artwork

Ofis mimarisi: Grey İstanbul

11 yıl önce

0

Bu haber Campaign Türkiye’nin Mart 2012 sayısında “Grey İstanbul ofisi ve Egalité vurgusu” başlığıyla ve Murad Babadağ imzasıyla yayınlandı.

Şeffaflığı ve takım ruhunu destekleyen yapısıyla dikkat çeken Grey İstanbul ofisi, iş ve eğlencenin birleştirildiği bir mekan olarak göze çarpıyor.

Grey Group İstanbul’un Noramin iş merkezindeki 3000 metrekarelik ofis alanına ilk girdiğinizde geniş açıklıklı ve uzun bir karşılama bankosu, şirketin tarihini gösteren bir ödül sergisi ve şirket ruhunun tarif edildiği bir bilişim kolonu ilk gözünüze çarpan detaylar.

Giriş… Grey’in mesleki başarısının masif bir şekilde görüntülendiği alan.

Ancak içeriye girdiğinizde girişteki gerçek ölçülerine yakın bir Rembrandt tablosu ofisin planlama alt yapısına dair bütün ipuçlarını veriyor. Şöyle ki; 1642’de yapılmış tablo döneminin standartlarının dışında özellikler barındırıyor. Şehirlerinin güvenliğini sağlamak için bir araya gelen bir milis grubun resmedildiği tabloda öncelikle dönemin donuk ve statik resimlerinin tam tersine bir dinamizm vurgusu hakim. Daha detaylı baktığınızda tablodaki figürlerin hiçbirinin ön plana çıkmadıklarını ve grubun bir takım ruhuyla hareket ettiklerini fark ediyorsunuz. Aynı durum Grey için de geçerli.

80 metrelik koridor… Başlangıcı bitişe bağlayan ana aks.

Mekanda şeffaflık hakim

Oluşturulan mekanda şeffaflıkla sağlanmış bir eşitlik/egalité durumu oldukça belirgin. Alanın büyüklüğü Reklam, PR, Dijital, Saha, Shopper Marketing, Strateji, Prodüksiyon gibi departmanların tek katta toplanmasını sağlıyor ve böyle şirket içi iletişimin artması hedefine ulaşılıyor.

Genel olarak bu tür ofis mekanları çalışan bir fabrika olarak kabul edilir, alt yapı ve her türlü tesisata ait detaylar saklanmaz. Bu tür mekanlarda mekan renkleri ve mobilyalar da olabildiğince nötr seçilir çünkü mekana zenginliği katacak olan orada yaşayan insanlardır.

Lounge… 20 metre ilerideki dinamik dünyadan izole huzur, sükunet.

Uzun koridorda catwalk

Mimar Esen Talu da ofisi bu mantıkla kurgulamış. Lineer bir koridor ve bu koridor üzerinde simetrik olarak yerleştirilmiş açık ofis çalışma mekanları ofis çalışanlarının her sabah catwalk yaparcasına salınmasına izin verirken asıl amaç bilginin ve departmanlar içi yardımlaşmanın hızını artırmak yönünde olmuş.

Çalışma alanları… Ufuk çizgisinde yalınlık ve renk buluşması.

Koridorun sonlandığı çok amaçlı salon, dinlenme, stresten arınma ve eğitim mekanı olarak kurgulanmış. Beslenme saati adını verdikleri haftalık toplantıların burada yapılmasını sağlayacak alan, şirket içi partilerin de burada yapılabilmesine izin verecek şekilde bir düzene sahip. Hatta bir DJ kabiniyle de bu stresten arınmanın yolları çeşitlendiriliyor. Bununla da yetinilmemiş bir langırt masası ve hatta özellikle ayrılmış bir Playstation mekanıyla iş ve eğlencenin birleşimi vurgulanıyor.

Playstation alanı… Takım ruhu ve rekabetin zirveye çıktığı ortam.

Girişteki sanatsal vurgunun yanında mekandaki kolonlar birer trompe l’oeil’le gizleniyor. Aynı sosyal alana bakan bir kütüphane yalnızca gerektiğinde danışılacak bir alan değil aynı zamanda boş zamanlarında değerlendirilebileceği bir mekan haline getirilmiş. Koridorun diğer ucunda ise 4 küçük toplantı odası ve sohbet köşesi haricinde bir büyük toplantı odası yine olabildiğince sade bir düzene sahip.

Çalışanların bazen dinlendikleri, bazen bilgi paylaştıkları beslenme alanı.

Mimar, toplantı odalarını, konusu olan sunuşun tamamen yansıtılabilmesi için yalın tutmuş ve girişe de yakın kurgulayarak çalışan grubun izole olmasını ve dikkatlerinin dağılması engellemiş.

Ters şemsiyeler göze çarpıyor

Gökten düşecek fikirler için ters açılmış şemsiyeler.

Çalışma ve dinlenme alanlarında yer alan aydınlatma armatürleri özellikle dikkat çekici; genel aydınlatmaya olan katkılarının yanı sıra ayrıca birer dekorasyonu zenginleştirici öğe olarak kullanılmışlar. Ters tutulan şemsiyeler de muhtemelen yukarıdan düşen fikirlerin toplanması amacına da yönelmiş (kötü espri ama yazmadan edemedim işte)…

Sonuçta Grey İstanbul  bu iç mimari kurguyla ilk başta planladıkları eşitlik, paylaşım, takım ruhu gibi değerlerin öne çıkmasını sağlıyor.

Kütüphane… Bir başka beslenme alanı. Toplantı odaları… Modern bir “trompe l’oeil” örneğiyle klonlar gizlenmiş.