artwork

Rob Norman’ın konuşmasından notlar

11 yıl önce

0

25. Kristal Elma Yaratıcılık Festivali’nde Group M Global Dijital Başkanı Rob Norman’ın “Disruption, Innovation and Future of Advertising” başlıklı konuşmasından satır başları:

-İnternet artık sadece kişisel bilgisayarlar ve Batı dünyasına ait bir yer değil. Gezegende internet erişimi olan insanların sayısı banka hesabı olan insanların sayısının iki katı. İnternet ekonomik olarak aktif olan herkese ulaşacak.

-Reklamcılık form değiştirdi. Reklamcılığın otomizasyonu yeni bir savaşı beraberinde getiriyor. İçeriği üretenler ve dağıtanlar için yeni bir dönem içindeyiz ve bunun kalbinde inovasyon var.GroupM’de inovasyonu müşterilerimize bir hizmet olarak sunuyoruz.

-Bir düşünce lideri olmak ve oyunun kurallarını değiştirmek herkesin yapmak istediği bir şeydir. Sektörde rekabet konusunda bu size fırsatlar sunar. İnovasyonu kucaklamalıyız ve her daim yanımızda tutmalıyız. Bizim misyonumuz karlı büyümeyi sağlayacak reklam kampanyaları inovasyonla sağlamak.

-Facebook, Twitter ve LinkedIn gibi platformları mobil cihazlar üzerinden tüketiyoruz. Artık sayfalara ayırcak zamanımız yok, mouse tıklamalarından da uzaklaştık. Parmak hareketlerimizle bir akış yaratıyoruz ve medya tüketimi ve pazarlamada da bu büyük bir değişim yarattı. Bunun adı sosyal yaratıcılık. Yaratıcı bir içeriği tüketici sürekli kullansın diye, paylaşsın diye ortaya koyuyorsunuz. Birçok şirket buna emek harcıyor. Müşterilerini dinliyor ve birey olarak ne istediklerini öğreniyor.

-Tüketiciler artık sadece Google’dan değil Facebook ve Twitter’dan da geliyor. Ama sesiniz çok önemli. Akıştaki sesiniz futbol takımınız olabilir, markanız olmayabilir. İnsanları dinlerken nasıl cevaplar verdiğiniz önemli. Twitter’da akışı inceleyince görüyorsunuz; çok hızlı akış var, anlık bilgi girdi çıktıları TV’deki gibi değil; çok yoğun. Canlı içerikler viral haline geliyor. Reklam ajanslarından çok azı bu canlılığı yakalıyor.

-1915 yılında Coca-Cola bir tasarım patenti aldı. Bu bir şişe patenti. Hobble Skirt adını verilen şişe. O günlerde Coca-Cola bir musluk ya da camekandan satılmıyordu. Yerde duran içi buz dolu bir kasadan satılıyordu. İnsanlar elini uzattığında eline gelen şişenin Coca-Cola olduğunu anlamasını istediler. Bu harika bir fikir. Karanlıkta bile tanınacak bir şişe. Coca-Cola’nın şişeleri kırılınca en küçük parçadan bile Coca-Cola şişesi olup olmadığını anlarsınız.

-Medyanın parçalanmışlığını aklıma getiriyor bu örnek. İletişim parçalandı, her bir parça bulunur ve bir araya gelirse aynı bütünlüklü fikir ortaya çıkar mı? Marka iletişimine ilişkin unsurlar sadece marka yapıcıları tarafından değil markanın dağıtımcıları, reklamcılar ve tüketiciler tarafından yaratılıyor ve coğrafi şekillerden, zamandan, mekandan bağımsız olarak her türlü cihazdan paylaşılabiliyor.

-Artık tüketiciler pasif değil, süper güç oldular. Kötü iş çıkaran markalar artık saklanamazlar. Marka sahipleri artık daha görünür ve yargılanıyorlar. Pazarlamacılar artık verilen mesajları kontrol edemiyorlar. Kampanyayı bugün başlatıyoruz ay sonunda bitiriyoruz diyemiyorlar. Tüketicilerin ne istediğini verilerden anlayıp bu mesajı dengeyle sunmaları gerekiyor artık.

-Artık çocuklarımız salonundaki TV ekranına dokunarak kanalı değiştirmek istiyor. Çocuklarımız medyayı bizden farklı tüketecek. Google Glass örneğinde gördünüz. San Francisco’da çok sayıda insan Google Glass kullanıyor.. Gözlük tek mercekli. Adı bundan Glass, Glasses değil. Dünya daha sanal hale geliyor. Verilere bağlı hale geliyor. Marka ve insanlar arasındaki ilişkilerden oluşmaya başlıyor.

-İleride mahremiyeti korumak mümkün olmayacak. Dijital parmak izleri ve ayakizleri yüzünden koruyamayacaksınız. Dünya keşfedilebilir ve keşfedilemeyen kişiler olarak ikiye bölünecek.

-Biz pazarlamacılar olarak kendimizi, ya da yayıncılar ve medya ajansları ve reklam ajansları olarak kendilerimizi buna hazırlamalıyız. Hangi tutkular kalıcı olacak hangileri yok olacak tahmin etmeye çalışmalıyız. Şu anda geçerli olan trendler ileride geçerli olmayabilir. Doğru yapboz parçalarını bulmak bize kalmış bir şey. Ama bu parçaları kullanıcıların karar verdiği şekilde yerleştirmek lazım. Böylelikle marka sadakati artacak.

-Artık gerçekler ve doğruluk zamanındayız. Reklamcılıkta da hakikat çok önemli. Marka iletişiminin temel taşlarından biri de dürüstlük.