önem ve gerekliliğini ortadan kaldırmaz.
Buradan yola çıkarak danışmanlık şirketlerinin kreatif satın almalara neden ihtiyaç duyduğunu anlayabiliriz. Bu satın almaları reklam ajanslarının danışmanlık şirketleri tarafından yutulması olarak değil, onları reklam ajanslarına dönüştürecek bir süreç olarak görüyorum. Çünkü reklamın asla değişmeyecek hayati parçası olan yaratıcı işi, yaratıcı olmayanlar yapamaz.
Diğer yandan Google, Facebook, Snapchat gibi şirketlerin birinci elden datalara sahip olmasının bir sonucu olarak markaların buralardan direkt mecra satın almaları yaptıkları doğru. Ancak bu bakış açısının eksik bir perspektif olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakılırsa medya şirketlerinin yaptığı işin çok boyutlu kapsamı göz ardı edilmiş olur. Çünkü bu platformlar ana mecralar değiller. Her geçen yıl önemleri artsa bile en azından bu halleriyle yakın gelecekte de ana mecralar olacaklarını düşünmüyorum. Premium content’ler üretmek, demografik olarak herkesi kapsamak ve birçok konuda ciddiye alınmamak gibi henüz çözemedikleri problemleri var. Bunun yansımalarını dünyanın uluslararası büyük şirketlerinin bu platformlarda yaptıkları dijital harcamaları kısıtlamalarından ve denetim, etki, geri dönüş konularında kaygıları olduğunu açıklamalarından görebiliriz.
Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ağustos 2017 sayısında yayımlandı.