artwork

Yaşar Akbaş: “Yaratıcılık ve yaratıcı insanlar, ciro ve kârın arkasında kaldı”

6 yıl önce

0

Happy People Project Kurucu Ortağı ve Başkanı Yaşar Akbaş, Sir Martin Sorrell için “Sektöre kattığı çok şey vardır eminim ama sektörden alıp götürdüğü çok şey olduğuna da eminim” yorumunda bulunuyor.

Dünya reklamcılığının kurtlar sofrasında baş köşede uzun yıllardır oturan birisiydi Martin Sorrell. Sektöre kattığı çok şey vardır eminim ama sektörden alıp götürdüğü çok şey olduğuna da eminim. Finans kökenli birisi olarak kârlılık ve büyüme odaklı bir yapıyı her şeyin üstünde tutan bir anlayışta olduğu için yaratıcıların pek hoşlaştığı bir adam değildi sanırım.

Cannes Lions’da jüri olduğum bir yıl Carlton’un bahçesinde, çok erken bir saatte yan yana masalarda kahvaltı etmiştik. Masasına otururken gözünü gözüme dikip “Günaydın” demişti. Şaşırmıştım ve “Ben bu bakışı nereden hatırlıyorum?” diye düşünmüştüm bir süre. Sonra o bakışın bana anımsattığı insan aklıma gelivermişti: Nail Keçili, Türkiye’nin Martin Sorrell’i…

Nail Keçili de Sir Martin Sorrell gibi kendi kurduğu ve devasa boyutlara getirdiği organizasyonlardan istemeye istemeye ayrılmak zorunda bırakılmıştı. İkisi de çok iyi birer lobici ve kişisel ilişki uzmanıydı, güçlü olmak ve gücünü göstermek onlar için her şeydi. Nail Keçili bir dönemi kapatmıştı ayrılığıyla. Sir Martin için de aynı şeyi söyleyebiliriz sanırım.

Sorrell ve benzerleri son 20-25 yılda satın almalar ve birleşmeler yoluyla çok büyük yapılar oluşturdular. Yaratıcılık ve yaratıcı insanlar, ciro ve kârlılık rakamlarının arkasında kaldı. Şu an “Bu büyüklük iyi bir şey mi?” diye düşünüyor insan. Özellikle sektörel dinamiklerin, oyuncuların hızla değiştiğini düşününce. Artık reklamcılığın altın çağından söz etmek zor. Yeni ve zor bir döneme giriliyor. Bana sabahın köründe o bakışı atan kısa boylu adamın da bunun farkına epey önce vardığına ve kendi çıkış planını çoktan yaptığına adım gibi eminim…

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye’nin 77. sayısında yayımlandı.