BÖLÜM 2
Bu durumda, bina girişlerinde resepsiyonistlerin kişilerden sağlık durumuna ait beyan istemesi durumunda, resepsiyonistler yukarıda bahsettiğimiz KVKK uyarınca istisnai durumlardaki sır saklama yükümlülüğü altında olan kişilerden olmadığı için ilgili kişilerden açık rıza alınması ve alınmadan önce bu toplanan kişisel verilerin nasıl, ne kadar ve ne amaçla işleneceğine dair aydınlatılması gerekmektedir. Bu ne kadar pratik olur sözü size bırakıyorum.
Kişisel Verileri Koruma Kurulu (“Kurul”) 23 Mart 2020 tarihinde COVID-19 ile Mücadele Sürecinde Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilinmesi Gerekenler başlıklı bir kamuoyu duyurunda bulundu.
Kurul, vakalar hakkında işverenlerin personellerini bilgilendirmesi gerektiğini; ancak, bu bilgilendirme yapılırken bireylerin isimlerinin verilmesinin gerekmediği gibi gereğinden fazla bilgi verilmesinden de kaçınılması gerektiğini söylemektedir. Koruyucu tedbirlerin alınması açısından virüsün bulaştığı çalışanın isminin açıklanmasının zorunlu olduğu hallerde ilgili çalışanların bu hususta önceden bilgilendirilmesi gerektiğini de eklemiştir.
Kurul, yasal mevzuatta belirtilen sürelerin uzatılmasının söz konusu olmadığını belirterek veri sorumlularının üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğini hatırlatmıştır.
Sonuç olarak, ülkemiz ve tüm dünya bu salgın hastalığa karşı büyük bir yaşam mücadelesi vermektedir. Bu hususta gerek KVKK gerekse Kurul kararları bazı hususlara cevap verememektedir. Örneğin, hayat bu virüs sebebiyle durmuşken Kurul’un yasal süreçleri işletmesi ne kadar doğru olacaktır? Kurul’un bu konulara ilişkin nihai kararı verirken, yaşam hakkını üstün tutacağına ve olağanüstü durumu dikkate alacağına inanıyorum. En kısa zamanda sağlıklı ve aydınlık günlerimize geri dönmek dileğiyle…
Yazının birinci bölümü 98. sayıda…
G. Begüm Kayum, Esq.
Kayum & Demir Avukatlık Ortaklığı – Yönetici Ortak Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Bu yazı, ilk olarak Campaign Türkiye 99. sayısında yayımlanmıştır.