artwork

Yeni iş gücü dönemine markalar hazır mı?

8 yıl önce

0

Gelişen teknoloji, bildiğimiz çalışma şekillerinin dışında iş hayatına yeni bir bakış getiren kitleyi de ortaya çıkardı. Trendwatching, markaların bu yeni iş gücüne hazır olmanın önemini vurguluyor.

John Maynard Keynes, 1930’larda 21. yüzyılda yeni teknolojilerin sayesinde çok verimli hale geleceğimizi ve haftanın sadece 2 günü işe gitmenin yeterli olacağını savunmuştu. Belki de artık bu savunmaya ek olarak; yapay zeka, 3D print ve otomasyon ile karakterize edilen 4. Endüstri Devrimi pek çoğumuz için çalışma hayatının sonunun habercisi de olabilir. Sosyal ve teknolojik değişimin bir noktada birleşmesi çalışanları değiştiriyor ve iş kavramını, nasıl, kime ve nerde sattığımızla ilgili konular nedeniyle yeniden şekillendiriyor. Kısaca; iş ve hayat arasındaki geleneksel sınırlar bulanıklaşıyor. Peki bunun markalar için avantajları neler? Bu yeni yapı, yeni hayat şekillerine izin veriyor; yeni çalışma saatleriyle hizmet veren freelancer ordusunun ve bağımsız yaratıcıların oluşturduğu yeni bir işgücünün ortaya çıkışına neden oluyor.

Esneklik, yaratıcılık, bağımsızlık

Peki ‘yeni işgücü’nü harekete geçiren ne oldu? Küreselleşen çalışma ortamı ve onyıllardır devam eden değişimler orta sınıf işlerin sonunu getirdi. Aynı zamanda yayılan start-up kültürü dünya çapında iş anlamında beklentileri değiştirdi. Şimdi çoğu kişi en yükseğe gelebilmek için kurumsal hayatın merdivenlerini tırmanmanın tek yol olmadığını biliyor. Pek çok kişi (sadece freelancerlar ve istekli girişimciler değil) iş yerinde esneklik, yaratıcılık ve bağımsızlık istiyor. Ve bu konuda kendilerini destekleyecek araçlar, hizmetler ve süreçler arıyorlar. Mesela UpWork’e bakalım… Freelancerlar için iş olanakları sağlayan ve ücretsiz sohbet ve işbirliği araçları ile onları destekleyen yeni bir platform. Ya da Stride… Amerika merkezli, kendi işinde çalışan insanların sağlık sigortalarını yönetebilecekleri bir uygulama. Londra’da ise Soho House’un bir grup özel çalışanı SohoWorks isimli ilk ortak çalışma alanını açtı.

İş ve özel hayat iç içe

WeLive… WeWork’un yarattığı yeni ortak yaşam alanları, şu anda test sürecinde.

Ama Amerika merkezli ortak çalışma alanı sağlayan WeWork işin değişmesi konusunda büyük fark yaratıyor ve geleceğe dair bir yön çiziyor. WeWork Haziran 2015’te 10 milyon dolar değerindeydi, daha da önemlisi ise 2016 ve sonrası için planlarıydı. Marka artık WeLive ile ortak yaşamı planlıyor ve kreatif sektörün hipsterlarına; yaşam ve çalışma alanlarını paylaştıkları mikro daireler sunmayı amaçlıyor. Şu anda içinde fitness salonu ve temizlik hizmetinin de olduğu ilk WeLive alanı New York’ta test edilmeye başlandı.

Markaların düşünmesi gereken soru

Belki de WeWork’un WeLive alanları çalışma hayatının uzun dönemli geleceğini 4. Endüstri Devrimi kahinlerinin hepsinden daha iyi gösteriyor. Otomasyon ve yapay zeka sayesinde mevcut işleri yapma gereksiniminden kurtulmuş birçok insan, yataktan kalkmak için yeni bir neden arayacak. Kısacası beraber çalışmayacaklar ama yeni tip bir çalışma şekli yaratacaklar. Markaların 2016’da düşünmeleri gereken  önemli bir konu var: Yeni işgücü etrafında gelişen yeni beklentilere karşı müşterilerime ve çalışanlarıma nasıl bir hizmet sunabilirim?

 

 

*Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Nisan 2016 sayısında yayınlanmıştır.

 

 

Senin için
Tümünü göster
BOM Karting Takımı Yeni Genç Pilotlarını Tanıttı

Borusan Otomotiv Motorsport (BOM) Karting Takımı, 2024 Türkiye Karting Şampiyonası...

Yeni Volkswagen Tiguan Satışa Sunuldu

2007’den bu yana 7.6 milyonun üzerindeki satış adediyle 2018’den günümüze...

Yeni Renault Captur’un Dünya Lansmanı Gerçekleşti

İçten yanmalı ve hibrit motor seçenekleriyle tanıtılan yeni Renault Captur...