artwork

Levent Erim: “Önümüzdeki yıllarda dijitalin yıldızı e-Spor”

7 yıl önce

0

Levent Erim denilince akla ilk gelen radyodaki sesi ve dijital taraftaki başarılarıdır. Ancak kendisi şu sıralar Türkiye’de e-Spor alanında video içerik üreten Playerbros’a yoğunlaştı.

Levent Erim: "Önümüzdeki yıllarda dijitalin yıldızı e-Spor"

Zaman zaman gündeme gelse de dijital dünyanın ve iletişimcilerinin görmezden geldiği bambaşka bir dünya var e-Spor’da. Dünyada ve ülkemizde bu alanla ilgilenenleri konuşmaya başladığımızda rakamsal veriler markaların da ajansların da ilgisini çekmekte son derece başarılı. Ancak bu alanı oluşturan kitleden mi, bu alanda hiç zaman geçirmemekten mi yoksa aradaki kuşak farkının sertliğinden mi bilinmez sınırı çekilmiş topraklarmışçasına ilgi görüyor. Uzaktan bakılıyor, seyrediliyor, çok güzel deniliyor ama bu verimli topraklara girilmiyor. Yıllarını dijital dünyada geçirmiş duayen bir isim sonunda bu gidişe bir son veriyor. Levent Erim ile e-Spor alanında video üretimi ile yola çıkan Playerbros’u konuştuk.

Kamer Yılmaz: Sizi sanırım herkes en çok müzik alanındaki inanılmaz bilginizle tanıyor. Ve tabii bir de dijital taraf var. Ama bu defa çok daha farklı bir alandasınız. Bu geçişin nedeni neydi?

Levent Erim: Öncelikle müzik konusundaki cümle için çok teşekkür ederim, hayatın içinizde çalan bir şarkı olduğuna inanırım ve ritmi de size yol gösterir. 14 senedir yani buralar dutluk iken dijitalin hayatımızda çok büyük bir yer kaplayacağını öngörerek girmiştim sektöre, şimdi ise e-Spor hakkında aynı duyguları hissediyor ve önümüzdeki yıllarda dijital dünyanın en önemli yıldızı olacağına inanıyorum.

2012 yılından beri Bilgi Üniversitesi’nde “digital marketing” öğretim görevlisi olarak görev almaktayım. Dersimde “gamification” konusunu işlerken markaların oyunlar içindeki konumlanmasını işliyoruz. 2 sene evvel e-Spor radarıma takıldı, sınıftaki popülasyonun ilgisi ile kendimin de içinde olması gerektiğine inandım. Takım sahibi olmak istedim ilk etapta ama gördüm ki köşeler çoktan kapılmış, biraz daha derine inince gördüm ki ülkede yeni serpilen bu kategoride içerik üreten ve markalaşmış bir şirket bulunmamakta. Biraz e-Spor ile ilgilenen profili de inceleyince video içerik üreten, video programlar ve canlı yayınlar yapan, kullanıcı ile yakın temasta olurken markaların da yatırım yapabileceği bir platform sahibi olmanın önemi gün gibi ortaya çıktı.

Proje taslaklarını oluşturduktan sonra da bir yatırımcımız olması gerekiyordu, 15 dakikalık bir sunumdan sonra Baltech Group ve Tunç Afşar bu dünya için yapacaklarımıza ve bu sektöre inancını yatırımcı olarak taçlandırdı. Oyunun genetik kodları ile ismimizi ve logomuzu oluşturup kendi stüdyomuzu oluşturduk. Tamamıyla öz kaynaklarımızla 6 hafta önce de Playerbros paltformumuzu hayata geçirdik.

 

Kamer Yılmaz: Aslında pek çok iletişim alanının çoğu zaman görmezden geldiği oldukça büyük bir kitle var ‘e-Spor’da. Siz dünyada ve Türkiye’de bu alanı nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye’yi dünya ile kıyasladığınızda burada ‘e-Spor’a olan ilgiyi yeterli buluyor musunuz?

Levent Erim: Biraz rakam konuşmakta yarar var diye düşünüyorum. 2016 verileri 1.1 milyar kişinin e-Spor dünyasının içinde olduğunu göstermektedir. Bu kalabalığın en ilginç yanı %60 civarında bir kitlenin oynamaktan daha çok seyretmeyi tercih ettiğini gösteriyor olması. Sektörü seksi kılan da e-Spor kategorisinin bu kadar yoğun bir izleyici kitlesi olmasından geçiyor. Tabii ki Asya ülkelerinin ilgisi bu rakamı çok yukarı çıkartmakta fakat yine de 1.1 milyar kişi dünya nüfusunun %14’ü demek, kaldı ki bu rakam bir de 13-25 yaş aralığını kapsayınca iletişimcilerin bu dünyayı görmemesi bana biraz ilginç geliyor.

