Reklamveren, MWC’i nasıl okumalı?

Geçen hafta sona eren Mobile World Congress‘e Facebook‘un Kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg damga vurdu. Zuckerberg, katıldığı oturumlarda bu yılın en büyük trendinin mobil video ve sanal gerçeklik olacağını ve bunların yaygınlaşacağını açıkladı.

Birçoklarına göre 2015’in olayı videoydu fakat 2016’nın olayının mobil video olmaması için hiçbir neden yok. Sonuç ne olursa olsun, Mobile World Congress’te en çok konuşulan konulardan biri mobil videolar oldu. Facebook CEO’su Zuckerberg, “Video büyük bir dönüşüm içinde olacak. İnsanlar mobili, 2012’de nasıl tüketip paylaşıyorsa öyle bir forma bürünecek. İşte biz tam da bu virajdayız” ifadesini kullandı.

Etkinlikte konuşulan diğer detaylar arasında ise yüksek hızla kablosuz veri aktarımına ön ayak olması beklenen 5G, sanal gerçeklik, ekransız mobil ve elbette reklam engelleyiciler (ad-block) yer alıyordu.

Zuckerberg gibi, BuzzFeed‘in kurucu ortağı ve CEO’su Jonah Peretti, videonun hiç beklemediği şekilde geliştiğini söyledi. Geçmişte mobilin dağıtımı öldürdüğünü düşündüğünü söyleyen Peretti, masaüstü zamanlarında içeriğin, “İşten sıkılma saatleri” sırasında işyerinin hızlı internetini sömüren beyaz yakalılar tarafından paylaşıldığını söylemişti. Peretti, o insanların masalarından kalktıklarında mobilde içeriği göremeyerek, daha sonra baktığını öne sürerken, “Dolayısıyla viral olma kavramı da değişiyor” diyordu. Peretti, kablosuz hızlı internet dolayısıyla videoların çok daha hızlı yüklendiğini ve tüketildiğini söylerken, “Mobil artık viral videoların itici gücü oldu ve BuzzFeed’in büyümesinin arkasında da mobil videolar var” dedi.

MRY‘ın CMO’su David Berkowitz ise aynı fenomene tanık olduğun belirtirken, “Ajans dünyasında yaptığımız her işin ortasında video var. 2013’te ekibe katıldığımda işler böyle değildi fakat geçen yıl içeriğin dağıtımı çok daha iyi bir hale büründü” dedi. Peretti, bu büyümede aslan payının Facebook’un video formatını 2014’te değiştirmesi olduğunu altını çizdi. Gerçekten de Facebook o dönemden sonra neredeyse YouTube kadar video dağıtımına hakim oldu.

Facebook’un denemeleri devam etti. Aralık ayında Facebook, markaların sosyal medya üzerinden canlı stream videolar paylaşmasına izin verdi. Meerkat ve Twitter‘ın Periscope‘u gibi pozisyon almak isteyen Facebook çok büyük ve değişik bir şey vadetmiyor ama deney alanını geliştiriyor. Örneğin Southwest Airlines, Ocak ayında ABD’nin kuzeydoğusunu vuran Jonas fırtınası sırasında operasyonlarının nasıl etkilendiğini bu özellik sayesinde göstermiş, Zuckerberg de kendi kişisel hesabında paylaşımlarda bulunmuştu.

Fakat her ne kadar Zuckerberg, videolar konusuna ağırlık verse de gönlünde yatan aslanın sanal gerçeklik olduğu bir gerçek. Facebook’un Oculus cihazı bu yıl içerisinde piyasaya çıkacak ve Zuckerberg, videoların yerini sanal gerçekliğin alacağını söyledi. Örneğin Zuckerberg’e göre bir bebeğin ilk adımlarının videosunu büyükannesine sadece göndermeyeceğiz, onun yerine sanki onlar o sırada odanın içerisindeymiş gibi daha farklı bir deneyim gönderebileceğiz.

