artwork

Yaşanabilir yarınlar için…

3 yıl önce

0

Sürdürülebilirlik kavramı, aslında hayatımıza tam olarak 1987 yılında girdi. Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu’nun yayınladığı Brundtland Raporu’nda, sürdürülebilirlik ifadesi şu şekilde açıklanmıştı: “Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma.”

En temel tanımıyla karşımıza çıkan bu kavram, günümüzün önemli gündemlerinden biri oldu. Yapılan ilk tanımdan yola çıkarak sürdürülebilirlik kavramını ele aldığımızda, çoğumuzun aklında ilk olarak çevresel faktörler ve doğa geliyor. Ancak artık hepimiz biliyoruz ki sürdürülebilirlik aslında bundan çok daha büyük ve kapsamlı bir kavram. UNDP’nin sürdürülebilir kalkınma amaçlarını incelendiğimizde, aralarında yoksulluğun, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, sorumlu üretim ve tüketimin, nitelikli eğitimin, temiz ve yenilenebilir enerjinin de olduğu 17 madde görüyoruz.

Topluma katkı sağlamak mı istiyoruz, yoksa örnek olmak mı? Yaşanabilir bir gelecek için sosyal fayda bilincini yükseltmeyi mi hedefliyoruz yoksa önceliğimiz son dönemde hızla değişen tüketici beklentilerini karşılamak mı? Belki de bu amaçların hepsini ve hatta daha fazlasını göz önüne alarak çıkıyoruz yola. Ancak ne olursa olsun hepimiz sürdürülebilirliği hayatımıza, iş yapış biçimlerine entegre etmek için çalışıyoruz. İklim krizine, bu krizin etkilerine duyarlı olan, sürdürülebilir yaklaşımlarla ilgilenen bir nesil var karşımızda. Bu nesil de ister istemez kurumları daha iyi olmaya zorluyor. İleride çalışacakları şirketlerin kendi etik değerleriyle uyuşmasına önem veren, şirketlerden toplumsal fayda bekleyen bu nesle daha iyi bir gelecek bırakmak için sürdürülebilirlik çalışmaları yapmak, ayakta kalmaya devam etmek isteyen her kurumun önceliği olmak zorunda.

Peki, biz Borusan olarak sürdürülebilirlik alanında hangi noktalara dokunuyor, daha iyi bir gelecek için neler yapıyoruz? Bizim, sürdürülebilirlik yolculuğumuz 2006 yılında Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imzacı olmamız ve “Dünya Bizim Evimiz” söylemini benimsememizle başlıyor. 77 yıllık geçmişimiz ve bu alandaki 15 yıllık çalışmalarımızdan ilham alıp paydaşlarımıza, iş ortaklarımıza ilham veriyoruz. Hedefimiz ise üretim, otomotiv, enerji, çelik ve lojistik gibi farklı sektörlerde faaliyet gösterdiğimiz tüm şirketlerimizle gittikçe çoğalan, daha çok kişiye ulaşan ve devamlılığı sağlanabilen bir sürdürülebilirlik yaklaşımı.

Elbette bu hedefimize ulaşırken sistematik olmaya ve ölçülebilir sonuçlar ortaya koymaya değer veriyoruz. Bu nedenle kendimize bir yol haritası çizdik ve bu yoldaki başlıca duraklarımızı iklim, insan ve inovasyon olarak belirledik.

Yenilikçi fikirlerimizi, üretim becerimizi, yetkinliklerimizi ve yaratıcılığımızı iklim krizinin aşılması için kullanıyoruz. Amacımız işleyişi bozulmuş olan iklimin onarılmasına yardımcı olmak. Karbonsuz iş modelleri üzerinde çalışıyor, yenilenebilir enerjiyi daha yaygın bir şekilde kullanmaya gayret ediyoruz. Aynı zamanda, döngüsel ekonomi ve biyoçeşitliliğin korunması kapsamında, atık geri kazanımı ve geri kazanılan su miktarını artırma, iş makinalarının kullanım ömrünü uzatma, yeniden kullanılan materyal oranını yükseltme hedeflerimizi belirledik ve bu alanlarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

