artwork

Keşke ajanslar yaratıcılığı bilseydi…

6 yıl önce

0

Günümüz işletmeleri için “yaratıcılık” neredeyse mitik bir statüye sahip. CEO’lar, giderek karmaşıklaşan dünyada bunun özenli çalışma, yönetim disiplini, tutarlılık ve hatta vizyondan bile daha önemli olduğunu düşünmeye başladılar. Araştırmalar yaratıcılığı destekleyen şirketlerin daha fazla kâr ettiğini gösteriyor. Bir Adobe raporu ise yaratıcılığın her işletme için hayati bir öneme ulaşma noktasında olduğunu ortaya koydu.

Yine de teknoloji ve tasarım gibi sektörlerde el üstünde tutulmasına rağmen diğer sektörlerde yaratıcılığa pek değer verilmiyor. Bunun nedenlerinden biri işletmenin doğası olabilir. Teknoloji yıkıcı düşünceden, tasarım ise keyiften doğar, dolayısıyla ikisi de amaçlarına ulaşmak için deneysel yaklaşıma gereksinim duyarlar. Diğer yandan hukuk, finans ve sigorta sektörleri doğaları gereği riskten uzak durur, buna bağlı olarak da yaratıcılığı zararlı görebilirler.

Diğer yandan, yaratıcılıkla ilgili yanlış algılar da söz konusu olabilir. Tam da bu yüzden tüm şirketlerin, yaratıcılığın ne olduğu, bunu kimlerin yapabileceği, şirketler içinde nasıl ortaya çıktığı ve sektörden bağımsız her işletme için neden değerli olduğu konusunda eğitilmeleri gerekir.

Yaratıcılık bir disiplin değil, süreçtir

Bir işletmenin en değerli varlıkları teknoloji, ofisler, hatta sahip oldukları yetenekli çalışanlar bile değildir çünkü onların da biri gider, biri gelir. En büyük değer, fikirlerdir. Fikirler sorunları çözer. Fikirler insanlara ilham verir. Fikirler bir sonraki buluşun kaynağıdır. Fikirler etki yaratır. En önemlisi de fikirler, yaratıcılığın doğrudan sonucudur. Bir diğer deyişle, fikir üretmek, yaratıcılığın en saf halidir.

Ancak harekete geçilmediği sürece fikir, tek başına işe yaramaz. Yaratıcı süreci oluşturan, fikirleri işletmenin problemlerini çözmek için kullanmak ve üretilen çözümlerden fayda sağlamaktır. Bu süreç ise unvanlarında “kreatif” kelimesinin yer aldığı kişilerden çok daha fazla insanı kapsar.

Herkes yaratıcı olabilir

Yaratıcılığın doğuştan geldiğine dair bir inanç var. Ya yaratıcısındır ya da değilsindir. Ne var ki yaratıcı deha ve “Evreka!” anı gibi efsaneler, aslında sadece birer efsanedir. Harika fikirler üretmek için dehaya kesinlikle ihtiyaç yoktur. Aslen fikirler, bizi insan yapan şeyin ta kendisidir. Homo sapiens sorun çözmeye odaklı mükemmel beyne sahip ilk türdü.

Harvard Business School’dan Profesör Teresa Amabile’in söylediği gibi, yaratıcı düşünce bir beceridir. Tüm beceriler gibi yaratıcı düşünce de düzenli çalışmayla güçlendirilebilir. Problemlere esneklik ve hayal gücüyle yaklaştıkça orijinal fikirler üretmek kolaylaşır. İster kreatif direktör ister finansal yetkili olsun, herkesin yaratma becerisi vardır.

Yaratıcılık bir işletmenin her departmanında görülebilir

Fikir üretmek bireyler kadar ekiplerin de yapabileceği bir şeydir. Pazarlama, araştırma ve geliştirme gibi bazı departmanlar yaratıcılıklarıyla ünlü olsalar da yaratıcı bir iş yapmak ve yapılan işe yaratıcı bir bakış açısıyla yaklaşmak arasında önemli bir fark vardır. İkincisi inovasyonun gelişmesini sağlar ve her departmanda ortaya çıkabilir.

İK’da yaratıcılık yeni işe alma uygulamalarıyla sonuçlanabilir. Buna örnek olarak PwC’nin işteki ilk yılı simüle eden oyunlaştırma projesi “Multipoly” gösterilebilir. Tedarik zinciri yönetiminde Volvo’nun FedEx’le iş birliği yaparak gerçekleştirdiği arabaya teslimat gibi uyarlanabilir dağıtım kanallarının oluşmasını sağlayabilir.
İşin yapısı ne olursa olsun, işletmenin problemlerini yaratıcı bir şekilde çözmek net bir rekabet avantajı sağlar.

Yaratıcılık, insanların ve işletmelerin geleceğini iyi yönde etkileme gücüdür.

Soyut bir değerin tam tersine yaratıcılık, her tür işletme ve sektör için değişimin aracı olan bir sürece dönüştürülebilir.

Yaratıcılık, iş birliğini ve insanların bir araya gelmesini destekler. Empatiyi güçlendirir ve sürece dahil olan insanların, diğerlerinin bakış açısını hayal etmelerini gerektirir. Ve belki de en önemlisi, yeni yaklaşımlar denenerek tüm zorlukların üstesinden gelinebileceği inancını güçlendirir. Yaratıcılığı benimsemek için bunca neden varken her tür kuruluşun daha yaratıcı olmak için yatırım yapması gerekir. Bunun karşılığında, bir zamanlar efsanevi ve dokunulmaz olarak gördükleri bir değeri günlük süreçlerinin işlevsel bir parçası haline getirebilirler.

Andi Davids
Superunion Kıdemli Stratejisti

 

 

 

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 77. sayısında yayımlanmıştır.