artwork

“Tasarımın Sihri ve Yaratıcılığın Sınırsızlığı”

3 yıl önce

0

İstanbul Dışı sayfalarımızın bu sayıdaki konuğu Ankara’dan Fikr-i Dijital Reklam Ajansı oldu. Ankara’da faaliyet gösteren reklam ajansına dair merak ettiklerimizi ajansın kurucusu Özlem Tilgen’den dinledik.

“Tasarımın sihrini, dijitalin ve yaratıcılığın sınırsızlığını seviyoruz” mottosuyla yola çıkarak Ankara’da faaliyet gösteren Fikr-i Dijital Reklam Ajansı, markalara birçok alanda hizmet veriyor. Büyük prodüksiyonların İstanbul tekelinde olmasından muzdarip olduğunu aktaran ajans kurucusu Özlem Tilgen ile Fikr-i Dijital üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Burak Becan: Ajansınızı yaratıcı endüstride nasıl konumlandırıyorsunuz?

Özlem Tilgen: Fikr-i Dijital, çalıştığı tüm markaları iyi tanıyan, ihtiyaçlarını en doğru şekilde anlayıp yaratıcı çözümler sunan, çalıştığı tüm firmaları markalaştırıp hedeflenen yere ulaştıran bir reklam ajansı. Araştıran, çözüm odaklı, dinamik ve yenilikçi bir ekibimiz var.

Burak Becan: Ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Özlem Tilgen: Çalıştığımız markaların reklam ajansı olmaktan öte onların çözüm ortağı olarak yol alıyoruz. Marka çalışmaları ile başlayan yolculuğumuza kurumsal iletişim danışmalığı eşlik ediyor. Grafik tasarım çalışmaları, web sitesi yazılım ve tasarım, sosyal medya yönetimi, SEO ve SEM çalışmaları, dijital reklam yönetimleri, fotoğraf ve video çekimleri gibi hizmetlerimizle markaların tüm iletişim ve marka ihtiyaçlarına yanıt verebiliyoruz.

Burak Becan: Ajansınız Ankara’da yer alıyor. Ankara’daki bir ajansın İstanbul’a göre avantajları ve dezavantajları neler?

Özlem Tilgen: Ankara hem bir Anadolu şehri hem de bir metropol. Biz ekip olarak Ankara’yı seviyoruz ve yaşadığımız şehrin tadını çıkarmayı biliyoruz. Ankara’da olmanın en büyük avantajı hem bizim hem de markalarımız için zaman ve para tasarrufu. Bunun dışında markalarımızın bize karşı duyduğu güven ve iş ilişkilerimizdeki samimiyet de şehrimizin başka bir avantajı. İstanbul, her sektörde olduğu gibi yaratıcı endüstride de hacmini fazlasıyla doldurmuş bir şehir. Ulusal işlerin ve büyük prodüksiyonların İstanbul tekelinde dönmesinden tabii ki muzdaripiz. Ama biz genel olarak Ankara’da olmanın avantajlı oluğunun farkında olarak iyi ki burdayız diyoruz.

Burak Becan: Diğer ajanslarla rekabet edebilecek insan kaynağına ve sektörel dinamizme sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Özlem Tilgen: Bizim için önemli olan nicelik değil nitelik. Bu anlamda işinin ehli, yaptığı işi seven, kendini geliştiren, yaratıcı ve yeniliklere açık bir ekiple çalıştığımız için başarılı bir konumdayız. Çalıştığımız marka bazında baktığımız zaman da markalarımızla uzun yıllar çalışan, sağlam ilişkiler kurabilen ve en önemlisi bize güvenen markalarımızın güvenini boşa çıkarmayan bir ajansız.

Burak Becan: Fikr-i Dijital olarak çalışan bulmakta zorlanıyor musunuz, yeni iş arkadaşları alırken kriterleriniz neler?

Özlem Tilgen: Biz yenilikleri takip eden, üreten, gözlemleyen ve gelişime önem veren bir ekibiz, görsellik ve yaratıcılık bizim için çok önemli. Yaptığımız işlerin hepsi ekip işi. Ekibin uyumunu bozmayacak ama ekibe de yeni bir soluk getirecek ekip arkadaşı bulmak bazen zor olabiliyor. Bizim en büyük ve önemli kriterimiz, işini sevmesi ve yaptığı işten keyif alması. Ancak o zaman yaratıcı ve keyifli işler çıkabiliyor.

Burak Becan: Bir süredir dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla mücadele ediyoruz. Ajans olarak bu salgın sizi nasıl etkiledi? Bu süreci nasıl yorumluyorsunuz ve bu sizi nasıl etkileyecek? Bundan sonrası için hedefleriniz neler?

Özlem Tilgen: Pandemi ne yazık ki sosyal hayatlarla beraber ticari çalışmaları olumsuz yönde etkiledi. Pandemi öncesinde de bizler bazı ekip arkadaşlarımızla uzaktan çalıştığımız için bizi çok olumsuz yönde etkilemedi. Dijital bir ajans olduğumuz için online görüşmeler, toplantılar zaten çok aşina olduğumuz işlerdi. Bu anlamda müşterilerimizin işlerini aksatmadan çalışmalarımıza devam ettik.
Pandemi bizlere gerçek anlamda dijitalleşmeyi öğretti. Normale dönsek bile artık pek çok görüşme, toplantı, eğitim online olabilecek ki, bu da mesafeleri ortadan kaldıran ve zaman kazandıran bir durum.

Pek çok marka da dijitale yöneldi, dijital dünyanın önemini kavradı ki bu da bizim için bir avantaj oldu.

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 114. sayısında yayımlanmıştır.