artwork

Prensibimiz “önce insan”

2 yıl önce

0

Sadece yaratıcı endüstrilerde değil, uzmanlık ve ustalık gerektiren her alanda, bir sonraki jenerasyonda nitelikli insan kaynağı yetişmediği görülüyor. Ana problemlerden biri gençlerin sosyal medyada hem para kazanıp hem de eğlenebilen bir kitleyi gördüklerinde örnek alıp bu alanda ilerlemek için çaba sarf etmeleri ve akıllarının karışması. Birebir sohbetlerimde birçok kurumsal çalışanın işten ayrılıp kendine sosyal medya üzerinde bir yer edinmeyi planladığını görüyorum.

Diğer önemli etken ise ekonomik zorluklar. Enflasyonun ciddi anlamda artması, birçok ürün ve hizmete erişimi zorlaştırması, insanların sürekli iş arayışında olmalarını ve sürekli farklı sektörlerde kendilerini deneyip, belli bir konuda uzmanlaşamamalarına sebep oluyor. Açık pozisyonlarımıza başvuran genç arkadaşlarda aynı iş yerinde 3 yılı doldurmuş kişileri bulmak ciddi anlamda zorlaştı. Yine bu değişkenle paralel olarak pozisyon derecelerine göre maaş skalaları da karıştı. Maaş segmentleriyle ilgili bir algı kalmaması, iş görüşmesi yapan kişilerin kafasını karıştırdığı için şirketler tekliflerini kapatmakta da zorluklar yaşıyor.

Diğer yandan; bazı meslek grupları dışında işin sahada öğrenildiğine ve birçok problemin iletişimle çözülebildiğine inanırım ancak pandemi sebebiyle evden çalışmanın yaygınlaşması, genç insanların tecrübeli insanlarla geçirdikleri vakti de yok etti. Sadece teorik bilgilerle ilerlemek zorunda kaldılar ve kendilerini geliştiremediler.

Problemin çözülebilmesi için öncelikle mevcut durumun yaşanıp, hazmedilip, herkes için sürdürülebilir olmadığının farkına varılması gerekli. Aksi halde gençlerimiz dinlemeye ve öğrenmeye istekli bir nesil değil maalesef.

Beklentiler kişiden kişiye değiştiği için ‘tüm çalışanları %100 mutlu ediyoruz’ diyebilen bir yönetici olduğunu düşünmüyorum ancak çalışanlarımızın onların mutluluğu ve huzuru için elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı bildiklerine eminim. Benim için de önemli olan bu. Çalışanlarımızın mutluluğu için her yıl enflasyonun üzerinde zam yapıyoruz hatta geçtiğimiz yıl tamamen döviz ile ödeme sistemine geçtik. Yan haklarımızın kapsamını her geçen yıl genişletiyoruz. Buna ek olarak çalışanlarımızın daha rahat ve verimli bir ortamda çalışmalarını sağlamak için yeni bir ofis satın aldık ve kısa bir süre önce taşınma sürecimizi tamamladık. Zamanımızın önemli bir kısmını geçirdiğimiz çalışma ortamlarının, çalışanları ve dolayısıyla kurumun yaratıcılığı ve verimliliğiyle bağlantısını ortaya koyan çok sayıda araştırma var. Tüm bunları dikkate alarak düzenlediğimiz yeni ofisimiz bu anlamda önemli bir yatırım oldu. 

Çalışanlarımızın öncelikle çok iyi ingilizce konuşabiliyor olması bizim için olmazsa olmaz. Bunun dışında genellikle iletişimi kuvvetli, gelişime ve değişime açık, sabırlı ve duygularını yönetebilen kişileri tercih ediyoruz.

Yeni kuşakların iş hayatına katılmaya başlaması ve pandemi süreci, çalışma hayatındaki tutum ve alışkanlıkları en hızlı dönüştüren değişkenler oldular. Pandemi döneminde sürecin, çalışanlarımızın psikolojisi ve performansı üzerindeki etkisini gözlemlemek, motive etmek, bir yandan sağlık önlemleri alırken diğer yandan çalışanlarımızın duygusal durumlarını mercek altına alarak ilerlemek önceliklerimiz oldu. “Önce insan” prensibimiz dönem ve değişim bağımsız olarak her zaman iş yapış şeklimizin merkezinde. Post pandemide ise hibrit çalışma modeline döndük ancak hala çoğunlukla ofiste çalışıyoruz çünkü işimiz yaratıcılık ve etkileşim gerektiriyor. Birlikte fikirlerimizi tartışıp geliştirmek bizler için önemli.

Özge Kılıç Güler

ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Ülke Müdürü 

 

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 126. sayısında yayımlanmıştır.

Senin için
Tümünü göster
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu: “Türkiye bölgesel bir üs…

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş...