artwork

Sade İyidir!

3 yıl önce

0

Zaman az, ama yapmak istediğimiz çok. Paramız limitli, ama alışveriş isteğimiz limitsiz. Yiyebileceğimiz belli, ama sofralarımız sınırsız. Zihnimiz biricik, ama geldiği nokta sağlıksız…Sadeleşmeye ne dersiniz?

Sürdürülebilirlik konularını iklim, çevre, küresel ısınma gibi geniş çerçevede tartışıyoruz ama aslında tümünün odağında yine insanın kendisi var. Antroposen çağında insan sadece doğaya, çevreye, hayvanlara ve gezegene hızla zarar vermekle kalmadı, kendine de büyük zarar verdi.

Bugün geldiğimiz noktada, iklim ve çevre krizinden değil aslında insanlık krizinden bahsediyoruz. Dünya üzerindeki yaşam insanlarla sınırlı değil. Ama tüm bu konulardan en fazla etkilenecek olanın yine temelde insan olacağını ve sürdürülebilir gelecek gündeminin bu nedenle son derece önemli olduğunu biliyoruz.

Tüketmenin mutluluğu!

Sanayi devrimiyle birlikte patlayan üretim modelleri, tüketim pratiklerini de değiştirdi. Pazarlamanın da katkısıyla, ne pahasına olursa olsun sürekli tüketmeye odaklı bir ‘tüketici’ formu gelişti. Modernleşme ve kentleşme daha fazlasını istemenin; bunun için ne pahasına olursa olsun daha fazla kazanmanın ve böylece daha fazla tüketmenin kisvesi oldu.

Üstüne, mutlu ve iyi olma hali de tüketime endeksli hale geldi. Sosyal medya, bunu görselleştirdi ve gözler önüne serdi. Daha iyi arabalarda, daha iyi evlerde, tatillerde, fantastik sofralarda, lüks markalar dünyasında aradık bu mutluluk ve iyi olma hallerini.

İşte trajedi de burada! Başkalarında gördüğümüz kadar ulaşamadıysak bunlara; yılgın, yenilmiş ve kötü hissettik kendimizi. Onun için daha çok almak, daha çok yemek, daha çok gezmek, daha çok yapmak, yani her şeyi daha çok tüketmek üzerine bir amaç edindik. Ama bittik. Ve gerçekte tükettiğimiz kendimiz olduk…

Çözüm: Sadeleşme!

Tüketim, sadece eşya veya mal alma konusu değil. Zamanı, zihnimizi, dikkatimizi, enerjimizi, duygularımızı ve sonunda sağlığımızı bilinçsizce tüketmek esas konu.

Sadeleşme bu noktada devreye giren, son derece pragmatik ve herkes için uygulanabilir bir kavram.

Kısaca, günlük yaşam pratiklerimizde, her şeyin -sadece olması gerektiği kadar- olması durumu. Gereğinden az da değil, fazla da! Sağlıklı ve sürdürülebilir bir seviyede; yani olması gerektiği kadar…

Hadi biraz bunu açalım. Biraz üstüne düşünelim. Evlerimizden başlayalım. Yaşam alanlarımızdan. Gerçekten bu kadar eşyaya ihtiyacımız var mı? Evin sahibi siz misiniz yoksa eşyalarınız mı? Hiç kullanmadığınız, hatta görmediğiniz eşyalarla dolu bir evde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Devam edelim. Açın gardıroplarınızı. Birkaç kilo verince giyerim diye sakladığınız kaç kıyafetiniz var? Ya da aylardır yüzüne bile bakmadığınız? Ayakkabılar, çantalar, kemerler, kravatlar… Sahi, ne kadarına ihtiyacınız var? Yeni almayı düşündüğünüz kıyafetler; gerçekten gerekli mi?

Farklı bir konuya geçelim. Ekran tüketiminiz ne durumda? Telefon ekranına sabitlenmiş kaç saat geçiriyorsunuz günde? Ya da TV ekranına, ya da aynı anda her ikisine birden? Çoklu ekran çağın getirdiği bir durum olabilir ama her zaman gerekli mi? Gerçekten?

Peki ya aklın? Aynı anda birçok şeyi yapmaya ve düşünmeye çalışırken, çoğunu aslında düzgün ve kaliteli yapamazsınız. Telefonunuzla sürekli yazarken veya mesajlaşırken; aynı anda çocuklarınızla kaliteli zaman geçirebileceğinizi gerçekten düşünüyor musunuz? Zihninizin ve dikkatinizin bu şekilde devam edemeyeceğinin farkında mısınız?

Hadi, devam. Zengin sofralarımızdan, yediğimiz ve içtiklerimizden gerçekten haz ve tad alıyor muyuz? Farkında mıyız? Yoksa, gözü kapalı bir hırsla mı tüketiyoruz bunları da?

Tüketim ve sadeleşme

Tüketim olgusu ve sadeleşme, sürdürülebilir sağlıklı bir gelecek için tartışmamız gereken konuların başında geliyor.

Her alanda sadeleşme insana, çevreye ve gezegene çok daha sağlıklı bir gelecek vadediyor. Bireysel farkındalık ve önlemler de bu dönüşüm için küçük ama hayati önem taşıyor. Üstelik, bireysel ekonomimize akılcı tercihlerle fayda sağlıyor.

Biraz farkındalıkla günlük yaşam pratiklerimizde yapacağımız değişiklikler, inanın, hem kendimizi çok iyi hissetmemizi sağlayacak, hem de sürdürülebilir gelecek için büyük etki yapacak.

Bu konular, günümüzde artık çok daha fazla gündeme gelmeye başladı. Çünkü, modern yaşam pratikleri ve prototipleri hepimizi; sağlığımızı, ekonomimizi ve yaşamımızı çok etkilemeye başladı. World Dünya Kadar Sade serisi bu konuları çok iyi özetliyor. İlham verici hikayeleri Gain’de ve World Youtube kanalında izleyebilirsiniz.

Göreceksiniz, bu konuda atacağınız basit adımlarla çok daha sağlıklı ve keyifli bir hayata sahip olacaksınız. Üstelik, sürdürülebilir bir gelecek ve gezegen için de çok önemli katkıda bulunarak…

Unutmayın, küçük de olsa adım atmak ve eyleme geçmek fark yaratır. Hem de her zaman…

 

 

Arda Öztaşkın

Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü