Site icon Campaign Türkiye

Marka vaadi, marka mimarisi ile uyumlu planlanmalı

T.C. Ekonomi Bakanlığı, TİM ve ETMK iş birliğiyle düzenlenen ve inovasyonla markalaşma alanında bir organizasyon olan “Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri” bu yıl beşinci kez gerçekleşecek. Uluslararası Endüstriyel Tasarım Toplulukları Konseyi (ICSID) tarafından da desteklenen Design Turkey’de ödül töreni bu yıl 18-22 Ekim arasında ilki gerçekleşecek Türkiye Tasarım Haftası kapsamında yapılacak. Ödüllere son başvuru tarihi ise 31 Ağustos 2016.

Biz de ETMK başkanı Sertaç Ersayın‘a, Design Turkey Ödülleri üzerine sorularımızı yönelttik.

Müjde Bayındır – Design Turkey Yarışmasının ilk kez gerçekleştiği 2008 yılına gidersek, endüstriyel tasarımı ödüllendirmek için bir yarışma organize etme fikri nasıl oluştu? Süreç nasıl ilerledi? Konunun taraflarıyla nasıl bir araya gelindi?

Sertaç Ersayın Öncelikle geliştirdiğimiz bu sistemin  bir yarışma olmadığını belirtmek isterim. Design Turkey Endüstriyel Tasarım Değerlendirme Sistemi demek daha doğru bir yaklaşım olacak. Design Turkey’in temelleri 2006 ve 2007 yıllarında atıldı. ETMK’nın geliştirdiği bu sistem, endüstrileşmiş üretilmiş ürünler arasından iyi ve üstün tasarım ödülü alan ürünleri bir disiplin ve sistem içinde değerlendiriyor. Geliştirdiğimiz fikrimizi ilk önce o dönemlerde de stratejik partnerimiz olan TİM İle paylaştık. Proje büyük beğeni kazandı ve 2008 yılında Turquality şemsiyesi altında T.C. Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve ETMK ( Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu) işbirliğinde hayata geçirildi. Devlet, endüstri ve sivil toplum örgütünü biraraya getiren bu organizasyon süresince bugüne kadar toplam 1500 civarında  ürün Design Turkey sergimizde yer aldı. Bu ürünlerin içinden 298 ürün de İyi Tasarım ve Üstün Tasarım ödülü almaya hak kazandı. Sektörel zenginliğimiz, ürün çeşitliliğimiz  Türkiye’nin Üretim Endüstrisi içinde nitelikli ürünleri ile geldiği aşamayı da kamuoyuna göstermektedir. Ambalajdan, beyaz eşyaya, elektronikten, yapı sektörüne , tıp cihazlarından, mobilyaya, ulaşımdan aydınlatmaya birçok farklı sektördeki tasarımları ile tasarım gücümüzü de ortaya koyuyoruz.

Müjde Bayındır – Yarışma, en önemlisi T.C. Ekonomi Bakanlığı olmak üzere birçok farklı kurum tarafından da destekleniyor. Siz endüstriyel tasarım alanında gerçekleştirilen sponsorluk faaliyetlerini nasıl görüyorsunuz?

Sertaç Ersayın Bu alandaki desteklerin sayısı ve niteliği çok önemli. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın tasarımın birçok alanında verdiği desteklere ilave olarak  T.C. Bilim,  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın vereceği yeni destekler de bu motivasyonlara ekleniyor. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın Design Turkey ev sahipliği yanısıra Tasarım Şirketleri’ne verdikleri destekler, İhracat Birlikleri üzerinden organize edilen Tasarım Yarışmaları’na TİM ile verilen destekler, Yurt dışı eğitim desteği gibi birçok farklı alanda destekleri var.

Müjde Bayındır – Bu alanda markalar ve kurumların desteğini artırmak için ne gibi çalışmalar ve teşvikler öngörülebilir?

Sertaç Ersayın Aslında birçok farklı destek halen mevcut. Şu an ihtiyaç duyduğumuz unsur tasarımın stratejik bir değer olduğu ve stratejik hedeflerimiz ile uyumlu düşüncelerimizi görünür kılan bir yönetim biçimi olduğunun bilinmesi gerekiyor. Dolayısı ile Tasarım Yönetimi, tüm stratejik öğeler ile beraber kurumsal politikaların içinde mutlaka konumlandırılmalıdır. Ancak kurum ve şirketlerin buna hazır olması gerekiyor. Zira bu değer enjeksiyon ile kuruma aktarılan yeni bir DNA olmanın çok ötesinde bir yenileşme gerektiriyor.

