artwork

Z kuşağı ön yargıları kırıyor

2 yıl önce

0

İstanbul Erkek Lisesi 12. Sınıf Öğrencisi Nisa Köylü 122. sayımızda Z kuşağının ön yargıları yıkışını anlattı. 

Son yıllarda özellikle diğer kuşakların dilinden düşmeyen “Z kuşağı” bazı olumsuz sıfatları da beraberinde getiriyor. Bu olumsuz sıfatlar ise “teknoloji bağımlısı” ve “pasif”. Bu tür ön yargılara karşı Z kuşağının göz ardı edilemeyecek kadar önemli bazı özellikleri de bulunmakta. Bu özelliklerden bazıları kolayca adapte olabilme ve bu adaptasyon sürecini kendileri için verimli kullanabilme şekilleri.

2019 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeniyle dünya yeniden şekillendi ve yeni normaller ortaya çıktı. Özellikle eğitim ve çalışma kavramları pandemi sürecinde yeniden tanımlandı. Karşımıza neredeyse her alanda “online” kelimesi çıkarken; eğitim ve iş sektörleri, evden öğretim ve evden çalışma gibi yeni kavramlarla tanıştı. Bu duruma en kolay adapte olabilen ise teknolojiyle büyüyen Z kuşağı oldu. Teknoloji bağımlısı olarak betimlenen Z kuşağı; ebeveynlerinin, aile büyüklerinin pandemiyle birlikte gelen problemlerine kolayca yardımcı olmakla birlikte teknolojiyle iç içe olmanın kötü bir şey olduğu hakkındaki düşünceleri de değiştirdi. Z jenerasyonu yeni normallere daha kolay adapte olmanın yanı sıra eve kapandıkları süre zarfını kendi yararlarına çevirmeyi de başardılar. Okul dışında da bir hayat olduğunun farkına vararak online dünyaya adım attıklarında birçok farklı alan ve şekilde eğitim fırsatının olduğunu gördüler. Pandemi sürecinin başlarında popülerleşen kişisel gelişim fırtınasına kapılıp online eğitimlerden ve sertifikalardan yararlanarak kendilerine bir sürü nitelik kazandırdılar. Online eğitim şirketlerinden Udemy ve Coursera’nın kullanım sıklığı önceki yıllara göre büyük bir artış gösterdi. Yapılan bir araştırmaya göre Coursera öğrencilerinin yalnızca %10’u kayıt için ödeme yapmasına rağmen, aynı 12 aylık dönemde Coursera’da %53’lük bir gelir artışı oldu. Şirketler de işe alım süreçlerinde adaylarının geleneksel eğitim dışında bu süre zarfını nasıl değerlendirdiklerine, aldıkları sertifikalara dikkat etmeye başladılar. Z kuşağı, ilk zamanlarda kişisel gelişime ağırlık verirken devamında kendi girişim fikirlerini oluşturmaya başladı, hobilerinden gelir elde etmeyi öğrendi. El yapımı takı ve mum yaptılar, örgü ördüler, kıyafet diktiler. Kendi ürünlerini üretirlerken aynı zamanda sosyal medya platformları üzerinden videolar, fotoğraflar paylaşarak küçük işletmelerinin reklamlarını yaptılar ve müşterileriyle iletişime geçtiler. Küçük büyük demeden olabildiğince az sermaye ile zamana uyarak gelir elde etmeyi öğrendiler. Z kuşağı, yaş fark etmeksizin girişimlerini kurmak ve geliştirmek için bir ofise veya kurumsal bir yapılanma olmasına gerek olmadığını göstermiş oldu. Diğer kuşaklar tarafından ciddiye alınmayan Z kuşağı, kendi işletmelerini kurarak kendi ayakları üzerinde durabilmeyi ve genç yaşta kendilerince iş hayatına atılabileceklerini kanıtladı. Ayrıca sosyal medya kullanımının sadece oyunlardan ibaret olduğunu, sosyal medya uygulamalarının boş zaman için kullanıldığını düşünen eski kuşaklara platformların bunlardan ibaret olmadığını, pazarlama ve satış aracı olduğunu da göstermiş oldu.

Nisa Köylü, 19

İstanbul Erkek Lisesi 12. Sınıf Öğrencisi

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 122. sayısında yayımlandı.