Kriz zamanında markalara düşen sorumluluklar

Markaların böyle bir dönemde çok daha fazla sorumluluk almaları gerekir. Fark yaratıp sorunlara nasıl çözümler üretilebilir bunların üzerine yoğunlaşmalılar. Campaign UK’den Matt Kandela, kriz zamanlarında marka sorumluluklarıyla ilgili bir yazı kaleme alıyor.

İngiliz bira markaları LVMH ve Brewdog, el dezenfektanı yapmak için üretim başlattı. Space, N95 maskeleri yapıyor. Dyson 10 gün içinde yeni bir vantilatör tasarlıyor.

Tüm bu markalar, ihtiyaç duyulan anlardaki durumlara karşı tasarım ve uygulamalı yaratıcılığın neler başarabileceğini gösteriyor. Bu eylemler bizi kolektif olarak neler başarabileceğimiz konusunda umutlandırıyor. Ayrıca, pandemi bittiğinde, bu markaların şu anda gerçekleştirdiği eylemlerin on kat ödüllendirileceğini inanıyorum.

Öte yandan, sadece logolarını ayırarak aksiyon alan markaların, böyle bir ortamda yaşananları gerektiğinden çok daha az önemseyerek kestirme yoldan ufak hamleler yaptıkları ortaya çıkacak. Açıkçası para hayal gücünü satın almaz, ancak size daha iyi bir ajans sağlayabilir. Bir endüstri olarak, ciddiye alınmayı arzuluyoruz. Yaratıcılığın metalaştırılmasından ve her şeye karışan yöneticilerden şikayet ediyoruz, ancak sunmamız gereken en iyi şey bu olduğunda, o zaman gerçekten daha iyisini hak etmiyoruz.

Farklı bir soru ile başlamamız gerekiyor. Şu anda işletmeler olarak yardım etmek için ne yapabiliriz? Düşündüğümüzden daha fazlası var. Saatlik işçilere ücretli izin vermekten, işçiler için temel yiyecek ve içeceklerini bedava vermeye, kamu projelerine fon yönlendirmeye kadar bir çok seçenek var. Bu liste sonsuz. Ama markalar logoları ayırmaktan başka bir şey yapmıyor.