artwork

Keşke ben yapsaydım: Özgür Güven

11 yıl önce

0

Özgür Güven – THE Reklam Yazarı

Marka: Missing Children, Ajans: Almacén, İş: The Invisible Flyer – Missing Children, Ülke: Arjantin, Yayın Tarihi: Mart 2013

Reklamcılığa adım attığım gün bir kavramla tanışmıştım. ‘Sürprizi sonunda olan, şok etkisi yaratan’ reklamlar. Bir reklam fikrinin sonunda; ‘vay anasını’, ‘bitmiş iş lan’, ‘oha süper ya’ gibi reklamcı tepkilerine sebep olan işler, her zaman bir adım öndedir diye düşünürüm.

Bahsedeceğim iş de tam böyle bir iş. Bir televizyon reklamı ya da basın ilanı değil. Hedefini hiç de beklemediği bir anda yakalayan ve yüzüne ‘sen misin duyarsız!’ diye etkili bir tokat indiren bir el ilanı kampanyası.

Yer, havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez, insanların junior kreatif olarak doğduğu Latin Amerika ülkelerinden Arjantin. Her gün ortalama 3 çocuğun kaybolduğu Arjantin’de, kayıp çocuklara olan ilgiyi artırmak için zehir gibi bir iş planlanmış.

Fikrin gerçeğe dönme aşamaları şöyle:

1- 48.000 kişinin izlediği Ulusal Futbol Şampiyonası finalinde, üzerinden kayıp çocukların fotoğraflarının bulunduğu el ilanları dağıtılır.

2- İnsanlar doğal olarak bu el ilanlarına, indirimli hamburger menü reklamı muamelesi yaparak göz ucuyla bakar ya da bakmaz.

3- Stada giren insanlara, maçın başlamasına dakikalar kala bir anons yapılıp skor tabelasına bakmaları söylenir.

4- Skor tabelasına bakan insanlar, ellerindeki ilanlarda yer alan kayıp çocuk fotoğraflarının, aslında el ilanlarını onlara dağıtan çocuklar olduğunu görür.

5- Fikir artık gerçeğe dönüşmüş, küçücük bir kağıt parçası belki de milyon dolarlık prodüksiyonların yaratamayacağı farkındalığı yaratmıştır.

Bu arada son bir dipnotu da eklemeden geçemeyeceğim. Tıpkı Arjantin gibi futbolla yatıp futbolla kalkan ülkemizin stadlarında da ‘zıplayan terlikler‘ dışında bir şeyler yapılmasının zamanı geldi diye düşünüyorum.

Bu yazı Campaign Türkiye Temmuz 2013 sayısında yayınlandı.

 

 

Senin için
Tümünü göster
Netflix Türkiye’ye karşı ayaklanma

Aynı yüzler, aynı hikayeler, aynı kalemler…...