Coca Cola, Dos Equis ve Volvo gibi reklamverenler sana gerçeklik deneyimini denemeye başladı ve hatta 5G’nin de yolda olduğu günümüzde bu teknolojinin yaygınlaşmasına kesin gözüyle bakılıyor. 5G ile birlikte saniyede 20 gigabit’lere varanhızlara erişebileceğiz. ABD’den yapılan açıklamalara göre 2018’e kadar 5G gelmeyecek. AT&T ve Verizon, 2020’ye kadar yaygınlaşmayacağının altını çizdi.

Mobile World Congres’te konu doğal olarak dönüp dolaşıp mobile geliyordu. Fakat nesnelerin interneti de çok konuşulan konulardan biriydi. Akıllı ev aletlerinden, sensör ve işlemcilere birçok alet etkinliğin farklı noktalarında karşımıza çıktı. Reklamverenler olarak Amazon‘un Dash‘i gibi tüketiciye sonraki satınalma işlemini yapma fırsatı veren sistemler dikkat çekiciydi. Sonuçta, Dash gibi sistemlerin olduğu bir dünyada kim reklam vermek ister ki?

Berkowitz, Amazon’un diğer nesnelerin interneti ürünü Echo’nun da büyük ilgi çektiğini söyledi. Geçen yıl tanıtılan Echo, Apple‘ın Siri‘si sayesinde sesli komut alabilen silindirik bir hoparlör. Her ne kadar reklamverenler bu teknolojiyi nasıl adapte edebileceklerini bilemese de Berkowitz, “Amazon’un Echo’su gibi cihazlarla ilgili çok fazla tartışma dönüyor. İnsanlar, mobilin ekranlar olmadan nasıl bir şeye benzeyeceğini anlamaya çalışıyor” diyor.

R/GA’in Tasarım ve İnovasyondan Sorumlu Yöneticisi Chris Colborn da bu teknolojilerden etkilendiğini söyledi. Colborn, “Bu yıl MWC’deki en büyük konu nesnelerin internetiydi. Bağlantılı çağda mobil endüstrisinin en önemli uzantısı olarak görüyorum. Fakat CES’te de gördüğümüz üzere donanım ve yazılım gelişmeleri ve gelişmiş standartlara rağmen inovasyon kavramı, maalesef tanıdık şeyler önerdi” ifadesini kullanıyor.

Apple’ın geçen yıl iOS9 güncellemesiyle birlikte reklam engellemenin önünü açmasının hararetli bir biçimde MWC’de tartışılması bekleniyordu ve doğal olarak tartışıldı. Yahoo EMEA Başkan Yardımcısı Nick Hugh, sektörün paydaşlarının bu teknolojiyi kullanmadan önce dikkatli olmaları gerektiğini söyledi. Hugh, Mobile World Daily’ye “Dijital sistemler sanal çemberler ve operatörler harcamalarını reklamları engelleyerek düzeltmek isteyebilir fakat reklamlar mobil hizmetler de dahil bütün ürünleri yukarı çıkarıyor. Dolayısıyla bu teknolojileri desteklemeden önce dikkatli olmakta fayda var” demişti.

Reklam engelleyici teknoloji Shine‘ın CMO’su Roi Carthy‘nin katıldığı bir panelde konuşan Google‘ın medya ve platformdan sorumlu yöneticisi Benjamin Faes, bu konuya değindi. Shine’ın belirsiz bir çözüm olduğunu söyleyen Faes, “Sayısı giderek artan yayıncılar içeriğini ücretsiz sunmaya devam edemez. Ben bu ekosistemi bozmak istemiyorum. Ben, çok net bir biçimde bu konuyu düşünüyorum” dedi. Faes, 5G’nin yaklaşmakta olduğunu ve reklam engelleyicilerin, “Reklamlar internet hızını yavaşlatıyor” savının da çürüyeceğini söyledi. Tabii, henüz 5G’ye çok zaman var, o zamana kadar bol bol reklam engelleyicileri konuşacağız gibi görünüyor.