Yeni Nesil PR Kafası
Yazı olmasaydı hayatımızda neler değişirdi? Geçmişe dair hiçbir belgeyi bugüne dek taşıyamamış, sadece sözlü kültürün aktardıklarıyla “geçmişi olmayan” bir dünyada yaşıyor olurduk belki de. Sözlü kültürden yazılı kültüre geçiş, beraberinde “toplumsal hafızanın” oluşmasını getirdi. Toplumsal hafıza ise bugünün kültürel mirası sayılan yazılı eserlerin söz yoluyla değil belgeler aracılığıyla yarına aktarılmasını sağladı.
Yeni teknoloji trendleri tüm sektörlerde olduğu gibi medya ve iletişim sektörünün de ezberlerini bozmaya devam ediyor. Medya iletişimi, itibar yönetimi, dijital strateji danışmanlığı ve yaratıcı süreçlerin artık birbirinden ayrı düşünülmesi imkansız. “Online ve offline’ın birbirini tamamladığı” bu sürece hızla adapte olamayanların yeni düzende ayakta kalması da artık oldukça zor.
Tüketici profilleri de hızla değişmekte. Daha net ve hızla algılanan mesajları tercih eden, daha hızlı bir tüketici profilinin ihtiyaçlarına uyum sağlayacak stratejilerin geliştirilmesi kaçınılmaz hale geldi. Hem online hem de offline’daki stratejileri oluşturulurken; “yaratıcı-sonuç odaklı ve mecra mekaniklerine uygun” içeriklerin geliştirilmesine dikkat edilmesi gerekiyor.
Geleneksel medya da bu değişimden etkilenerek evrim geçirmeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz dönemde sıkça duyduğumuz PR ajanslarının yerini dijital ajanslara bırakacağı söyleminin de gerçekleşmediğine şahit oluyoruz. Dönüşüme odaklanarak kendini yenileyen, hem dijitale hem de yaratıcı süreçlere entegre olmayı başaran PR ajansları bu değişime kısa sürede uyum sağladı.
Kısa süre önce geliştirdiğimiz ve kendi aramızda “Yeni Nesil PR Kafası” olarak adlandırdığımız bu yeni sürece, ekibimiz kısa sürede adapte oldu ve müşterilerimize de bu enerjimizi aktarmaya başladık. Önümüzdeki dönemde de tecrübemizi, öğrenmeye açık ve iletişimin bir bütün olduğuna inanan kurum kültürümüzle birleştirerek geleceğe odaklanmayı sürdüreceğiz.
Orkide Gökhan
İDA Üyesi
Bu yazı, ilk kez Campaign Türkiye 93. sayısında yayınlanmıştır.