artwork

Mercedes Erra’nın konuşmasından notlar

11 yıl önce

0

BETC Kurucusu  ve Havas Worldwide Yönetici Başkanı Mercedes Erra’nın “Women in communication: Still a Fight (İletişim dünyasında kadınlar: Mücadele devam ediyor) başlıklı konuşmasından satır başları:

-Demek ki kadın meselesi hala çözülmemiş bir konu ki hala bu konuda konuşma yapmam isteniyor. Bu şu anlama geliyor: Bu meslekte ve pek çok meslekte hala konuşan kadınlara ihtiyacımız var.

-BETC benim için çok önemli.  Gerçekten karma bir ajans. Erkekler ve kadınların yüzdesi hemen hemen aynı. Her kademede… BETC neden çok büyük bir ajans diye soruyorlar. Karma olguyu hep gözettik ve bu rastgele değil özellikle yapılan bir seçim. Erkek egemen de değil kadın egemen de değil.

-3 Kısa film göstereceğim. Ajansı daha iyi tanıyacaksınız.

-Kadınlar evet bu sektörde varlar ama yönetim kadrolarında yüksek kademelere çıktıkça kadın sayısı azalıyor.

-Maaşları sınıflandırdığınız zaman iletişim alanında en yüksek maaşlar arasında ilk 30’da bir kadın var. En yüksek maaş tabi bir erkeğin. Bunun aşılması gerekiyor.

-Kadın iş gücünün önemli olduğu ülkelerde kadınlar belirli meslekleri seçiyor. Çoğu hizmet sektöründe. Reklam dünyasında kadın sayısı önemli. Ama ne gibi sorunlar yaşıyorlar? Çok kadın var ama en önemli sıkıntı- sadece basın ve reklam dünyasında değil bu sıkıntı- üst kadrolarda sayılar azalıyor.

-Fransa’nın en büyük 40 şirketinde bir tane kadın CEO vardı o da gitti. Artık 40’ı da erkek.

-Kadınlar dünyadaki iş gücünün yüzde 66’sını oluşturuyor ve tüm gelirin sadece yüzde 10’unu mülkiyetin yüzde 1’ni alabiliyorlar.

-21. yüzyılın en büyük probleminden biri kadın hakları.

-Fransa’da en düşük seviyedeki işlerin çoğunu kadınlar yapıyor. Güneş doğmadan yola çıkılması, gece eve geç dönülmesi gereken işleri kadınlar yapıyor.

-Avrupa’da bugün bir kalkınma krizinden bahsediliyor. Bu sorun ancak kadınlar gerçekten güçlü bir ekonomik güce sahip olursa çözülür. Kadınlar eşit bir şekilde işlere erişim sahibi olmalı.

-Kadın ve erkek sayısının eşit olduğu yapılarda daha iyi gelişmeler kaydediliyor.

Bu değişimin kaldıraçları neler olacak?

-Ne zaman bir hakkı elde etsek o hakkı elde tutmak için de çaba sarf etmek gerekiyor.

-En önemli kaldıraç eğitim.

– Fransa’da bilim alanında daha az kadın var. Üniversitelere neden bilim alanında daha az kadın vard iye sorduğumda çoğu kadınların matematik yeteneğinin az olduğunu söylediler. Ama bizim lise bitirme sınıflarında kızlar matematikte daha iyi sonuçlar alıyor. Ama çoğu sterotiplerden dolayı bilim alanında kariyer yapmayı amaçlamıyorlar. Hem hocalara hem de ebeveynlere kadınları bilim alanına yönlendirme konusunda sorumluluğu var.

-Diğer bir kaldıraç aile hayatında kadın-erkek görev dağılımındaki yeni bir vizyon kazanılması. Avrupalı kadınlar ev işlerine erkeklere oranla ortalama yüzde 131 daha fazla dakika harcıyor.

-Fransa’da kadınlar erkeklerden üç saat daha fazla bahsediyor. Fransa modern diyebilir miyiz bu durumda?

-Siyasi irade de bir kaldıraç lazım. Kadın temsili için özel kota açılmalı. Bunu teşvik eden ülkeler siyasi kadrolara kadınlar için kota koyuyor.

-Özel firmalar da özel bir istek ve strateji sahibi olmalı. Bu hiç bitmeyen bir mücadele. Patronlar bu konuda bir sorumlulukları olduğunu hissetmeli.

-İlk mezun olup işe başlayanlar arasında önce kadın sayısı çok. Hatta o zaman erkekler için mi kota açsak diyorum. Ama beş yıl sonra evlilik ya da doğum sonrası sayıları azalıyor. Kadınlara bu durumu idare etmeleri konusunda saygı gösterilmeli. Çok fazla basmakalıp var.

-Babalık izni de önemli. Bazen erkeklerle bu izni alınca gülüyorlar. Ama bence almamaları garip. Beş tane oğlum var. Onlarla babaları da ilgileniyor.

-Terfi zamanında terfi istemeyen kadınlar oluyor. Ben hazır değilim diyorlar. Onlara daha çok maaş alacaksınız diyorum. Ama bir güven eksikliği hissediliyor. Anne ve büyük annelerinden bir bilinç miras kalmış onlara. Özgüvenli bir kadını durduramazsınız.

-Sizin hareket etmeniz ve bunun mümkün olduğuna inanmanız gerekiyor. Kadın başkan, müdür olabilirsiniz bir ajansta. Hatta patron olmanın eğlenceli olduğunu bilin.

-İspanya’da doğdum ve geleneksel bir ailede büyüdüm. Benim annem hep evdeydi ve babam hep dışarda çalışıyordu. Ama  ben babamın eğlenmeye gittiğini annemin çalıştığını sanırdım. Babam bakımlı bir şekilde evden çıkardı eve mutlu dönerdi ve annem tüm gün söylenirdi. Ben de babam gibi büyüyünce eğleneceğim dedim. Bu kararı çocukken aldım.

-Her şey kadınların zihninde bitecek. Erkeğe dönüşmek zorunda değilsiniz.

-Marie Claire dergisi benden erkek kılığına girmemi istediğinde kabul etmedim. Kadın olmak çok güzel bir şey dedim.  Ama sonunda bunu yaparak bu konuyu gündeme taşıdık. Ben erkek kılığına girmek çok uzun sürer sandım ama 5 dakika sürdü.  Farklılıklar var aramızda ama bunu abartıyoruz. Her kadın içinde bir erkek her erkek içinde bir kadın var. Dünya sandığımızdan daha sofistike. Bu dünya kadın ve erkeklere ait.

-ABD’de kadınlar hep erkeksi giyinmeleri gerektiğini düşünüyor. Ben buna inanmıyorum.

-Beni Türkiye’nin enerjisi cezbediyor, umarım Fransa da bu enerjiden nasibini alır. Doğu ve batının ortasında özellikle irdelenmesi gereken konumunuz var.  Burada kadınların ilerlemesi hem batıda hem de doğudaki kadınların konumunu değiştirecek.

Türkiye’den örnek kadınlar

Türkan Saylan, Sabiha Gökçen, Nazlı Ümit Boyner, Suzan Sabancı, Gaye Çevikel,  Feryal Özel, Ece Ege, Deniz Ülke Arıboğan, Güler Sabancı, Serra Yılmaz, Tülin Şahin, Seyhan Özdemir, Elif Şafak, Defne Koz.