artwork

Lokomotif sektör neden es geçiliyor?

9 yıl önce

0

Bir reklamcıya Türkiye’de son yıllarda ekonominin lokomotif sektörü hangisi diye sorsak, ilk cevabının ‘gayrimenkul’ olmayacağını düşünüyorum.

Emlak sektörü reklam dünyamızda sadece inşaattan ibaret sayılıyor. Hâlbuki, son 7-8 yıldır Türkiye ekonomisinin büyümesine katkı sağlayan en büyük sektör durumunda. Ülkemizin dünyada en büyük 17. ekonomi olabilmesinde gayrimenkul sektörünün oynadığı rol yadsınamaz.

Kabul ediyorum. Sektörün itibarı şu ana kadar oyuncuları tarafından iyi yönetilememiş. Satış odaklı, satar satmaz müşteriyle bitirilen ilişkiler, paraları alıp kaçan müteahhitler, bir pazarlama departmanı bulundurmayı maliyet sayan patronlar, kendi algı yönetimini şirket dışındaki ellere bırakmış, bu da yetmemiş reklama harcadıkları büyük bütçelerin hangi mecralara dağıtıldığını bile içeriden etkin şekilde yönetmemişler.

Yarıdan fazlası emlak ilanı olan gazeteler

Sonuç olarak bir Pazar günü, hala ve ısrarla bir gazete keyfi yapmak isteyen (kendileri bile ne olur artık bizi almayın deseler bile) biz 30 yaş üstü okuyan kesim, elindeki sayfa yığınının çoğunun emlak ilanlarıyla kaplı olduğu, sonuç olarak da 10 dakikada hızlıca elden fırlatılan gazetelere maruz bırakılmış.

Mecraların geri dönüşü takip ediliyor mu?

Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortakları Derneği (GYODER), İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Konut Geliştiricileri Yatırımcılar Derneği (KONUTDER) işbirliğiyle, gayrimenkul sektörünün mevcut algısının ve itibarının tespit edilmesi amacıyla 14 paydaş ve yaklaşık 1000 denekle, Mayıs – Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırma sonucuna göre gayrimenkul sektörü hakkında sık bilgi alınan ve güvenilen bilgi kaynakları “arkadaş ve tanıdıklar” ve ikinci sırada “billboard, afiş, pano gibi açık hava reklamları” olarak belirtiliyor. Araştırma için tüm görüşmeler 30 yaş ve üzeri, hane halkı geliri 4,000 TL ve üzerinde, geçtiğimiz 2 yıl içinde ev alan ya da önümüzdeki 2 yıl içinde ev almayı düşünen kişilerle gerçekleştirilmiş.

Açıkhava ne yapıyor?

Peki, bir de diğer taraftan bakalım. Açıkhava mecraları ne yapıyor? Bu araştırmayı alıp kullanan var mı? Hiç sanmıyorum. Bu sonuca varmamda kaynak olarak emlak sektörünün açıkhavaya harcadığı bütçelere bir bakın. (varsa!)

“Araştırma” reklam sektörünün elindeki en önemli değer ama ne mecralar ne de reklamverenler kendilerini gerçekten farklılaştıracak, sektörün diğer oyuncularından ayıracak, en önemlisi ise ulaşmak istedikleri hedef kitlelere ulaşmalarını sağlayacak çözümleri kendi içlerinde arıyorlar.

Üniversite yıllarında buna “marketing myopia” diyorduk. Yani pazarlama miyobu: çok yakınımızdaki fırsatları artık göremiyor olmak.

Sevgili trendy reklamcılarımız; emlak sektörü çok değişti, gerçekten!

Bu sektörde son yıllarda birçok önemli global marka ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları kuruldu. Bunların çoğu inanılmaz derecede kurumsal, artık FMCG ve diğer sektörlerden ibaret saydığınız kutunuzdan çıkın, yılda bir gününüzü örneğin GYODER’in düzenlediği “Gayrimenkul Zirvesi”ne katılarak geçirin.

Türkiye büyüyorsa gayrimenkul sektörü sayesinde büyüyor. Bireysel yatırımcı için hayatında harcayacağı en büyük para kendi evi içinse; en çok vakit geçirdiğimiz, hayatımızın kalitesini belirleyen evlerimiz, ofislerimiz, alışveriş merkezleri ve şehirlerimiz bu sektör tarafından oluşturuluyorsa, hadi güzellik uykumuzdan uyanıp bu sektör için hangi yaratıcı işleri sunuyoruz, hangi gerçek ihtiyaçlarını karşılıyoruz diye bir düşünelim.

Samsung ve Hyundai markaları deyince aklınıza sadece telefon ve otomotiv geliyorsa yeniden düşünün! Bu markalar Güney Kore’de ilk olarak inşaat endüstrisinde ortaya çıktılar ve tüm ekonomiyi öylesine etkilediler ki, yarattıkları ‘değer’ onları tüketicilerin diğer ihtiyaçlarına dünya çapında cevap verebilmeye kadar geliştirdi.

Çok uzak değil en geç 5 yıl içerisinde Türk bir gayrimenkul şirketinin de kendi sektörü dışında aynen böyle bir global marka olacağını iddia ediyorum.

 

Tunç Altınbaş

(MSc., MBA)

Kinetic Worldwide CMO

 

Bu yazı Campaign Türkiye’nin Mart 2015 sayısında yayınlanmıştır.