Müjde Bayındır – Endüstri mühendisliği ve tasarım alanında eğitim gören öğrenciler okurken kendilerine sektörde yer bulabiliyor mu? Sektöre girecek gençlere ne gibi olanaklar sağlanıyor?

Sertaç Ersayın Endüstri Ürünleri Tasarımı alanında okuyan öğrencilerimizin önemli bir kısmı endüstri ile uyumlu, ihtiyaçları gözeten birçok ürün tasarım projesini endüstri ile işbirliği içerisinde özellikle son sınıflarında simule edebiliyor. Aancak tüm bunlar yeterli mi? Hayır, yeterli değil. Çok dinamik bir ortamda devam eden endüstri hayatı, sürekli yeni ihtiyaçları, yeni teknolojileri yeni ürünler ile karşılamaya çalışıyor. Öğrencilerimizin bu dinamizme ayak uydururken yeni fikirlerini de savunuyor ve pazarlayabiliyor olmasını da ilgili endüstriler bekliyor. Kolay değil ama bu işbirliklerini geliştirmeye devam etmek gerekiyor.

Müjde Bayındır – Yarışma önceki yıllardan farklı olarak bu sene ne gibi yenilikler içeriyor?

Sertaç Ersayın Design Turkey ile kazandığımız deneyim bizleri Türkiye Tasarım Haftası’nı planlamaya itti. Bu yıl Türkiye Tasarım Haftası içinde Design Turkey’i organize edeceğiz. Tasarım alanını multidisipliner yapıda yeni fikirler ve reel endüstrinin ürünleri ile beraber buluştuğu bir platform yaratacağız. Katılımın genişlemesi ile daha geniş kitlelere ulaşmış olacağız. Bu çok önemli bir gelişme.

Müjde Bayındır – Jürinin kazananları belirlemesinde ne gibi ölçütleri var?

Sertaç Ersayın Seçici kurulumuzun yüksek deneyimi ve niteliği çok önemli. Her ürünün kendi içindeki vaadi ve duruşu değerlendiriliyor. Tasarım dili, yenilikçi çözümleri, ürünün kendi içinde ve çevre ile uyumu gibi birçok kriterimiz var.

Müjde Bayındır – Yarışmayı yerel ve küresel alanlarda tanıtmak için nasıl tanıtımlar yapıldı?

Sertaç Ersayın Ulusal ve uluslararası mecrada bilgilendirmeler ile bu faaliyetlere devam ediyoruz. 2008 yılından itibaren organizasyonumuz ICSID ( Uluslararası Tasarım Konseyi ) ‘nin desteğini almış durumdadır.

Müjde Bayındır – Yarışma, Türkiye’den markaların uluslararası arenada markalaşma sürecinde nasıl bir rol oynuyor?

Sertaç Ersayın Marka vaadinin arkasında mutlaka marka mimarisi ile uyumlu bir ürün ve hizmet portföyünün planlanmış olması gerekiyor. Design Turkey ödülü alan markalarımızın son yıllardaki gelişim eğrisini, bu ödülün ürünlerine ve pazarlama unsurlarına kattığı değerleri inceliyoruz. Olumlu bir değişim var. Her örgütün bu yönelimi iyi yönetmesi gerekiyor. Yüksek tasarım kalitesi hem marka’ya, hem kuruma, hem de çalışanları ile nihai müşterilerine yüksek motivasyon ve değer katıyor.

Müjde Bayındır – Küresel ölçeğe baktığımızda Türkiye’de markalaşma kültürü sizce yerleşti mi?

Sertaç Ersayın Markalaşma kültürünün tamamen yerleşmesi marka ve diğer bileşenleri ile değer sistemlerinin bütünsel ortak bir strateji ile yönetilmesi sonrasında yerleşebiliyor. Taktiksel kısa dönemli başarılar bu kültürün yerleştiği anlamına gelmiyor. Bu konuda çok yol aldığımız kesin ama henüz yolu tamamlamadık.

 

Exit mobile version