“Sınav henüz bitmiş değil”

Küresel çapta tüm yaşamın etkilendiği pandemi sürecinde, toplum sağlığının korunması en büyük öncelik haline geldi. Kişisel ve çevresel gerekli tedbirleri alarak, adapte olmaya çalışmamız gerekiyor. Tarihte görülen her felaket gibi bu salgının da sağladığı avantajların ve dezavantajların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesela bu salgın tehdidi, her şeyden önce insan olduğumuz gerçeğini ve doğayla uyumlu yaşamamız gerektiğini bir kez daha farketmemizi sağladı.

Bu süreçte, insanların düşünce ve davranışlarındaki değişiklik, bence tüketim alışkanlıklarını da etkiledi. Tabii ki salgından reklam sektörü olumsuz etkilendi; fakat açıkhava reklamcılığının tamamı tıpkı seyahat sektörü gibi durma noktasına geldi. İnsanların olmadığı sokaklara reklam talebi de olmadı. Biz de birçok şirket gibi belli bir dönem evden çalışarak devam ettik. Bu dönemde panolarımızı; kısmi de olsa sokağa çıkmak zorunda kalan insanlar için birer uyarı noktası haline getirerek; kuralları, temizliği ve sosyal mesafe hatırlatmalarını içeren; Belediye, Bakanlık gibi çeşitli kurumlarımızın hazırladığı afişleri astık. Bu bağlamda bir açıkhava/iletişim mecrası olarak üzerimize düşen farkındalık görevini yerine getirmeye çalıştık. Markalardan bazıları da sosyal sorumluluk rolleri ile sokaklarda yerlerini aldılar. Günümüzde marka aktivizmi çerçevesinde, bu tarz toplumsal sorunlar üzerinde bir etki bırakmak, şirketler içinde önem taşımakta. Bu yüzden daha çok şirketin bu konuda aktif pozisyon almaları gerektiğini düşünüyorum.

Normalleşme süreci olarak değerlendirilen 1 – 30 Haziran tarihleri arasında, insanların kontrollü şekilde dışarı çıkması ve yasakların kalkması ile iş akışımız da değişerek, talepler doğrultusunda reklamverenler ile tekrar çalışmalara başladık. Şu an için birçok sektör eski ivmesini henüz yakalamış değil, sektörlerin birbirini etkilediğini düşündüğümüzde açıkhava reklamcılığının pandemi sonrası bu işin merkezinde olduğunu düşünüyorum. Reklamverenler bir yandan iyileşme sürecine adapte olmaya çalışırken, bir yandan da markalarını sokaklarda tekrar hatırlatarak rakiplerine göre fark yaratmak isteyecekler. Bu, tabii ki sektörün ivmelenmesine katkı sağlayacaktır, fakat küresel çapta ekonomik dengeler düzelene kadar, sektör açısından büyük beklentiler içinde olmamak gerekir. Yaşadığımız bu zor zamanlar hepimiz için büyük bir sınav ve bu sınav hâlâ bitmiş değil.

Rıdvan Bitlisli
Medyaparkı Pazarlama Satış Koordinatörü

Bu yazı, ilk olarak Campaign Türkiye’nin 103. sayısında yayımlanmıştır.