artwork

Sektör liderleri iklim değişikliği problemini tartıştı

2 yıl önce

0

Sektör liderleri 3 – 4 Kasım’da Reklamcılık Derneği’nin Cop26 ile birlikte yürüttüğü Ad Net Zero zirvesinde bir araya geldi ve acil olarak müdahale gerektiren iklim değişikliğini konuştu.

Bir iklim değişikliği zirvesinde sektör liderleri; reklam sektörünün, gücünü “insanların düşünme, hissetme ve hareket etme biçimlerini değiştirmek” ve çevresel açıdan sürdürülebilir tüketici seçimleri yapmalarına yardımcı olmak için kullanması gerektiğini söyledi.

Ajans, marka ve medya liderleri, reklam dünyasının sürdürülebilir yaşam biçimlerini teşvik etmek için hikaye anlatma becerilerini kullanması gerektiğini söyledi. Ayrıca sektörün, reklamların çevrim içi ortamda iklimle ilgili yanlış bilgilendirmelerin yanında görünmediğinden de emin olması gerektiği belirtildi.

Tüketiciler çevresel sürdürülebilirliğin kendileri için önemli bir konu olduğunu söylüyorlar ancak birçoğu hangi adımların atılacağını bilmiyor, bu da reklamların bu noktadaki boşluğu doldurmaya yardımcı olabileceği anlamına geliyor.

Facebook EMEA Başkan Yardımcısı Nicola Mendelsohn, reklam sektörünün iklim değişikliğine dikkat çekmek için yapabileceği çok şey olduğunu söyledi. Reklamın sürdürülebilirlikteki rolüne ilişkin bir panel tartışmasının parçası olarak: “Tarih, reklamcılığın tüketici davranışını değiştirebileceğini ve değiştirdiğini göstermiştir. Pazarlamanın bunu yapmaması ve daha sürdürülebilir bir yaşam biçimini desteklememesi için kesinlikle hiçbir neden yok.” dedi.

Sky’dan Debbie Klein da aynı fikirde: “Bir sonraki büyük hedef; sadece kendi karbon ayak izimizi nasıl azaltacağımızı değil, başkalarında bu davranış değişikliğine nasıl sebep olabileceğimizi de düşünmek. Sektörümüz pek çok açıdan son derece etkili olabilir; milyonlara ulaşıyoruz ve yaratıcı hikaye anlatıcılarıyız.”

Dentsu UK Medya CEO’su Hamish Nicklin, reklam dünyasının geleneksel odak noktasının tüketimi artırmak olduğunu kabul etti ancak karbon emisyonlarından sektörün tek başına sorumlu olmadığını vurguladı. “Reklam dünyası için çözüm; ürün ve hizmet satmak için kullanılan becerilerden yararlanmak ve bunları tüketicilerin alışkanlıklarını değiştirmelerine yardımcı olmak için kullanmaktır.

Gücümüz sadece bir şeyler satma yeteneğimizde değil, aynı zamanda insanların düşünme, hissetme ve hareket etme şeklini değiştirme yeteneğimizdedir.” dedi.

Klein, Sky’ın davranışsal içgörü ekibinin, tüketicileri karbon ağırlıklı seçimlerden uzaklaştırmaya çalışmak için en iyi yolu düşündüğünü söyledi ve ekledi: “İnsanlar gerçekten endişeli. Ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını bilmek istiyorlar, seçim süreciyle ilgili bunalmış hissediyorlar ve aslında hangi eylemlerin bir fark yaratacağı konusunda net değiller.”

Ancak reklamcılar ve medya tarafı iş süreçlerini planlarken insanların ders almak istemediğini ya da korku salınmasını istemediğini; normal, tanıdık hikaye anlatımı istediklerinin farkında olmalı.

Zirvede düzenlenen ayrı bir panel etkinliğinde, pazarlama ekiplerinin iklim değişikliğiyle mücadeleye nasıl yardımcı olabileceğini inceleyen PepsiCo Global Pazarlama Başkan Yardımcısı Ana Maria Henao, tüketicilerin kendilerine yardımcı olacak reklamcılara ihtiyacı olduğunu da belirtti. “Tüketiciler için sürdürülebilirliğin ana konulardan biri olduğunun farkındayız. Özellikle genç nesiller bu gündemle çok meşgul.

Fakat tüketicilerde şunu görüyoruz; bazen nereden başlayacaklarını bilmiyorlar. İşte markalar bu noktada mesajı güçlendirmek derinleştirmek oldukları platformlarını kullanma fırsatı buluyor.”

Google İngiltere ve İrlanda Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ronan Harris’e göre; reklamcılık sektörünün, bilimsel kanıtlarla çelişen makalelerin yanında reklamların görünmemesini sağlamak da dahil olmak üzere, izleyicilerin çevre hakkında doğru bilgiler edinmesine yardımcı olması gerekiyor. “İnsanların kendilerini eğitebilmeleri için doğru bilgiye sahip olmalarını sağlamak önemli. Aksi halde iyi seçimler yapamayacaklar.

Bu konuda platformlarımızda bir diyalog başlatmak istiyoruz. İnsanların çeşitli kaynaklardan bilgi alabilmelerini istiyoruz ancak onların var olan yanlış bilgilerle karşılaşmalarını kesinlikle istemiyoruz.” dedi.