artwork

Yetenek krizi, pazarlama zorluklarını beraberinde getiriyor

2 yıl önce

0

WFA‘in özel araştırmasına göre; mevcuttaki yetersiz yetenek, uyumsuz beceriler ve sınırlı personel sayısı, markaların ve ajansların karşılaştığı en önemli beş zorluktan üçü.

Asya-Pasifik pazarlama iletişim endüstrisinin mevcut yetenek krizinden ne kadar önemli ölçüde etkilendiğine dair şüpheler, yeni araştırmalar sonucunda tüm boyutuyla netleştirildi.

Forrester, Campaign ve WFA’in özel bir raporu olan “APAC 2022’de Pazarlama Yeteneğinin Durumu”na göre; markaların ve ajansların üçte ikisi bu bölgedeki Büyük İstifa’dan olumsuz bir etki gördüklerini bildiriyor.

Pazarlama liderlerinin yaklaşık yarısı (%49), aynı pozisyonu doldurmak için daha az nitelikli aday aldıklarını söylüyor.

Büyük bir kısım (%41), aynı pozisyonları doldurmanın daha uzun sürdüğünü ve yeni yetenekler getirmek için mücadele ettiğini söylüyor. Bu, liderlerin %29’unun personellerinde daha yüksek stres seviyeleri tespit etmesi ve üçte birinin (%33) artan ücret beklentilerini bildirmesiyle yalnızca zincirleme sorunlar yarattı. Sorun ortadan kalkmıyor. Marka ve ajans liderleri, yetenekle ilgili konuları önümüzdeki yıl karşılaşacakları en büyük beş zorluktan üçü olarak belirledi. Bunların başında; yetersiz yetenek arzı nedeniyle işe alım gerçekleştirememeleri (%49), ardından doğru becerilere sahip olmayan çalışanlar (%39) geliyor. Üçte birinden biraz fazlası (%34) sınırlı çalışan sayısını en büyük zorluk olarak bildirerek, personel eksikliğinin kalıcı bir sorun olduğunu, bütçeler (%38) ve ekonominin ise (%33) en önemli endişelerini oluşturduğunu belirtti.

APAC’daki 76 marka ve ajans lideriyle yapılan derinlemesine bir anketten toplanan veriler, Forrester Başkan Yardımcısı ve Araştırma Direktörü Frederic Giron tarafından mayıs başında Singapur’da Campaign360’ta sunuldu. Bununla birlikte, yetenek zorluklarını çözmeye yönelik bu acil ihtiyaç, şirketin bütçe planlama önceliklerinden kopmuş gibi görünüyor. Aslında liderlerin %70’i, teknoloji bütçelerinin artacağını, yalnızca %50’sinin personel sayısı bütçelerini artıracağını söylüyor; bu da şirketlerin, yeterli personel veya vasıfsız iş gücünün yarattığı zayıf üretkenliği gidermek için teknolojiye daha sık başvurabileceğini gösteriyor.

 

Yüksek talep gören yetenekler ve onları kazanmak

En çok talep edilen çalışan becerilerinin teknoloji odaklı olması şaşırtıcı değil, bu da rekabet için hem teknolojiye hem de eğitime yatırım yapılması gerektiğini düşündürüyor. Pazarlama kuruluşları, e-ticarette ve dijital iş alanlarında çalışan bulmayı (%57) en büyük ihtiyaçları olarak belirledi, bunu veri analizi (%50), martech ve adtech (%49) izledi. İlginç bir şekilde, şirketler bu rolleri doldurmak için bekledikleri yaklaşımlar konusunda farklıydı. Çoğu lider, mevcut pazarlama çalışanlarını e-ticaret ve veri analizi konusunda eğitmeyi ve ardından bu personeli desteklemek için işe almayı bekliyordu. Üçüncü bir seçenek olarak liderler, şirketlerinde diğer rollerdeki boşlukları kapatmak için kaynaklar bulabileceklerini öne sürdüler. Ancak martech veya adtech farklı bir hikaye. Pazarlama liderleri, yapmaları gereken ilk şeyin martech becerilerini kazandırmak için yeni çalışanları işe almak olacağını ve daha az sayıda katılımcı ise çalışanlarını bu tür işler için yeniden eğitebileceklerine güvendiğini öne sürdü. Neredeyse üçte biri, bu işi ortaklarından dış kaynak olarak almayı önerdi, martech ve adtech okuryazarlığının sektörlerinde devam eden bir çalışma olduğunu belirtti.

 

Koruma stratejileri 

Pek çok lider, reklam teknolojisi gibi belirli yetenekleri başka yerlerde aramaya devam ederken, çoğu şirket elindeki en iyi yetenekleri mutlu etmeye daha çok odaklanıyor. Pazarlama uzmanlarının üçte biri; önümüzdeki iki yıl içinde mevcut işlerini bırakmalarının muhtemel olduğunu, diğer üçte biri ayrılma ihtimalinin düşük olduğunu ve geri kalanları da emin olmadığını söyledi. Elde tutma söz konusu olduğunda, işi bırakma görüşmelerinde söylenenleri dinlemek önemli oluyor; ankete katılanlar arasında çeşitli ayrılma nedenleri sıralanmıştır.

Yer değiştirme arzusu (%24) gibi bazı nedenler, Büyük İstifa ile eş anlamlı olan bir tempo değişikliği ihtiyacını yansıtır. Tüm şirketler bunu veya %28’in belirttiği daha iyi ücret ve faydaları sunabilecek durumda değil ancak pazarlama profesyonellerinin işlerini bırakabileceklerini söylemelerinin en önemli nedeni, daha “geleceğe uygun” olmak (%32), yeni beceriler öğrenmek ve yeni deneyimler kazanmak (%24). Bu nedenle birçok şirket, işgücünün değişim ve yeniden eğitim baskısına direnebileceğinden endişe ederken, çalışanlarının bunu gerçekten istediğini görebilirler. Şirketler için iyi haber şu ki; çalışanların kalmayı tercih etmeleri için pek çok neden var ve bunların çoğu insanlarla ilgili. İşinde kalmanın en büyük nedeni iyi bir yönetim tarzıdır (%35), diğer %27’si ise mevcut ekipleriyle çalışmaktan keyif almaktır. Kişisel değerlerle uyumlu şirket amacı (%31), diğer bir mıknatıstır ve bunların tümü, doğru kurumsal kültür ve değerlerin yaratılmasına yönelik yatırımlara işaret eder. Tüm pazarlama şirketleri için kritik bir zorunluluk olmaya da devam etmektedir.

Forrester tarafından hazırlanan “APAC’ta Pazarlama Yeteneğinin Durumu” raporunun tamamı WFA üyelerine ve Campaign360 katılımcılarına sunulmaktadır.

Robert Sawatzky

Campaign Asia Yayın Yönetmeni

 

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 126. sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...