artwork

Selam olsun!

10 yıl önce

0

Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür. Bunun ne demek olduğunu bazı okuyucularım bilemeyebilir. “İnsan aklının –unutma- hastalığı vardır” demektir. Öyle çabuk unutuyoruz ki! Bu yüzden çabuk unutulma da var karşılığında. Bu şekilde başladım yazıma çünkü belki birçoğumuzun unuttuğu ama 2013 senesinde kaybettiğimiz öyle çok isim var ki. Metin Serezli, Toktamış Ateş, Ferdi Özbeğen, Müslüm Gürses, Nejat Uygur, Tuncer Kurtiz, Tekin Akmansoy, Mehmet Ali Birand, Burhan Doğançay, yanı sıra çok sevdiğim arkadaşım, insan kaynakları dünyasında çok iyi tanınan isim Murat Demiroğlu ve daha ismini saymadığım birçokları. Sanat ve iş dünyasından isimler ayrıldı aramızdan hepimizde izler bırakarak ama unutulmaya mahkum. İnsan doğası işte.

Bu kayıplarla 2014 yılına engellenemeyen bir hızla girdiğimiz şu günlerde mecbur döndük işlerimize. Bir de baktık ki kaybolan bedenler dijital dünyada hâla yaşatılageliyor. Bakın işte bir güzelliği daha dijital hayatın. Bedenlerimiz kaybolsa da dijital ortamda yaşamaya devam edebiliriz. Bizi neler bekliyor?

1- Yeni bir dijital büyüme denklemi

Kapatırken yeni seneyi, dijital dünya ile ilgili yeni bir formül var artık;

Dijital Büyümenin İkinci Fazı = Ekonomik Büyüme + Yeni Orta Sınıf + Mobil Cihazlar

Artık hayatlarda ve dolayısıyla ekonomilerdeki tartışmasız yerini alan dijitalin ikinci faz büyümesinin temel parametreleri bunlar. Çok basit bir anlatımla; ülke ekonomilerindeki büyüme kişilerin gelir seviyelerine de olumlu etki yapınca, var olan genç ve tercihleri geçmişe göre farklı ve alım gücüne sahip nüfus öncelikle mobil cihazlarla hayatlarını bir önceki güne göre daha çok dijitalleştiriyor. İşte büyüme döngüsü.

2- Analiz edilmiş bilgi ihtiyacı

İçerik kuratörlüğünün ne kadar önemli olduğundan bahsetmiştik zaman zaman. Hâlâ önemli ve daha da önem kazanacak olmasının yanı sıra “analiz” edilmiş bilgiye ihtiyaç artışı bu işin daha bilimsel yapılmasını mecbur kılacak. Dağınık bilgileri derli toplu bulmak önemlidir ama üzerinde düşünülmüş, artış/azalış sebepleri araştırılmış, analiz edilmiş bilgi çok daha değerli.

Bu sebepledir ki WPP Başkanı Martin Sorrel’in kullandığı ifade oldukça yerinde; “We need mathmen not madmen”.

3- Oyun değiştirici teknolojik gelişim

Herkesin değişik şekillerde konuşma ve yazılarında referans olarak kullandığı Steve Jobs’un konuşmalarından birinde kullandığı “gerekirse kendi ürününün yamyamı olmalısın” ifadesi zaten uygulamayla kanıtlandığı için boş değil. Önümüzdeki dönemde, uzun zamandan beri, iPhone’dan sonra, ortaya çıkmış ciddi devrim yaratan teknolojilerin hayatımıza girmesi beklentisi hakim. Günlük hayatta kullanılan mevcut teknolojik ürünlerin artık hayatın bir parçası olmasından öte vücudumuzun bir uzantısı halini almış olmaları karşılaşacağımız yeni ürünlerin bu tarzda olacağının habercisidir.

Yeni sene hoş geldin, geride kalanlara selam olsun!

Herkese iyi ve sağlıklı seneler dilerim.

Murat Çolakoğlu

PwC Türkiye Şirket Ortağı, Eğlence ve Medya Sektör Lideri

Bu yazı Campaign Türkiye Ocak 2014 sayısında yayınlanmıştır.