artwork

Sinema hibrit bir yapı kazanacak

3 yıl önce

0

Fil’m Hafızası 10 yıldır Türkiye’deki sinema algısını geliştirmek ve iyileştirmek, farklı sinema içeriği üretmek ve paylaşmak misyonuyla yoluna devam eden, web sitesi ve sosyal medya sayfalarıyla 1 milyon takipçiye ulaşmış bir platform. 2020 Aralık ayında yaklaşık 3.000 sinema izleyicisiyle çevrim içi gerçekleştirdiğimiz anketin sonuçlarını da ilk defa Campaign Türkiye’de sektörle paylaşmak istiyorum.

Araştırmanın amacı, sinemaseverlerin film izleme alışkanlıklarının değerlendirilerek yarattığı duygu ve düşünce dünyasının keşfedilmesi, bu doğrultuda online sinema platformlarının geliştirilmesiydi. Araştırmada “günlük hayatında interneti yoğun kullanan ve ayda en az 4 film izleyen” kitle olarak tanımladığımız “sinemaseverler” 18-44 yaş aralığında toplanıyor. Bu kitlenin film izlerken tercih ettiği platformlarda %79 oranında ücretli yayın platformları, %72 oranında herhangi bir web sitesi var ki bunların büyük bölümü “illegal film izleme siteleri” olarak düşünülebilir. Filmi sinema salonlarında izlemeyi tercih edenlerin oranı ise %45. Bu oranın düşüşünde sadece pandemi şartlarının etkili olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Türkiye’deki zincir sinema salonlarının gelişmesi ve sektörü domine etmesiyle birlikte izleyiciye sunulan film tipolojileri ve içerikleri benzeşmeye başladı; popüler kültürden ve sosyal medyadan beslenen, düşündürmek yerine eğlendirmeyi, sorgulatmak yerine kabullendirmeyi amaç edinen içerikler özellikle gençlerde ve genç yetişkinlerde doygunluk noktasına ulaştı. Farklı tür ve ülke sinemalarını merak eden kitle, yılın sayılı dönemlerinde İstanbul Film Festivali gibi “çölde vaha” diyebileceğimiz içeriksel zenginlikte programlara ulaşıyordu. Fakat asıl dönüşümlerini dijital mecraların gelişimiyle hayatlarına giren yayın platformları gerçekleştirdi. Araştırma verilerine göre en fazla üyelik bulunduran platformlar sırasıyla Netflix, MUBI ve BluTV. Amazon Prime’ın da kayda değer sayıda kullanıcısı var. Bir diğer artı… Bu platformlar, filmlerine sinema salonu bulamayan ya da bulmakta zorlanan Emin Alper, Tolga Karaçelik, Pelin Esmer gibi çok başarılı Türk yönetmenlerin çalışmalarını görememiş kitlede büyük sevinç yarattı; sinema kültürümüzü geliştiren ve dünyaya tanıtan değerlerimizin Türk toplumu nezdinde daha iyi anlaşılmasına olanak sağladı. Peki sinema salonlarına ihtiyacımız kalmadı mı? Araştırma çıktılarından gidersek COVID öncesinde ayda en az 1 kez sinema salonuna giden kitlenin sadece %32’si önümüzdeki 6 ay içinde sinemaya gitmeyi planlıyor. Pandemi nedeniyle sinema salonları 2022 başına kadar tüketici tarafında belirsiz ve kötümser bir yaklaşımla tercih edilecek fakat bu durumun kalıcı olacağını düşünmüyorum. Neredeyse 2 yıl boyunca insanoğlunun elinden alınan sosyalleşme ihtiyacı yerini bireysel zamanı değerlendirmenin, kişisel yetileri geliştirmenin, dünyayı tekrar keşfetmenin gerekliliğine bıraktı. Sinema her profilden izleyiciyi besleyecek zenginlikte olduğundan tüm engellere rağmen onlara ulaşma yolunu buldu. Dijital mecraların gücü pandemi sonrasında azalmayacak ancak “insan sosyal bir varlıktır” gerçeğini dikkate alırsak sinema sektörünün hibrit bir yapıya evrilmesi kaçınılmaz. Bazı filmler ücretli bir platformda, bazıları sinema salonlarında vizyona girecek. Film festivalleri hem çevrim içi hem fiziksel mekanlarda organize edilecek. 1895’ten bu yana sinemaseverlerin ev sahibi salonlar gelecekte teknolojinin gelişimiyle bizi sonsuz deneyimlere götürecek hem de geçmişin anılarını canlandırmak için nostaljinin anıtsal simgelerine dönüşecek. Sinema toplumun bilinçlenme ve aydınlanma sürecindeki sanatsal gücünü daha fazla kanaldan izleyicisine dokunarak gerçekleştirecek. Gelecekten umutluyum. Ama unutmuyorum… 90’ların sonunda bir film festivali çıkışı, İstiklal Caddesi’nde kahve ve tatlı eşliğinde filmin ruhumuza nasıl dokunduğu üzerine konuşmak… İşte bunu hasretle arıyorum.

Öncü Gülmez

Happy People Project Head of Digital Strategy & Media

Fil’m Hafızası Founder

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 111. sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...