SXSW vs Cannes Lions

7 yıl önce

0

Yurt içi ve yurt dışı birçok festivalde bulunduktan ve SXSW’te artık 3. seneyi de devirdikten sonra, deneyimli bir festival katılımcısı olarak kendimce bazı şeyleri karşılaştırarak anlatmanın daha iyi olduğunu düşünüyorum. Dijital ajanslar arasında “Cannes Lions bitmiş, SXSW bu sene vasat mıymış” esprilerinin yanında yine dolu dolu bir festivali geride bıraktığımızı düşünüyorum. Bu yüzden iki festivali karşılaştırmanın belki kafalarda daha net bir şeyler oluşturabileceğine karar verdim:

Besleyicilik

Dijital ajanslar açısından SXSW’i halen besleyiciliği en yüksek festival olarak görüyorum. Bu sene de hayal kırıklığına uğratmadı. VR başta olmak üzere, değişen UX yaklaşımları, chatbot’la değişen sosyal medya ve otonom araçlar ile gelen yapay zeka sorguları yine en üst seviyeden bilgilendiriciydi. Bu seneye özel “Trump Travması”nın her konuşmada kendine bir 10-15 dakika yer bulması can sıkan tek detaydı. Yine de Cannes Lions’tan farklı olarak burada aynı konu hakkında başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar birçok seminer, deneyim alanı ve konusunda uzman insan bulunması konu değiştikçe sizin de yer değiştirmenize olanak sağlıyor. Sadece birine razı kalmamanız SXSW’in en büyük artısı. Cannes Lions ise geleneksel reklamcılık için halen çok önemliyken dijital reklamcılıkta aynı başarıyı geçtiğimiz senelerde bir türlü gösteremedi.

Festival alanı

SXSW tüm Austin merkeze yayıldığı için geniş bir alandan bahsediyoruz. İki seminer arasında otel değiştirmek tam bir özveri ve planlama gerektiriyor. Günlük planın yanında eğer yer kalmazsa diye B ve C planlarınızı da yapmak zorundasınız. SXSW demek bitmeyen sıralar demek. Kalabalık ve bekleme. Oysa Cannes Lions daha kompakt bir alanda olduğundan daha plansız hareket edilebiliyor. Global ajanslar veya müşterilerle networking Cannes’da daha kolay yapılırken SXSW’da tanıdık birilerine denk gelmek çok daha zor. Bu iş için yine emek ve zaman ayırmanız gerekir.

Kendini yenileme

SXSW interaktif alanı kendi içinde birçok bölüme ayrılıyor. Gamer’lar için özel alanlar, startup’lar için ayrı, ajanslar, tasarımcı ve yazılımcılar için apayrı alanları barındırıyor. Geçen sene teorik VR seminerleri dinlerken bu sene sadece VR uygulayıcılarının olduğu kapsamlı bir fuar alanı yapılmış. Bu da zamana hızlı ayak uydurduğunu gösteriyor. Cannes inovasyon bölümünün ise halen bazı temel problemleri ve 101’ler ile geleneksel reklamcıları dijitale çekmeye çalışan bir havası var. Belki bu sene bunu kırabilir.

Yarışma

SXSW dijital reklam ajansları için bir yarışma alanı değil. Daha çok startup ve inovasyon firmalarının yarışma alanı. Belki de bu yüzden biz reklamcılar için egosu daha düşük bir festival. Bunun yanında Cannes tartışılmaz bir reklam ve deneyim yarıştırma alanı. Her ne kadar geçen senenin birincileri toplumsal bilinç ve sosyal sorumluluk üzerinden değerlendirilse de Cannes Lions almak ve tüm dünyadan işlerle yarışmak ayrı bir deneyim ve güzellik.

Özetle;

SXSW mi Cannes Lions mı sorusu gidenin beklentileri ile çok alakalı diyebiliyorum. Benim kişisel görüşüm, eğer sektörün yaratıcı bölümlerinde çalışıyorsanız, SXSW festivalini görmek için her yolu deneyin,  tabi haliniz kalırsa hem müzik hem film festivaline katılmayı da ihmal etmeyin. Diğer bölümlerde çalışanlar önceliğini Cannes Lions sonra SXSW olarak planlayabilir.

 Enis Baruh

Wanda Digital, Kreatif Direktör