artwork

Can Aksüyek: “Potansiyelimize hep çok inandık”

7 yıl önce

0

Otuz beş yıllık köklü bir ajans olan Çözüm’ün 2 yıl önce Omnicom’la yeni bir sayfa açarak Being Çözüm olmasını ve ajansın yaşadığı değişimi Can Aksüyek anlattı.

Can Aksüyek: Potansiyelimize hep çok inandık

T ürkiye’de şimdiki anlamda reklamcılığın tarihine baktığımızda takvimler çok da eskiyi göstermez. O nedenle 35 yıllık bir geçmiş, Türkiye reklam sektörü için oldukça büyük bir deneyim demek aslında. Kurulduğu günden bu yana, birçok başarılı iletişimin mimarı olmuş olan Çözüm Ajans, son olarak 2015 yılında çoğunluk hissesini Omnicom’a satarak global bir network’ün parçası haline gelmişti. Geçen 2 yılın ardından sürecin değerlendirmesini yapmak üzere Being Çözüm CEO’su Can Aksüyek ile konuştuk.

Seda Büktel: 2015 yılında Omnicom’un çoğunluk hissesini satın almasıyla 35 yıllık Çözüm ajans uluslararası bir network’ün parçası haline geldi. Bu süreç nasıl gelişti ve sizin için ne gibi değişiklikleri beraberinde getirdi?

Can Aksüyek: Ben uzun yıllar TBWA’de çalıştıktan sonra 2007 yılında aile şirketimiz olan Çözüm’e ortak oldum. O dönemde kâr marjı yüksek ve mutlu bir ajans yapısını hayata geçirdik. Aynı zamanda ajansı her yıl katlayarak büyüttük. 2013 yılında bu büyüme network ajansların da dikkatini çekti. Omnicom ve TBWA ile masaya oturduk. Yaklaşık 1,5 yıl süren bir süreç sonunda ajansın çoğunluk hissesini satmak üzere anlaştık. Potansiyelimize zaten hep çok inandık. Bizim açımızdan bu kararımızın arkasındaki en önemli neden bu potansiyeli çok daha iyi kullanabileceğimize olan inancımız oldu. Nitekim de öyle oldu. 3 yıl içinde çalışan sayımız, çalışanlarımızın niteliği, çalıştığımız markalar, gelirlerimiz, karlılığımız ve marka portföyü nezdinde gerçek bir dönüşüm yaşadık. Şu an 80+ kişinin çalıştığı, sektörlerinin çok önemli markalarına reklamın her alanında hizmet veren, yılda 30 film çeken tam entegre bir ajansa dönüştük ve tahmin ediyorum Türkiye’nin gerçek anlamda en büyük 10 ajansından biriyiz.

 

Seda Büktel: 35 yıllık geçmiş demek büyük bir deneyim ve referans da demek. Öte yandan da portföyünüze yeni markalar katıldı ve şu an 35 kadar markaya hizmet veriyorsunuz. Ağırlıklı olarak hangi sektörler var bu portföyde? Köklü geçmiş ve network üyeliğinin müşteri portföyünüze nasıl bir etkisi oldu?

Can Aksüyek: Bir şirketi ticari olarak 35 yıl devam ettirebilmek, hem de bunu Türkiye’de ve reklam sektöründe başarmak bizim en çok gurur duyduğumuz konulardan biri. Çok büyüdüğümüz, küçüldüğümüz, çok önemli markalara hizmet verdiğimiz dönemler oldu. Bugün portföyümüzde 35 üzeri marka var. Özellikle gıda, hızlı tüketim, sigorta, inşaat gibi alanlarda sektörlerinin en önemli markalarıyla çalışıyoruz. Köklü geçmiş ve deneyim yanında genç ve enerjik ekibimiz çok iyi bir kombinasyon ortaya çıkardı. Bu enerji de yeni tanıştığımız tüm kurumları etkiliyor. Müşteri portföyümüzün neredeyse tamamı yerel çabalarla kazandığımız markalardan oluşuyor.

 

Seda Büktel: Müşteriler dışında ajansın kendi içindeki kreatif güç de önemli tabii. Son olarak sektörün önemli kreatif isimlerinden Ozan Can Bozkurt da ekibinize katıldı. İşgücü anlamında da operasyonel bir dönüşüm yaşadığınızı düşünebilir miyiz?

Can Aksüyek: Omnicom ortaklığından sonraki ilk 1,5 yıl kurumsal bir dönüşüm ve entegrasyon yaşadığımız dönem oldu. 2017 ise bunun meyvelerini yemeye başladığımız yıl oldu ve bizim için çok iyi geçti. Türkiye sürprizlerle dolu bir ülke, artık çok daha kısa dönemli planlar yapmak zorunda kalmamıza rağmen 2018 çok daha iyiye gitmeyi planladığımız bir yıl. Bir süredir yeni bir kreatif direktör arayışımız vardı ve Eylül başında Ozan da aramıza katıldı. Kendisini 10 yıldır tanıyorum, hem insan olarak, hem mesleki başarılarıyla, hem de global ajans kültürümüze uygunluğu ve deneyimiyle her zaman takdir ettiğimiz ve beğendiğimiz bir kreatif direktördü. Onun gelmesiyle de kreatif anlamda yeni bir döneme girdik. Şimdiden etkileri hissedilmeye başladı bile. Ajanstan çıkan işlerin kreatif anlamda kalitesi her geçen gün artmaya, ajans içindeki kültürün de özgünleşmeye başladığı bir döneme girdik.

 

Seda Büktel: Danışmanlık şirketlerinin de artık pazarlama iletişimi alanında güçlü oyuncular haline geldiği bir dönemde bir network’ün parçası olmayı genel anlamda reklamcılığın gelişimi için nasıl değerlendirirsiniz?

Can Aksüyek: Sektör hem dışarıda hem içeride çok hızlı bir şekilde değişiyor. Bir network’ün parçası olmak bu anlamda güncel olmak, ajansı geliştirmek ve global kaynaklara erişim anlamda sayısız avantajı da beraberinde getiriyor. Tüm network yapıları için bunu söylemek mümkün değil tabi. Ama belli bir kurumsallık ve disiplin getirdiği de aşikâr. Bu da eğer doğru kullanırsanız birçok avantaj sağlıyor. Danışmanlık şirketlerinin de bu ekosistem içinde yer almasını garipsemiyorum ama mutlaka yol üzerinde farklı bir yere evrilecektir. Ajansların da bu süreçlerde varlıklarını devam ettirebilmesi için sürekli kendilerini geliştirmeleri, bu yeni sistemlere uyum sağlayabilmelerinden geçecek. Değişik bir dönemden geçiyoruz.

Bu röportaj ilk olarak Campaign Türkiye Ekim 2017 sayısında yayımlandı.