1992 yılında Kurucu ve Onursal Başkanımız Asım Kocabıyık, eşi ve çocukları tarafından eğitim, öğretim ve kültür konularında faaliyette bulunmak amacıyla kurulan Borusan Kocabıyık Vakfı, Borusan’ın insana her zaman değer verdiğinin bir kanıtı. Vakıf kapsamında öğrencilere verilen burslar, inşa edilen okullar, üniversitelere yapılan desteklerin yanında insanı insan yapan en önemli değerlerden biri olan sanat alanında da önemli çalışmalar yürütülüyor. Vakfın çatısı altında yer alan Borusan Contemporary, Borusan Oda Orkestrası, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Borusan Quartet, birbirinden değerli çalışmalar ve etkinliklerle insana, ruha hitap ediyor. Tüm çalışmalarımızı, hedeflerimizi insanı odağımıza alarak yapıyoruz. Başarıya ulaşmanın ve sürekliliğini sağlamanın insana verilen değer ile mümkün olduğuna inanıyor ve markamıza insanın kattığı değerin her geçen gün daha önemli hale geldiğini görüyoruz. Bu alandaki hedeflerimiz kapsamında, 2015 yılında kurduğumuz Borusan Eşittir Platformu kapsamında Borusan Eşittir Taahhütnamesi’ne paralel olarak, Cinsiyet Gözlüğü programımızı hayata geçirdik. Bu programla birlikte her seviyeden kadın çalışan istihdamını ve kadın yönetici oranlarımızı artırmayı öncelik olarak belirledik. Üç yıl içerisinde tüm şirketlerde üst yönetim kademesinde yüzde 30, orta yönetim kademesinde yüzde 40 kadın oranına ulaşmayı amaçlıyor, ailemize yeni bir üye katarken cinsiyet dağılımını dengede tutmaya çalışıyoruz. Ayrıca 2023 yılına kadar ofis çalışanları için yüzde 40, fabrika, saha ve atölye çalışanları için ise yüzde 20 kadın işe alım oranı hedefimiz bulunuyor. Bunun yanı sıra organizasyonumuzda yeteneğin sürdürülebilirliği adına uzun yıllardır yapılandırılmış bir yetenek ve yedekleme yönetim süreci yürütüyoruz. Borusan’da her seviyeden yüksek potansiyele sahip çalışanları objektif araçlar kullanarak değerlendiriyor, gelişimleri için, kariyer ihtiyaçları doğrultusunda Borusan Akademi gelişim programlarını tüm yüksek potansiyelli çalışanlarımız için hayata geçiriyoruz.

İnovasyon başlığında ise, yenilikçi ürün ve hizmetler konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Bununla birlikte geleceğe uygun iş modelleri üzerinde çalışıyor, teknolojinin sunduğu faydaları süreçlerimize entegre ederek katma değer yaratmayı hedefliyoruz. Çalışmalarımız ve projelerimizle sadece Borusan özelinde değil hem paydaşlarımız hem de toplum için fark yaratmayı amaçlıyoruz.

Biliyoruz ki, sürdürülebilir bir dünyada yaşamak ve daha iyi gelecek hazırlamak için önümüzde uzun bir yol var ve bu yola ne kadar erken çıkarsak sonuçlarını o kadar çabuk görürüz. Borusan olarak 200 yıllık şirket olma vizyonumuzda, daha iyi bir gelecek için sürdürülebilirliğin ne kadar kritik bir konumda olduğunu biliyor ve tüm grup şirketlerimizle, daha yaşanabilir yarınlar için çalışıyoruz. Geleceği, insanı, çevreyi düşünen herkesi de elini taşın altına koymaya davet ediyoruz.

Erkan Kafadar

Borusan Holding CEO’su

 

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 110. sayısında yayımlanmıştır.