Teknoloji uğruna boşa geçen zaman

Cheil London ECD’si Caitlin Ryan, son zamanlarda ortaya çıkan teknoloji ve yaratıcılık arasındaki çekişmenin bir uzlaşmaya dönüştürülmesi gerektiğini beş maddeyle anlatıyor.

Teknolojinin yaratıcılığı öldürdüğüne, daha doğrusu yaratıcılığın işine karıştığına dair ortaya çıkan görüş endüstriyi adeta ortadan ikiye ayırıyor.

Bir tarafta teknolojiyi yeterli görüp sadece veri ile tüketiciyi tavlayabileceğini düşünenler, bir tarafta da bütün bunları yapay bulan ve yaratıcılığın can çekiştiğini düşünenler…

Açık konuşalım, teknoloji uğruna teknoloji ile boşa zaman harcar olduk. Eğer kitleniz geniş değilse, birçok müşteri ile bağlantı kurmayı hedeflemiyorsanız tüketici verilerinin parmak uçlarınıza gelmesinin hiçbir anlamı yok. Teknoloji doğru benimsenirse etkinleştirici bir güce sahip olabilir.

1. Teknoloji, etkinleştiricidir

Teknoloji, bir müşteri ya da marka ile bağlantı kurmanızı sağlayabilir. Çünkü insanların kültürel ortamlarıyla ilgili bize ilham verecek bilgileri sunuyor. Instagram reklamları almamızın bir nedeni olduğu gibi sosyal medya da yaratıcılığımız için büyük bir araç olmaya devam edecek.

2. Teknoloji, yaratıcılığınızı ciddiye alabilir

Teknoloji, bir markanın veya ürünün anlamını zenginleştirip zenginleştirmeyeceğimize ve onu benzersiz hatta kullanışlı kılmamıza olanak tanır. Sundukları karşısında yaratıcılığınızı konuşturmanızı bekler. Hayatımızda daha önce teknoloji bu kadar hakim değilken nasıl yaşadığımız sorusunu bize sık sık düşündürten kavramdır teknoloji.

3. Biz neler yapıyoruz?

Cheil’de, teknoloji ve yaratıcılık birlikteliğini besliyoruz. Hava tahmin eden bir ürün ambalajını, müşterilerin yorumlarını ya da yolların durumunu gösteren araba anahtarlarından oluşan raflar düşünün. Bu ürünlerin hepsi hizmetle beraber hayal edebileceğimizin ötesinde bir şeyler sunar, bu yüzden de bize büyülü görünürdü.

Kabul edelim ki teknoloji, tüketicilerin hayatlarında eğlenceli olduğu kadar hızla başka bir şey tarafından gasp edilebilecek bir rol de oynar. Hızlıca müşterinin hayatına girer ve çıkar.

4. Anlamlı ürünler üretmeye devam etmeliyiz

Tüketicinin bağlantı kurmayı başardığı teknoloji markaları ilgi çekici ilişkiler geliştirerek tüketici deneyiminin bir parçası olmaya devam edebilir. Ve ancak bu sayede insanların günlük rutinlerine, ritüellerine girip hayatlarının bir parçası olabilirler. Alexa, ampullerden çim biçme yağmurlama makinelerine kadar her şeyi açabilir veya en son Netflix kutu setini sipariş edebilir, evinizde Nest kullanarak ofisten ısıtma sağlayabilir. Ya da Google Lens ile, akıllı telefon kameranızı bir lokantaya yönlendirip en son incelemeleri alabilirsiniz.

Bu gelişmeler, Müşterinin ne istediğini anlamak için veri analizinde endüstrinin son derece iyi bir noktada olduğunu gösteriyor. Bu yüzden müşteri deneyimine kayıtsız kalmamız imkansız.

5. Teknolojinin neden yaratıcı sürecin merkezinde olması gerekiyor

Teknoloji, reklamcılık sürecinin göz kamaştırıcı bir parçası olabilir. Ama ancak kalıcı bir şeyler ortaya çıkararak ve sürekli bir fayda sağlayarak var olmaya devam edebilir. Sonuçta tüketici de sürekli önüne çıkan parlak ürünler arasında şaşkına dönmüyor, marka ile tecrübesini baz alıyor.

Caitlin Ryan

Cheil London ECD