artwork

“Sorumluluk ne olursa olsun işverendedir”

7 yıl önce

0

Dijital mecra, anlık, çok yönlü ve interaktif doğası gereği barındırdığı müthiş fırsatlarla beraber, aynı sebeplerden dolayı elbette ki risklere de gebe. Dijital ortam için özel olarak geliştirilecek tedbirlerden daha önemlisi, genel olarak kurumların kriz yönetimi konusunda bilinçli ve hazırlıklı olmalarıdır. Bunun temelinde, anında kurulacak bilgi ağı, doğru bilgi edinme ve hızlı hareket etme yatıyor. Dijital ortamda krizin orman yangını gibi hızlı ve kontrolsüz yayılmasına karşı anında reaksiyon gösterebilmek, krizi yönetmenin belki de en önemli yoludur. Aynı zamanda verilecek mesaj kadar, iletişim dilinin de daha hassasiyetle ele alınması gerektiğine, buna mukabil her gelen yorum ya da soruya münferit olarak “topa girerek” bir quid pro quo’ya dönüşmemesi gerektiğine inanıyorum.

Sürecin ortak akıl ve toplu istişare ile yönetilmesi kuşkusuz önemli, ancak kararların tek elden ve de kurum tarafından alınması şart diye düşünüyorum. Grup şirketimizin buna yönelik yönetmeliği de bu yöndedir. İşin konusu ve boyutuna göre, kurum içerisinde, başta üst yönetim ve kurumsal iletişime ilave olarak sürece hukuk, uyum, İSG, İK gibi birimler de dahil olabilir.

Birden fazla ajansla çalışıyor olmak, ajansların farklı yetkinliklerine göre kurumun tercihidir. Kriz sırasında ajans önemli bir danışman ve sırdaştır. Burada kilit nokta, baş gösteren krizin çözümü ya da yönetilmesinde hangi ajans alakadar ise, onun da kurumun kriz yönetim şekline dair bilgili olması ve bunun bir parçası olabilmesi. Ajanslar, kriz baş göstermeden, danışmanı oldukları kurumları ne kadar iyi tanıyorlarsa, olası risklerin ne kadar farkındaysalar, sürece o ölçüde katkıda bulunabilirler.

Bir markanın kampanya için beraber çalıştığı fenomen/celebrity ya da ajanstan çıkan sorunların markaya yansımasının önüne geçmek açıkçası zor. Fenomen ya da celebrity ile iyi günde birlikte görünürlük arzularken, “beşer yaşar” misali sorun oluştuktan sonra kurumun bir anda kendini yabancılaştırması pek samimi gelmiyor. Ancak tabii ki işbirliğinin temeli başta iyi kurulmalı, kiminle, ne kapsamda işbirliği yapılacağı net tanımlanmalı. “Ajanstan çıkan sorun” ifadesini şahsen kabul etmiyorum çünkü sorumluluk ne olursa olsun işverendedir ve işverenin nihai onayı olmadan ajansın herhangi bir aksiyon almasının mümkün olmadığını düşünüyorum.

Kurumların, kendi anayasaları saydıkları yönetmelikleri çerçevesinde, kuruma ait dijital mecralarındaki davranış kurallarını da belirlemelidir. Ancak, kuruma ait olmayan mecralardaki bireysel paylaşımlara müdahale antidemokratik bir davranış olur. Ama neticede herkesten beklenen, dijital alemde de “efendi” davranılmasıdır.

Dori Kiss Kalafat

Tekfen Holding,
Kurumsal İletişim Koordinatörü

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Mayıs 2017 sayısında yayımlandı.

Senin için
Tümünü göster
Elektrikli Fiat Topolino Türkiye’de

İki farklı gövde tipi bulunan Topolino’nun kapalı versiyonu (Topolino), 449...

Yeni Elektrikli Ford Explorer 30.000 km’lik dünya turunu tamamladı

Tamamen elektrikli yeni Ford Explorer ve Lexie Alford, 30.000 km’lik...