artwork

“Şaka gibi oldu ama 1 Nisan’da istifa ettim”

8 yıl önce

0

Bu röportaj ilk olarak Campaign Türkiye Nisan 2016 sayısında “Solda brief yükseliyordu, güneye giderken” başlıklı dosyada yayınlanmıştır.

Türkiye’nin en sevilen komedyen ve metin yazarlarından olan Gupse Özay da sektörün çarklarından geçmiş biri. Özay, ilişkilerin yaratıcılığın özgürlüğünü öldürdüğünü söylüyor.

Metin yazarlığı yaptıktan sonra kendi komedi dizisini yazan ve kamera karşısına geçerek Türkiye’nin sevilen isimlerinden biri olan Gupse Özay, reklamcılığın en büyük zorluklarından birinin yaratıcılığa çok fazla strateji bulaşması olduğunu söylüyor. Revizyon, brief ve müşteri dokunuşlarından dolayı yaratıcılığın özgürlüğünün öldürüldüğünü ifade eden Özay, son dönemde senaryo yazdığını ve sinema ile internet dünyasına ağırlık verdiğini belirterek, televizyon dünyasından uzaklaştığın vurguluyor.

Reklamcılığı bırakmaya nasıl karar verdiniz?

Vallahi Yiğit, dört sene kadar yazarlık yaptım. Sonra bir gün ben artık ‘bunu alın’ başlıkları yazmaktan sıkılıp komedi dizisi yazmaya karar verdim. Ve 1 Nisan’da şaka gibi istifa ettim.

Reklamcılığın zorlukları nelerdi?

Reklamcılığın zorluğu yaratıcılığına çok fazla strateji bulaşması. Ve bir süre sonra revizyonlardan, brief’lerden veya müşteri dokunuşlarından dolayı yaratıcılığın özgürlüğünün ölmesi… Benim için zordu çünkü özgürlüğüme düşkünüm. Onun dışında çok kısa sürede yaratmak beynini yoruyor. Çalışma saatleri de oldukça uzun. Çünkü beynin hiç durmuyor. Stres çok fazla. Gergin olmayan bir reklamcı görmedim ben.

Şu aralar neler yapıyorsunuz?

Senaryo yazıyorum. Televizyondan çekildim. Sinema ve internet dünyasında yüzüyorum.

Dışarıdan bir gözle, reklam ve pazarlama sektörünü nasıl değerlendirirsiniz?

Çok kısaca bahsetmek gerekirse, Türkiye’de reklam filmleri komedinin etrafında dönüyor. Türk halkı gülmeyi seviyor ve dikkatini kendini güldüren şeyler çekiyor. Veya çok duygusal olunca tepki veriyor. Güçlü duyguyu yakalarsan iyi bir reklam yapmış oluyorsun. Ortası yok. Viral reklam benim dönemimde çerez gibiydi şimdi ise olmazsa olmaz. Sektörün kafası karışık. Reklamdaki ürünü değil de ünlüyü konuşturuyoruz bu ara. Bunun bir dengesi olmalı. Ben Kristal Elmacı değilim. Effie benim için daha doğru bi başarı. Ve bir eleştirim de; kadınların marka yüzü oluşunda bir aksaklık var. Ağırlıklı olarak deterjan, mutfak ürünü veya güzellik ürünlerinde görüyoruz. Oysa bir kadının bir kadını ikna etmesi daha kolay. Her mecrada kadınların güçlenmesini diliyorum.

“İyi ki kariyerimin bir döneminde reklamcılığı denemişim” diyor musunuz? Reklam ve pazarlama sektöründe çalışmanın ne gibi getirileri oldu?

Kesinlikle artıları oldu. Hızlı üretme yöntemleri kazandım. Ayrıca ürettiğim içeriğin pazarlama ve stratejisini kendim kafamda sağlıklı şekilde belirleyebiliyorum. Yani insanları ikna edip etkileme sanatından iyi anlıyorum. Reklam teklifleri geldiğinde de aşina olduğum bir alan olduğu için hiç zorlanmıyorum. Kendime en uygun başarılı olacağına inandığım kampanyaları değerlendiriyorum.

 

 

Senin için
Tümünü göster
Elektrikli Fiat Topolino Türkiye’de

İki farklı gövde tipi bulunan Topolino’nun kapalı versiyonu (Topolino), 449...

Yeni Elektrikli Ford Explorer 30.000 km’lik dünya turunu tamamladı

Tamamen elektrikli yeni Ford Explorer ve Lexie Alford, 30.000 km’lik...

Mercedes-Benz GLB Makyajlandı

Mercedes-Benz, kompakt tasarıma sahip GLB SUV’yi çeşitli yenilik ve daha...