Yapay zekâ ile marka deneyimi oluşturmak

Markalar, hedef kitleleri ile olan deneyimlerinde yeni teknolojileri kullanarak rekabet avantajı sağlamaya çalışıyor. Gelişen pazarlama teknolojileri ile kullanıcıların davranışlarını izlemek, anlamlandırmak ve kullanıcı deneyimini yönetebilmek için çaba harcıyorlar. Tüketiciler de kendi isteklerini anlayabilen, onlara gerçek zamanlı bilgi, avantaj veya hizmet sunabilen markaları tercih ediyorlar. Bu da hedef kitleleri ile yakın diyalog kurabilen markaları ön plana çıkartıyor. Ancak hedef kitlenizdeki binlerce kullanıcıyı tanımak, anlamak ve onlara gerçek zamanlı deneyim sunabilmek kolay değil.

İşte burada yapay zekâ önemli bir fark yaratıyor. Günümüzde Yapay Zekânın ses tanıma, doğal dilde konuşma, anlama, görsel tanıma gibi gelişim alanları, hedef kitle ile farklı arayüzler üzerinden doğal dilde yani konuşarak iletişim kurmayı erişilebilir hale getiriyor. Conversational AI, (Diyalog Bazlı Yapay Zekâ) ve pazarlama alanındaki uygulamalarının odaklandığı Conversational Marketing (Diyalog Bazlı Pazarlama), markalara hedef kitleleri ile doğrudan, gerçek zamanlı ve kişiselleştirilmiş etkileşime girme fırsatı sunuyor. Bir kişinin ne istediğini anlamak için onun davranışlarını analiz ederek tahminde bulunmaya çalışmaktansa doğrudan “Size nasıl yardımcı olabilirim” diye sormak daha kolay değil mi?

Sanal Asistanlar, yapay zekâ destekli marka deneyimi oluşturmak için önemli bir araç haline geldi. Artık markalar web sitesinde, mobil uygulamasında, kioskında, çağrı merkezinde, sosyal ağlarında ya da insansı robotları kullanarak düşük maliyetlerle ve daha etkili biçimde hedef kitleleriyle birebir iletişime geçebiliyorlar. Bu konuda doğru hizmeti, doğru içerik ve diyalog kurgusuyla, gerçek zamanlı ve kişiselleştirilmiş olarak sunabilen markalar avantaj sağlamaya başladı bile.

Peki, siz kendi markanız için nasıl bir deneyim hayal ediyorsunuz?

Tolga Artan
Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Üyesi

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye 94. sayısında yayımlanmıştır.