Günümüzde şirketlerin temel varlık sebepleri artık sadece mal ve hizmet üretmekle sınırlı değil. Markaları insanlaştırma yolunda şirketlerin kendileri, paydaşları ve toplum için değer yaratma amacı ön plana çıkıyor. Dünyanın en büyük kişisel bakım ve temizlik ürünleri şirketlerinden biri olan P&G’de biz, markaların da kurumsal vatandaş olarak sorumlulukları olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda ve kurumsal vatandaşlık ilkelerimiz çerçevesinde sosyal vatandaş gibi hareket ediyor, toplumun gerçekliklerine katkı sağlıyoruz. Bunu yaparken sadece ürünlerimizle değil, projelerimizle de yarınlara katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu bakış açısıyla ve dünyada olumlu anlamda fark yaratma amacıyla, markalarımızın da gücüyle kendimizi dünyada iyiliğin ve gelişimin gücü olarak konumlandırıyor, iyilikle güçleniyoruz fakat bunu asla bir söylem olarak bırakmıyoruz.
Dijital dönüşümün getirileri ise tüm iş süreçlerimizde olduğu gibi bu alanda attığımız adımları da doğrudan etkiliyor. Büyük veritabanımız; sahip olduğumuz Banabak, Prima Anne-Çocuk, Orkid Perio, KadınlarBilir gibi platformların yanı sıra veri ortaklığı yaptığımız ikinci parti veri kaynakları tarafından besleniyor. Her bir markamız, son kullanıcının talepleriyle şekilleniyor ve her biri tüketiciyi temsil eder hale geliyor. Dolayısıyla her sorumlu vatandaş gibi insanlaşan markalarımızla da topluma katkı çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle marka insanlaştırma yolunda dijital dönüşüm bizim için çok önemli bir süreç.
Örneğin; pandemi sürecinde biz “Umutla Yarına” dedik çünkü analitik ve içgörü departmanımızın araştırmaları bize gösterdi ki; insanların umutlu ve iyilik odaklı adımlara, buna uygun bir dile ihtiyacı vardı. Bu kapsamda salgının ilk günlerinden itibaren vatandaşların karşılaştığı ve karşılaşabileceği güçlüklere karşı katkı programlarımızı hayata geçirdik. Kızılay iş birliğiyle temel hijyen, sağlık ve kişisel bakım ürünlerinden oluşan Umut 2020 Hijyen Paketleri’ni on binlerce aileye ulaştırdık. Tüm iletişim araçlarımızda marka elçilerimizle umudu güçlü tutan mesajları yaygınlaştırdık.
Fairy ile çevresel sürdürülebilirliğe dikkat çekmek için Boşa Harcama adını verdiğimiz bir proje başlattık. Gıda Kurtarma Derneği’ni finanse ettik ve derneğin yardım sağladığı kişi sayısını ikiye katlanmasını sağlayarak 660 bin kişiye ulaştık. 50 yeniş bağış noktasının aktifleştirilmesini ve 300 personele eğitim verilmesini sağladık. Bu çalışmayla her sene 7 milyon TL değerinde gıda, israf olmaktan kurtarılmış olacak. Bu proje, kurumsal vatandaşlık ilkelerimizden çevresel sürdürülebilirlik adına güzel bir örnek.
Kurumsal olarak ve markalarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalarımız, hepimizin ortak geleceğine katkı sunarken bir yandan da en beğenilen şirketlerin seçildiği araştırmalarda markalarımızı zirveye yerleştiriyor.
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya CMO ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı
Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 122. sayısında yayımlanmıştır.