Türkiye pazarına baktığımızda ise yüzdesel bazda çok ilginç verilerle karşılaşıyoruz. Ülkemizde oyuncu ve seyreden sayısı 10 milyonun üstünde indekslenirken, günde 2 saatten fazla ve her gün oyun oynayan “enthousiastic” kullanıcı sayısı 4.9 milyon kişi. Kaba bir hesapla ülkenin internet kullanıcılarının %14’ü, bağlantı zamanının tamamını e-Spor ile geçiriyor. Bu rakamlar bizi ilk 4 ülkeden biri yapmaktadır.

 

Kamer Yılmaz: e-Spor pazarı, şu an 750 milyon dolar seviyelerinde ve 2018 hedefi olarak 1.9 milyar dolar’a ulaşması öngörülüyor. Peki reklamcılık sektörünün bu alana karşı duruşunu nasıl yorumluyorsunuz?

 Levent Erim: Aslında sektör çok daha fazla bir ekonomi barındırıyor. Hardware, data ve prize pool giderlerini de eklediğinizde sizin verilerinizin yanına bir sıfır daha eklemek daha doğru olacaktır.

Düşünün ki ana akım spor endüstrisinin seyredilme oranlarında dijitalin oranı %10 iken e-Spor için bu durum %90’ların üstünde. Kullanıcı ilgisi büyük boyutta ama markalar daha yeni yeni ısınıyor, bir şeyler olduğunun farkındalar ama ne yapacaklarını, bu kişilere nasıl ulaşacaklarını tam bilemiyorlar; işte tam bu noktada içerik üretmek çok doğru diye düşünüyorum.

Toplantı yaptığımız markalara verileri ilettiğimizde aldığımız reaksiyonlar “biz nasıl içeride yer alabiliriz” oluyor. Ajansların markalar için geliştirdikleri projelerde çok yakında e-Spor seslerini duyacağız gibi hissediyorum.

 

Kamer Yılmaz: Son derece spesifik bir alanda içerik üretimi gerçekleşecek Playerbros’ta, üstelik kitlesi de belli. Bu durumun dezavantajları ve avantajları neler?

Levent Erim: Nefis bir soru, teşekkür ederim. İlk önce Playerbros ilk ve tek video içerik platformu olduğundan dolayı ciddi bir avantaj ile yayın hayatına başladı. Senelerdir duyduğum ve derslerde anlattığım “kartopu efekti”nin tam ortasında yer almak çok heyecan verici. Günler ilerledikçe artan bir izleyici kitlesi görüyoruz ve onların platformumuz için söylediği güzel cümleleri duymak ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor.

Biz e-Spor sektörüne gerçek yayıncılık anlayışı ile yaklaşmakla kalmayıp, seri turnuvalar ile e-Sporculara katkıda da bulunacağız. Bu da loyalty konusundaki büyük avantaj olacaktır. Mesela halihazırda katılımlarını topladığımız PBL (Playerbros League) adlı bir turnuva yapıyoruz. Sadece liselilerin katılacağı bir League of Legends turnuvası sahibi olmak ve bunu da yıl içinde 2 kere yapacak olmamız yine avantajlı bir durum.

Tabii ki dezavantajları da var, mesela markaların bu dünyaya uzak kalmış olmaları, ana akımın içinde olmamak, televizyon ve basılı yayıncılık dünyasında yer almamak diyebiliriz. Fakat unutmamamız gereken en önemli durum bu genç nüfusun çok yakın zamanda gerçek tüketici olarak reklam dünyasını ve marka alışkanlıklarını değiştirecek olmalarıdır.

 

Kamer Yılmaz: O zaman Playerbros nasıl ortaya çıktı? E-Sporla ilgilenen biri Playerbros’ta neler bulur? Playerbros’un hedefleri neler?

Levent Erim: Playerbros e-Spor müessesesinin ihtiyaçlarından doğdu ve büyük bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum. Bir hayal ile çıktığımız bu yolda yatırımcılarımızın desteğini her zaman yanımızda hissediyoruz. Tabii ki makro düzeyde hedeflerimiz var. İlk etapta platformumuzun kullanıcılarını kaliteli ve eğlenceli içeriklerle doyurmak istiyoruz. Yıl sonunda yurt dışından önemli yayıncılar Playerbros ekranlarında olacak ve Türk yayıncılarımızın içeriklerini dünya arenasına sunmayı planlıyoruz. Playerbros’u global bir marka yapmayı hedefliyoruz ve bu yolda da ilerliyoruz.

Tüm kullanıcılarımız Playerbros’ta en taze, en bilgili, en eğlenceli video içerikleri bulacağı gibi video programlar ve canlı yayınlar ile de zevkli saatler geçireceklerinin garantisini verebiliriz.

Bu yazı ilk olarak Campaign Türkiye Ekim 2017 sayısında yayımlandı.