artwork

Pek çok kreatif neden hâlâ çekiniyor?

6 yıl önce

0

Iris Worldwide’ın yönetici ortağı ve kreatif direktörü Gabi Mostert, pek çok kreatifin fikirlerini paylaşmaktan çekinme nedenlerini ve tırmandığı kariyer basamaklarından aldığı dersleri anlatıyor.

Neden paylaşmak çok korkutucu? Bu yazı için içgörülerimi toplarken farklı ajanslardaki pek çok seviyeden kreatiflerle konuştum.

Bir tanesi bana fikirlerin doğdukları zaman bebekler gibi biraz biçimsiz göründüklerini ve pek de güzel olmadıklarını söyledi. Onlara en salak insan bile zarar verebilir, hatta yıkımlarına neden olabilir. Hayatta kalmaları için sevgi ve yeteneğe sahip insanlar gerekir. Başka biri ise fikirleri için “Onlar benim masum bebeklerim. Fikirlerimi korumak zorundayım çünkü hemen köşede onları bıçaklayıp öldürmek isteyen insanlar var” yorumunu yapmıştı.

Fikirler üzerine kurulu bir sektörde çalışan insanlar olarak, bu fikirleri birbirimizle paylaşma konusunda pek iyi değiliz.

Bıçakla pek çok kez yaralanmış biçimsiz bebekler? Lanet olsun, ben reklamcılığın eğlenceli olduğunu düşünüyordum! Tüyleri diken diken eden bir konu olduğu için bu Frankenstein-fikir-bebekler ve onları katletmeye çalışan insanlara karşı duyduğumuz korku hakkında konuşalım.

Fikirler üzerine kurulu bir sektörde çalışan insanlar olarak, bu fikirleri birbirimizle paylaşma konusunda pek iyi değiliz.

Normal bir fikir alışverişi sürecinde düşüncelerimizi kreatif direktörlerle, planlamacılarla ve müşteri ekibiyle paylaşıyoruz ama sunumdan önce diğer kreatiflerle pek paylaşmıyoruz. Ve bunun pek çok nedeni var. Öncelikle, fikirlerimizin yeteri kadar iyi olmadığından korkuyoruz. Birileri o fikre ekleme yaparsa, artık %100 bize ait olmayacağını düşünüyoruz. Olumsuz geri bildirimlerden ve başkalarının fikirlerimizi çalmasından korkuyoruz.

Ben de bu konularda endişelenirdim ve bazı karanlık günlerde muhtemelen hâlâ aynı endişeyi yaşıyorum. Ancak son yıllarda fikirlerimi insanlarla paylaşmak için bilinçli bir çaba gösterdim ve bu da bana bazı önemli dersler verdi. Üstelik biraz denemeden sonra daha iyi olduğu da bir gerçek.

Sıradaki satırlar paylaşmaktan korkan kreatifler ve kreatif departmanının biraz daha açılmasını isteyen liderler için:

Fikirler yumurta değildir 

Üstlerine oturup içlerinden civciv çıkarmalarını bekleyemezsiniz. İşinizle ilgili yaptığınız her tartışmayla daha iyi bir noktaya varırsınız. Fikirlerinizi detaylandırma ve satma konusunda daha iyi olursunuz. Ayrıca “yapım aşamasında” toplantılarında fikirlerinizi sunmanız da size daha çok deneyim kazandırır.

Açılın

Fikirleri paylaşmak doğal etkileşim sağlar. İnsanlar kendilerine değer verildiğini hisseder ve sizinle fikirlerini paylaşmak için açık bir kapıya sahip olurlar. Farklı bakış açılarına sahip olan birkaç kreatif bulun ve işinizi onlarla paylaşmayı alışkanlık haline getirin. Böylece bariyerleri yıkar, daha iyi iletişim kurar ve her paylaşımdan bir şeyler kazanırsınız.

Aynı, sıkıcıdır

Ne kadar farklı temele sahip zihin bir araya gelirse, farklı ve heyecan verici işlerin çıkma şansı da o kadar artar. Eğer herkes onaylarsa tartışma ortamı yaratılamaz ve muhtemelen çıkan fikirler de işe yaramaz olacaktır.

Fikirler gelir ve gider

Bazı kreatifler fikirlerinin kopyalanmasından endişe ederler. Ancak yarattığı karakter “Oswald the Lucky Rabbit” rakip bir prodüktör tarafından çalındığı zaman Walt Disney kendini içkiye verip şikayete başlamadı. Bunun yerine yeni bir karakter yarattı: Mickey Mouse. Fikirlerinizi kaybetmekten korkuyorsanız, muhtemelen pek fazla fikriniz yoktur. Daha fazlasını üretin.

Annenize sorun

Fikirlerinizi anneniz, arkadaşınız, hatta Uber sürücünüz gibi sektörden olmayan insanlar üzerinde test etmek her zaman iyidir. Onlar genellikle laf salatanızı yarıda kesip kendinizi ve fikrinizi göklere çıkarmanızı engelleyecektir. Ayrıca onların işinizi gerçekten görecek kişiler olduğunu da unutmayın.

Fikir, gelişebileceği bir yer arar

Ed Catmull’un parlak fikri Braintrust, yaratıcı süreçte fikirleri paylaşmanın gücünü ortaya koyuyor. Gizli iş birliği üzerine kurulu Braintrust, Pixar’ın çok izlenen 14 film çıkarmasını ve pek çok yöneticinin de başarıya ulaştıran prensipleri benimsemesini sağladı.

Biz de bu aralar Iris’te kendi versiyonumuz olan bir Braintrust deniyoruz. Grup olarak bir masa etrafında, sadece en iyi olasılıklarımızı gerçeğe daha da yaklaştırma amacıyla toplanıyoruz. Otorite yok. Ego yok. Sadece işimiz ve onu daha da iyileştirmek için yapabileceklerimiz var.

Siz, işiniz değilsiniz

Hepimiz bazen fikirlerimiz konusunda fazla kırılgan olabiliyoruz. Ancak gizlilik içinde verilen dürüst geri bildirimler odağın işi yapan kişi değil, iş üzerinde olmasını sağlar. Böylece vasatlık döngüsü kırılır ve sağlıklı bir yaratıcı kültür yerleşir. Kreatifler, ortaya işe yaramaz bir fikir koymanız sizi işe yaramaz biri yapmaz. Doğadaki hiçbir şey yıl boyunca ürün vermez.

O halde bir sonraki “yapım aşamasında” işinizde yazıp çizmeye biraz ara verip kalan zamanda fikirlerinizi paylaşmaya ne dersiniz? Bu sadece daha iyi bir işle sonuçlanabilir. Hepimiz bunu başarmak için buradayız.

Son olarak, büyük fikirler hiçbir zaman tek kişiye gelmezler. Bana bu yazı için fikir veren herkese teşekkür ederim. Onlar sayesinde daha iyi bir içerik çıkardım.

Gabi Mostert
Iris Worldwide Ortağı ve Kreatif Direktörü

 

 

 

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye’nin 76. sayısında yayımlanmıştır.