Kristal Elma Nostalji: Kristal Elma global marka olacak mı?

Sektörün, reklam geçmişi olan kısıtlı sayıda üyelerinden biri olarak,  Kristal Elma konulu bu yazıyı kaleme almam istendiğinde anılarım canlandı.

Reklam sektörüne ‘82 yılında -halen süren- büyük bir tutkuyla başlamıştım. O dönem Türkiye’sinde iletişiminin tek patronu reklamdı. 27 yıl önce çok heyecan verici bir dönem başladı: Kristal Elma hayatımıza katıldı.

Kristal Elma,  dönemin her kuşaktan reklamcısı için ilk kez yaşanacak çok görkemli bir adımdı. Sektörün lokal üretimleri ilk kez ödül alma deneyimini yaşayacaktı. Heyecan doruktaydı. Yaratıcı künyesinde ismimin yer aldığı birden fazla çalışmanın ödül alması, hele içlerinden birinin de en büyük ödülü alarak taçlanması, mesleki öykümde çok etkileyici bir dönüşümün de başlangıcı oldu.

Yıllar içinde sektör gelişti. Global uyumu arttı, ödüllere alıştı. Artık, dünya ölçeğinde yarışılan en zorlu ödülleri alarak eve dönmek normallik kazandı. İlk göz ağrımız ve lokal olan Kristal Elma’nın, Cannes ya da benzerleri gibi uluslararası çapta ses getiren, dünya ölçeğinde etkin bir ödül platformuna dönüşmesi imkansız mıydı? Hiç olmazsa bölge coğrafyasına yayılamaz mıydı?

Kristal Elma’nın 25. yılında ödül veren olarak çağrıldığımda, çok farklı bir heyecan yaşadım. Çünkü Kristal Elma o yıl ilk kez “Festival” unvanını almıştı. Artık sadece ödül vermekle sınırlı kalmayan bir  iletişim festivaline dönüşmüştü. 25 yıl önce aynı platformun ilkinde ödül alan bir reklamcının, bunca yıl sonra tanık olduğu tek dönüşümün “ödül veren” olmakla sınırlı kalmaması çok umut vericiydi.

Kristal Elma Festivali, tüm iletişim disiplinlerinin bilgi ve ilgisine açık bir platform kimliğini her yıl artan bir ivme ile yerleştiriyor. İlk göz ağrımız olan “Kristal Elma”nın, ikinci çeyrek yüzyılında tüm dünyadan yarışmacıların katıldığı, uluslararası ölçekte saygın bir Festival’e dönüşmesi hayal değil.

Figen İşbir
İDA Üyesi

Bu yazı, Campaign Türkiye’nin Kasım 2015 sayısında yayımlanmıştır.