Tartışma başlıyor: Çeşitlilik neden gündemde kalmaya devam etmeli?

M&C Saatchi Kreatifi Justin Tindall, ‘çeşitlilikten sıkılmış’ olduğunu söyleyerek yeni bir tartışma başlattı. Pek çok isim çeşitliliğin neden gerekli olduğunu vurgularken Tindall’a tepki gösterdi.

Campaign İngiltere’nin sevilen yazı dizilerinden biri olan, kampanyaların yorumlandığı Private View sütununda yaptığı yorumda, çeşitliliğin sürekli ısıtılıp ısıtılıp masaya getirilmesinden sıkıldığını belirten Tindall, sektörün eleştiri oklarının hedefi oldu.

Tindall Private View’deki köşesine şu satırlarla başlıyor:

“Sıkıldım. Endüstrinin son halinden sıkıldım. Yaratıcılığın bile önüne geçen çeşitliliğin bu kadar önceliklendirilmesinden sıkıldım.”

Aslında endüstride daha pek çok şeyden sıkıldığını ifade eden Tindall, bütün bunların arasına reklamcılık dünyasının ve bu dünyada yaşayanların en hassas oldukları noktalardan birinden de sıkıldığını ifade edince kendini büyük bir krizin içine soktu.

Ford’unbaşkan yardımcısı Musa Tariq’tan Jonathan Mildenhall’a kadar endüstriden pek çok kişi Tindall’ın sözleri üzerine tartışmaya başladı.

Tindall, olay yaratan görüş yazısında çeşitliliğin bu kadar sık gündeme gelmesinden ve yaratıcılığın önüne geçmesinden sıkıldığını belirtirken, muhtemelen endüstrinin kendisini ve yazdıklarını “utanç verici” olarak nitelendirilmesini de beklemiyordu.

Ogilvy UK’den James Whatley Tindall’ın çeşitlilik konusundaki görüşü karşısında sosyal medyadan açıkça şöyle bir soru yöneltiyor: “M&C’nin kadın, siyah, Asyalı, Afrikalı azınlığa mensup çalışanları, bu size kendinizi nasıl hissettirdi?”

Aynı zamanda daha önce Tindall için çalıştığını iddia eden Emma Brooke şunları söyledi: “Bu eski kafalı reklamcı adamlar yüzünden benim gibi kadınlar reklamcılığı bırakıyor. Fazlasıyla şişmiş egolarla birlikte çalışmak gerçekten de çok yorucu.”

Çeşitlilikten sıkılma tehlikesi

Sadece çeşitlilik ya da yetenek ile reklamcılığı sınırlamak ne kadar doğru?

Amerikalı yazar Saul Bellow, “sıkıntı, değiştiremeyeceğiniz inançtır; kullanılmayan kapasitelerin çığlığı…” diyor. M&C Saatchi’den Tindall’ın çığlığı ise yetenek üzerine öncelik sahibi olarak gördüğü çeşitlilikten sıkılması yönündeydi.

Yetenek, bu endüstri için olmazsa olmazlar arasında olsa da bu yeteneğe sahip farklılıkların sistemde var olmalarını sağlamak da bir o kadar önemli değil mi?

Eğer birileri başka birilerinin rahatlığı için, kendileri gibi eşit hak, fırsat ve çalışma alanlarına sahip olmasını sağlamak için çabalamıyorsa bu büyük bir sorun değil mi?

Bu noktada herhangi bir kavramın daha önde olmasındansa çeşitlilik ve yaratıcılığı/yeteneği yan yana görmeye çalışmamız gerekmez mi?

İş hayatı çeşitlilik ile kazanıyor

Bütün bu tartışmalar bir yana; 2015 yılında yayınlanan McKinsey raporuna göre yönetimde etnik çeşitliliğin hakim olduğu çalışma yerlerinde yüzde 35; cinsiyet eşitliğinin yüksek olduğu yerlerde ise

yüzde 15 daha fazla kâr elde ediliyor. Sıkıntı mı? O halde bu rakamsal değerler belki bütün sıkıntılarınızı alır, ne dersiniz?

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Aralık 2017 sayısında yayımlandı.