artwork

Yaratıcılığın başrolde olduğu bir filmde çeşitlilikten sıkılmak…

6 yıl önce

0

“Eşitlik! Evet, kavramı anlıyorum ama örnek veremiyorum.” diyor İngiliz Vaiz Haddon Spurgeon… Sizce çeşitlilik için de aynı şey geçerli değil mi? Kamer Yılmaz

Yaratıcılığın başrolde olduğu bir filmde çeşitlilikten sıkılmak...

Türkiye gibi bir ülkede yaşarken çeşitlilik konuşmak zaman zaman lüks gibi bile görünürken, bu durumun dünyada da pek farklı noktalarda olmaması oldukça düşündürücü. Bizler kadın haklarından, dil/din/ırk ayrımcılığından yakınırken, idealize ettiğimiz dünyaları dışarıda arıyoruz. Bu yüzden belki de hayallerimizi kendi topraklarımızda bulmak ya da yaratmak yerine sınırları aşıp nefes almaya çalışıyoruz. Çünkü burada olmasa da orada hayal kurmaya devam edebileceğimizi umuyoruz. Ancak işin çok daha iç karartıcı bir boyutu var maalesef. Aslında sadece Türkiye’de değil dünyada da kimse “kendinden farklı” olana tahammül edemiyor.

Geçen ay Campaign İngiltere’yi takip edenlerin aşina oldukları bir konuyu bu ay da biz sayfalarımıza taşımak istedik. Konumuz: Çeşitlilik ve bu çeşitlilikten sıkılmak. Kabul edelim; belki siz de kapağı gördüğünüzde ya da kapak konusunun “yine” çeşitlilik olduğunu okuduğunuzda içinizden “yine mi” diye sordunuz. Evet, yine. Çünkü bizler daha sosyal hayatımızda bile eşit davranışlara, söylemlere sahip değilken, hala pozitif ayrımcılığın zaman zaman gerekli olduğunu düşünürken, iş yerlerinde yaşadığımız ya da yaşayamadığımız çeşitlilik gündemde kalmaya devam edecek.

Campaign İngiltere’nin, sektörden uzman isimlerin kampanyalara dair görüşlerine yer verdiği Private View’de M&C Saatchi kreatiflerinden Justin Tindall, belki de kariyerinin en büyük hatalarından birini yaptı. Hayır hayır bir markayı yermedi, ya da ajansça üzerinde çalıştıkları ve endüstriden sır gibi sakladıkları bir kampanyanın açıklarından bahsetmedi. Tindall, bütün bunların yerine çeşitlilikten sıkıldığını ifade etti. Çeşitliliği konuşmaktan ve bu durumun yaratıcılıktan önce gelmesinden sıkıldığını ifade etti. Tindall’ın birkaç satırda bahsettiği sıkıntısı ise bütün endüstriye dert oldu. Zaten olmalıydı da… Endüstrinin önde gelen isimlerinin sosyal medyada paylaştığı yorumlar ve Tindall’a ithafen yaptıkları paylaşımlar ise çeşitliliği yeniden gündeme getirdi.

Yaratıcılığın başrolde olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Her ne kadar son yılların parlayan yıldızları data ve teknoloji olsa da reklamcılık endüstrisinin çekirdeğinde hep yaratıcılık yok mu aslında? Ve yaratıcılığın en büyük besin kaynağı da farklılıklar değil midir? Birbirinden farklı dünyaların iç içe geçtiği bir alanda bundan sıkılabilir miyiz?

M&C Saatchi Kreatifi Justin Tindall, ‘çeşitlilikten sıkılmış’ olduğunu söyleyerek yeni bir tartışma başlattı. Pek çok isim çeşitliliğin neden gerekli olduğunu vurgularken Tindall’a tepki gösterdi.

  • “Özürlerimi kabul edin!”: Caitlin Ryan vs. Justin Tindall

Cheil Londra Yönetici Kreatif Direktörü Caitlin Ryan, M&C Saatchi Yaratıcı Şefi Justin Tindall’a bir mektup yazarak onu sert bir şekilde eleştirirken Tindall da Ryan’a ithafen yazdığı mektup aracılığıyla tüm endüstriden özür diledi.

Justin Tindall’ın kaleme aldığı yazı ile beraber reklamcılık endüstrisinin de çeşitlilik ile ilgili Tindall’a birkaç eleştirisi oldu. Ve aslında çeşitliliğin bu alan için neden olması gerektiği bir kez daha vurgulandı.

Fanbytes Kurucu Ortağı Timothy Armoo dünyanın gün geçtikçe daha çeşitli hale geldiğini ve reklamcılığın da buna ayak uydurması gerektiğini belirtiyor ve endüstriye önerilerde bulunuyor.

“Yaratıcılığın, çeşitlilikten önemli olduğunu düşünen Tindall, yaratıcılığı nasıl çeşitliliğin karşısına koyabildi, aslında yaratıcılığı besleyen en önemli etkenlerden birinin çeşitlilik olduğunu nasıl göremedi anlayabilmiş değilim.”

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Aralık 2017 sayısında yayımlandı.

Senin için
Tümünü göster
Netflix Türkiye’ye karşı ayaklanma

Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler…...