artwork

Keşif: Ezgi Arslan

2 yıl önce

1

Freelance illüstratör Ezgi Arslan, bu sayımızda keşif bölümümüzün konuğu oldu.

Ezgi Arslan                                                                            Freelance Illstrator

1999 yılında İzmir’de doğan Ezgi Arslan, 2017 yılında Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’nde resim eğitimini tamamladıktan sonra Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Grafik Tasarım bölümünden 2021 yılında mezun oldu. Çeşitli animasyon ajansı tecrübesi oldu fakat animasyonun tam olarak yapmaktan zevk aldığı iş olmadığını anlayarak, bölümünü okuduğu grafik tasarıma yöneldi. Grafik tasarımın onda yarattığı gözle kalemini geliştirmeye çalışıyor. Şu anda çeşitli freelance işlerde ve kendi ürettiği projeler üzerinde çalışıyor.

Burak Becan: İllustrasyona ne zaman ve nasıl başladınız? 

Ezgi Arslan: İllüstrasyon hikayem biraz şöyle başladı; lisedeyken hem Türkiye hem de dünyanın çoğu yerindeki çizerleri takip ederdik arkadaşlarımla. Takip ettiğim çoğu çizerle aynı yoldan geçtiğimizi görünce çok heyecanlanıyordum. Çünkü başardıkları şeyler, ürettikleri projeler bana oldukça ilham veriyordu, benim de yapabileceğime inancımı arttırıyordu. Herkesin en iyi halinin bu denli farklı olması da bana ilham veren şeylerden birisi, bu sebeple direkt üretilen işlerden değil o aşamaları deneyimlemeye çalışarak kendimin en iyi halini bulmaya çalışıyorum. Bunun dışında kendimi bildim bileli çiziyordum zaten, ne zaman nasıl başladığını hatırlayamıyorum.

Burak Becan: Çalışmalarınızda ilham kaynağınız neler oluyor? İlham aldığınız sanatçılar var mı? 

Ezgi Arslan: İlham aldığım çok fazla şey var aslında, birçok duygudan ve andan besleniyorum. Gün içinde birçok illüstrasyon fikri not alıyorum, yeni biriyle tanışmak bile çok etkili olabiliyor.

Spor temalı çizimlerimde ise birçok sporcu bana ilham veriyor. Çalışma disiplinleri, tutkuları ve tüm o seremoni beni baştan sona etkiliyor.

Bunların dışında ise anlam veremediğim bir şekilde, kalitesiz müzikler, kalitesiz korku filmleri ve diziler çizim yaptığım süre boyunca bana çok zevk veriyor.

Burak Becan: Kendinizi konumlandırdığınız bir tarz var mı? En çok ne tür şeyler yapmaktan keyif alıyorsunuz?

Ezgi Arslan: Tam olarak kendimi konumlandırdığım bir tarz yok aslında, eğer konumlandırırsam gelişemeyecekmişim gibi hissediyorum. En çok zevk aldığım şeyler ise dönem dönem çok değişiyor mesela bu dönemde spor ağırlıklı işlerden çok zevk alıyorum. En çok rahat hissettiğim alan ise renkler, en büyük ifade gücümü o alanda sağladığımı düşünüyorum. Bazen kendime çizdiğim yollar içerisinde ilerlemeye çalışıyorum, günün sonunda birçok şeyi birbiriyle kesiştirmek çok hoşuma gidiyor. Şu sıralar biraz daha grafik dil yakalamaya çalışıyorum ama tarz anlamında kendimi sınırlamadan yolun sonunun nereye gideceğini izlemek hoşuma gidiyor.

Burak Becan: Çizimlerinizi farklı mecralara taşımak, hareketli hale getirmek gibi düşünceleriniz var mı?

Ezgi Arslan: Çizimlerimi birçok mecraya taşımak isterim, bunun için de şu an çalışmaktayım. Beni en çok etkileyen sonuçlardan biri fiziki olarak çizimimi görebilmek. Dijitalde yayınlanan işlerin hissiyatıyla baskı vs işlerin hissiyatı çok farklı olabiliyor. Tıkandığım bir dönemde, illüstrasyonlarımı gerçekleştirmek için keçe ve kil malzemesini kullanmıştım mesela, kendi işime bakış açımı çok fazla etkilemişti pozitif anlamda.

Geçmişte kendi işlerimi amatör olarak hareketlendiriyordum hatta fazla amatör bi müzik klibim vardı Gesaffelsetin için fakat şu sıralar aklımda olan bir şey değil. En azından işlerimi hareketli hale getirmek için biriyle işbirliği yaparsam çok daha iyi olabileceğini düşünüyorum.

Burak Becan: Hedefleriniz ve hayalleriniz neler? Bunların şu an için neresindesiniz?

Ezgi Arslan: Kendime büyük hedeflerden önce, o hedefe giden küçük küçük hedefler koyuyorum. Ve o küçük hedefleri gerçekleştirmek beni her gün asıl amacıma yaklaştırıyor gibi hissettiriyor. Çalışmak istediğim çok büyük markalar var, şu an bu yolda ilerlemeye çalışıyorum. Henüz çok yaklaştığım bir aşamada değilim fakat sabırla ilerlediğim takdirde birgün gerçekleşeceğine çok inanıyorum. Seneler sonra ise tutkulusu olduğum spor konusunda ise kendi markamı oluşturmak tabiki de çok isterim. Ama bu yolun henüz çok başındayım, o yüzden hayat neler getirir bilemiyorum.

Bu yazı ilk kez Campaign Türkiye’nin 123. sayısında yayımlandı.