artwork

Yeni bir izleme kriteri: Esaret Paradoksu

3 yıl önce

0

Adisebaba olarak bugün 21 dilde 42 milyon aboneye erişen bir içerik havuzunu yönetiyoruz.

Her ay ortalama 500.000 yeni abone evrenimize dahil oluyor. Bu sayede yaklaşık 8 senedir dünyanın farklı coğrafyalarından izleme metriklerini çok yakından takip etme fırsatımız oldu.  Pandemi öncesi yakın dönemde özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki internet penetrasyonu ve akıllı cihaz satışlarındaki inanılmaz büyüme sayesinde zaten dijital içerik izlemelerinde çok önemli bir artış trendine girmiştik, tabii kapanmalarla birlikte Avrupa ve Amerika’nın da izleme trendlerinde tekrar yükselişe geçmesiyle dijital izlemelerde artış, oransal olarak çok daha büyük bir ivme yakaladı. Pandemi dönemi özellikle dijitalde içerik izlemeye ödeme yapılmasından imtina eden kullanıcının, bu direncini kırmasına, tüketicinin kaliteli içerik için aylık ödeme fikrini çok daha rahat içselleştirebilmesine yol açtı. Bu sayede aylık abonelik sistemiyle çalışan dijital içerik platformlarında kullanıcı sayılarında çok önemli bir artış yakalandı. Hızla artan gelirlere paralel olarak kendi orijinal içeriklerinin sayısını çok büyük bir süratle artırma fırsatını yakalayan dijital platformlar da bu sayede daha fazla tüketiciye ulaşmayı başardı. Yani şöyle formüle edersek; pandemi dönemindeki daha fazla izleme, daha fazla geliri, dolayısıyla daha çok orijinal içeriği; daha fazla orijinal içerik, daha fazla tüketiciyi getirdi ve bu döngü kendini büyüterek devam ediyor. 

Biz de okul öncesi çocuklar için geliştirdiğimiz, uzmanlarımız tarafından özenle seçilen eğitici ve eğlenceli çizgi filmleri bir araya getirdiğimiz, Türkiye’deki indirme sayısı 1 milyonu aşan çizgi film platformumuz ‘OkiDoKido’yu bu dönemde abonelik sistemine geçirdik. İspanyolca ve İngilizce olarak gerçekleştireceğimiz dünya lansmanımız için hazırlıklarımızı da tüm hızımızla sürdürüyoruz. Hem rekabetin hem tüketicinin hızla arttığı bu dönemde, çok iyi belirlediği spesifik hedef kitleler için doğru orijinal içeriği üreten içerik üreticilerinin yoluna büyüyerek devam edeceklerine inanıyoruz… Adisebaba olarak okul öncesinde dünyadaki söz sahibi içerik üreticilerinden biri olmak en büyük hedefimiz. Zaten şu anda YouTube’da her ay 125 milyon tekil kullanıcıya ulaşıyoruz. YouTube’un yaygınlığı ve hedef kitlemizdeki çocuk sayısı göz önüne alındığında, dünyadaki her beş çocuktan birinin Adisebaba içeriğini izlediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Kendi hedef kitlemizdeki içerik üretiminde başarının ilk sırrı ‘annelerin içinin rahat ettiği ve çocukların keyifle izleyeceği’ içerikleri yaratmaktan geçiyor. Bu basit gözüken formüle uygun içerik üretmek dile çok kolay gelse de en zor iş, çünkü genelde içeriğinize anneler bayılır ama çocuklar sevmediği için bir türlü izlemez ya da çocuğun çok seveceği bir iş yaparsınız ama bu sefer anneler onaylamaz. Hem annenin onayladığı hem çocukların seveceği evrensel içerikler üretmek Adisebaba olarak ana prensibimiz… Yani pandemi olsa da olmasa da içerik üreticileri için tarihi kural değişmiyor ‘content is the king’.

Bunun yanında içerik üretiminde; başarının en önemli kriterlerinden biri olduğunu düşündüğüm izleme süreleri ile ilgili teorimden bahsetmek istiyorum: Esaret Paradoksu! Günümüzde içerik süreleri uzadıkça izleme süreleri kısalıyor. Bunun  en önemli sebebi, pandemiyle de iyice artan, kullanıcının esaret korkusu, sınırların kalktığı ana mottonun özgürlük olduğu dijital dünyada içeriğin süresi uzadıkça, izleyici kendisini o videoda hapsolmuş hissediyor ve süresi uzun içeriklere neredeyse başlamaktan bile kaçıyor. Bu yüzden tüm platformlara baktığınızda dizilerin içerik sürelerinin gittikçe kısaldığını gözlemleyebilirsiniz. İşte kullanıcı için paradoks burada başlıyor; daha kısa dizileri tercih ettikçe bir kerede çok daha fazla içerik izlemeye başlıyor çünkü bir anda kendini bölümleri üst üste izlerken buluyor. Yani 40 dakika olduğu için başladığı diziyi, aslında bölümleri arda arda izlediği için neredeyse bir filmden daha uzun bir süre izliyor. ‘Esaret Paradoksu’, kullanıcı daha az süreli içerik izlemeye çalıştıkça toplam izleme süresinin katbekat artmasına yol açıyor. Şundan kesinlikle eminim; Netflix milyonlarca dolar harcayarak yaptığı Martin Scorsese’nin muhteşem filmi İrlandalı’yı 3,5 saatlik film yerine toplam 3,5 saatlik bir mini dizi olarak yapsaydı izleme sayıları şu ankinin çok daha üstünde olurdu.

Bu yüzden içeriğinizin süresinin doğru belirlenmesi, başarı için çok ama çok önemli bir kriter olarak karşımıza çıkıyor. Adisebaba’da 8 yılın sonunda dünyanın her yerinden topladığımız verilerden izleme sürelerinin ülkeden ülkeye değiştiğini rahatlıkla tespit edebiliyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde daha kısa içeriklere itibar edilirken, kuzeye gidildikçe daha uzun içeriklerin izlendiğini görüyoruz. Dikkat eğrisi ve esaret korkusu ülkeden ülkeye çok net bir şekilde değişiyor. Bu yüzden içeriğiniz ne kadar iyi olursa olsun, süresini hitap ettiğiniz coğrafyaya göre doğru bir şekilde ayarlamanız çok kritik. OkiDoKido video platformumuza istatistik algoritmalarıyla, süresi en doğru seçilmiş en kaliteli içerikleri katmaya devam ediyoruz. Alaaddin’den kazandığımız pazarlama tecrübesinden de yararlanarak, dünya lansmanımızdan sonra Türkiye’den çıkan dünyadaki en çok izlenen platform olma konusunda çok iddialıyız.

Murat Doğu

Alaaddin/Adisebaba/OkiDoKido Kurucu Ortak, Melek Yatırımcı

 

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 111. sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...